
Artvin Gezilecek Yerler - Artvin Gezi Rehberi
Artvin gezilecek yerler bakımından doğanın en cömert olduğu bölgelerden biridir. Yemyeşil ormanları, derin vadileri ve etkileyici dağ manzaralarıyla her adımda büyüleyici bir atmosfer sunar. Karadeniz’in mistik havasını hissedebileceğiniz bu şehir, huzur arayanlardan macera tutkunlarına kadar herkesi kendine çeker.

Artvin gezilecek yerler denildiğinde akla ilk olarak doğanın benzersiz uyumu gelir. Sarp kayalıkların göğe yükseldiği, yemyeşil yaylaların sonsuz bir huzur sunduğu bu şehir, ziyaretçilerine eşsiz bir keşif deneyimi vaat eder. Her köşesinde farklı bir güzellik barındıran Artvin, temiz havası, berrak suları ve geleneksel dokusuyla unutulmaz anılar biriktirmek isteyenler için ideal bir rotadır.
Artvin geziniz sırasında çekmiş olduğunuz TikTok videolarının daha fazla kişi tarafından izlenmesini istiyorsanız eğer mutlaka TikTok izlenme satın al sayfamıza göz atın!
Artvin Gezilecek Yerler Listesi
Doğa severler için eşsiz bir kaçış noktası olan Artvin, bakir doğasıyla her yıl binlerce ziyaretçiyi kendine çekiyor. Sadece Türkiye’nin değil, Avrupa ve Orta Asya’nın en önemli biyosfer rezervlerinden biri olarak kabul edilen Maçahel’e ev sahipliği yapan şehir, ülkemizin tek yağmur ormanı ekosistemini barındırarak zengin bitki çeşitliliğiyle bilim insanlarının ilgisini çekiyor.
Karadeniz’in berrak sularıyla buluşabileceğiniz tertemiz sahilleri, Ege ve Akdeniz’in popüler plajlarını aratmıyor. Öte yandan, karlı zirvelerle çevrili yemyeşil yaylaları doğayla iç içe, huzur dolu bir tatil için eşsiz bir atmosfer sunuyor.
Maçahel

Artvin'in Borçka ilçesine bağlı, doğanın tüm ihtişamını gözler önüne seren çok özel bir bölge olan Maçahel, Karçal Dağları'nın eteklerinde uzanan ve tablo güzelliğinde bir manzaraya sahip olmasıyla, yeryüzündeki cennet olarak adlandırılmayı hak ediyor.
Doğu Karadeniz'in en doğusunda, Türkiye'nin gizli cennetlerinden biri olan bu bölge, sunduğu muazzam doğal zenginliklerle ve etkileyici manzaralarıyla herkesi büyülüyor. Maçahel, hem doğa tutkunlarının hem de keşif meraklılarının rotasında yer alıyor.
2006 yılında UNESCO tarafından Dünya Biyosfer Rezerv Alanı olarak kabul edilerek, dünyadaki 621 rezerv alanından biri olarak korunmaya alınmış olan Maçahel, aynı zamanda Türkiye'nin ilk biyosfer alanı olma özelliğine sahip. Bu unvan, bölgenin biyolojik çeşitliliği ve ekosistemindeki özgünlüğüyle büyük bir öneme sahip.
Maçahel, aynı zamanda doğa severler için bir cennet olup, zengin flora ve faunasıyla dikkat çekiyor. Yüksek dağlar, berrak akarsular ve endemik bitki türleri ile dolu bu bölge, doğanın saf halini keşfetmek isteyenler için adeta bir buluşma noktası.
Bölgenin sunduğu güzellikler saymakla bitmez. Maçahel, doğanın tüm renklerini barındıran yemyeşil ormanlarla çevrili yürüyüş parkurları, birbirinden farklı ve etkileyici şelaleleri, dağ eteklerinde gizlenmiş geleneksel ahşap evleri ve huzur dolu atmosferi ile her anı keşfetmeye değer bir yerdir.
Maçahel’in bembeyaz şelaleleri, vadiler arasına düşen su damlalarıyla adeta birer doğa harikası gibi, doğanın sakinliğine karşı bir melodiyi andırır. Yürüyüş parkurlarında, kuytu köylerden geçerken, her adımda farklı bir flora ve fauna ile karşılaşabilirsiniz.
Endemik bitki türlerinin bolluğu ise Maçahel’i özel kılan bir başka özelliktir. Bu bölge, sadece doğa fotoğrafçıları ve doğa yürüyüşçüleri için değil, aynı zamanda bilim insanları için de büyük bir öneme sahiptir.
Dağların eteklerinde kaybolan ahşap köy evleri, geleneksel yapıları ve yaşam biçimleriyle, bölgenin kültürel mirasını da gözler önüne seriyor. Bu nedenle, Maçahel, Artvin gezisinin en unutulmaz ve keşfedilmeye değer duraklarından biri olarak, gezginlerin rotasında mutlaka yer alması gereken bir yer.
Hatila Vadisi Milli Parkı

16.944 hektarlık devasa bir alana yayılan Hatila Vadisi, 1994 yılında koruma altına alınarak Hatila Vadisi Milli Parkı olarak ilan edilmiştir. Artvin şehir merkezine sadece 35 dakika mesafede bulunan bu olağanüstü güzellikteki milli park, şehir hayatının tüm karmaşasından ve gürültüsünden uzaklaşmak isteyenler için adeta bir sığınak niteliği taşır.
Bu muazzam doğal alan, her bir köşesinde huzuru ve dinginliği barındırırken, ziyaretçilere doğayla baş başa, sakin ve unutulmaz bir gün geçirme imkânı sunar. Hatila Vadisi, 1700 metreden 3200 metreye kadar yükselen dağ zirveleriyle, hem dağcılık hem de doğa yürüyüşleri için ideal bir ortam oluşturur.
Vadinin yemyeşil yaylaları, göz kamaştıran manzaraları ve etrafını saran zengin flora ve fauna ile doğa severlerin ilgisini çeker. Hatila Vadisi’nin vahşi yaşam çeşitliliği de oldukça zengindir; burada yaban keçileri, tilkiler, karacalar ve birçok kuş türünü görmek mümkündür.
Milli park, aynı zamanda Türkiye'nin en derin V tipi vadilerinden biri olmasıyla da doğa tutkunlarını kendine hayran bırakır. Bu etkileyici doğal güzellikler, her mevsim farklı bir renge bürünerek, her zaman farklı bir atmosferde keşfedilmeye değer bir yer haline gelir.
Mençuna Şelalesi

Artvin gezisinde mutlaka görmeniz gereken bir tabiat harikası olan Mençuna Şelalesi, şehir merkezine yaklaşık 2 saat uzaklıkta, Karadeniz'e yakın bir konumda yer alıyor. Bölgenin sevilen doğa sporu merkezlerinden biri olan Kamilet Vadisi’nde bulunan ve 92 metre yükseklikteki sarp kayalar arasından dökülmektedir.
Bu büyüleyici şelale, hem doğal yapısı hem de çevresindeki flora ile her mevsim bambaşka bir manzarayı gözler önüne seriyor. Şelalenin bulunduğu bölge, zengin bitki örtüsü ve nadir bulunan endemik bitki türleri ile doğa severlerin ilgisini çekiyor.
Çevresini saran ahşap köprüler üzerinde yürürken, her adımda doğanın huzur veren sesini dinleyebilir ve harika fotoğraflar çekebilirsiniz. Bu muazzam doğa harikası, yeşilin binbir tonunun içinde kaybolmuş gibi hissettiren bir atmosfer sunuyor.
Gür bitki örtüsüyle sarmalanmış olan Mençuna Şelalesi, adeta bir yağmur ormanında geziyor gibi hissettiriyor ve benzersiz doğal yapısı, her bir köşesinde farklı güzellikler keşfetmek isteyen ziyaretçilerini büyülüyor.
Mençuna Şelalesi, yalnızca görsel güzelliğiyle değil, aynı zamanda doğa sporlarına ilgi duyanlar için sunduğu fırsatlarla da dikkat çekiyor. Sarp kayalar kenarında uzanan yürüyüş parkurlarında doğayla iç içe bir keşfe çıkabilir, seyir teraslarından en güzel fotoğraflarınızı çekebilirsiniz.
Her bir adımda farklı bir manzara ile karşılaşacağınız bu parkurlar, doğa tutkunları için unutulmaz anılar biriktirecekleri bir deneyim sunuyor. Benzersiz güzelliğiyle her yıl binlerce doğa severi misafir eden Mençuna Şelalesi, Türkiye'nin en güzel şelalelerinden biri olarak görülmeye değer bir doğa harikası.
Atatepe (Artvin Atatürk Heykeli)

Türkiye'nin en büyük Atatürk heykelini görmek, tarihin derinliklerine bir yolculuk yapmayı isteyenler için eşsiz bir deneyim sunuyor. Bu devasa heykel, şehir merkezine yalnızca 4 kilometre mesafede yer alan Atatepe Şehitliği'nde bulunuyor.
Atatürk’ün anısını yaşatan ve 50 ton ağırlığında, 22 metre yüksekliğindeki bu etkileyici heykel, her yıl yüz binlerce ziyaretçiyi ağırlıyor. Yüksekliği ve etkileyici boyutlarıyla, sadece Atatürk’ün aziz hatırasını onurlandırmakla kalmayıp, aynı zamanda Artvin’in eşsiz manzarasını izleme fırsatı da sunuyor.
Atatepe, hem görsel olarak büyüleyici bir yapıya sahip hem de doğa ile iç içe bir atmosferde bulunuyor. Atatürk’ün Kocatepe’deki Büyük Taarruz’u yönetirken tasvir edildiği devasa heykelin etrafında dolaşırken, Artvin’in yemyeşil doğasının panoramik manzaralarını izleme şansı buluyorsunuz.
Ziyaretçiler, Atatürk’ün gücünü ve direncini simgeleyen bu heykelin büyüklüğü karşısında bir kez daha hayran kalıyorlar. Ayrıca, Atatepe'nin zirvesinde yer alan restoranda, yöresel lezzetlerin tadına bakarken, göz alıcı doğa manzarasının tadını çıkarabilirsiniz.
Özellikle gün batımında, Artvin’in muazzam manzarası eşliğinde bir çay içmek, günün yorgunluğunu atmak için mükemmel bir fırsat sunuyor. Sıcak yaz aylarında, doğayla iç içe olmanın keyfini çıkarabileceğiniz Atatepe, Artvin’e gelenlerin en çok tercih ettiği gezi rotalarından biri haline gelmiş durumda.
Toplu taşıma araçları ve minibüslerle kolayca ulaşılabilen bu özel nokta, her yaştan gezginin ilgi odağı oluyor. Hem yerel halkın hem de turistlerin ilgisini çeken Atatepe, sadece bir gezi noktası değil, aynı zamanda Atatürk’ün mirasını onurlandıran anlamlı bir ziyaret yeri olarak da öne çıkıyor.
Çoruh Nehri

Mescit Dağları eteklerinde doğarak Artvin sınırlarında ilerleyen ve büyüleyici manzaralar sunan Çoruh Nehri, şehrin en gözde doğa kaçış alanlarından biri olma özelliği taşıyor. Doğal güzellikleri ve muazzam manzaralarıyla büyüleyen bu nehir, ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunuyor.
Özellikle yaz aylarında, rafting ve kano gibi heyecan verici su sporlarını yapmak isteyen doğa severler için adeta bir cennet haline geliyor. Nehrin üzerinde yer alan 100 kilometrelik zorlu rafting parkuru, sadece macera arayanları değil, aynı zamanda profesyonel doğa sporcularını da kendine çekiyor.
Hem zorlu hem de keyifli parkur, dünya çapında tanınan bir rafting rotası olarak ün kazanmış durumda. Çoruh Nehri, aynı zamanda gelişmiş turizm olanaklarıyla da dikkat çekiyor. Ziyaretçiler, panoramik manzaraların tadını çıkarabilecekleri çeşitli seyir teraslarına sahip.
Bu teraslardan, nehrin ve çevresindeki yemyeşil doğanın enfes görüntüsünü izlemek oldukça etkileyici bir deneyim sunuyor. Çoruh’un etrafında kurulu olan donanımlı kamp alanları ise doğa tutkunlarına kamp yapma imkanı tanırken, tertemiz havada piknik yapabileceğiniz geniş mesire alanları da mevcut.
Nehrin kenarında yer alan kır evleri ise misafirlerine doğayla iç içe bir konaklama deneyimi sunuyor. Hem doğayla baş başa kalmak hem de konforlu bir tatil geçirmek isteyenler için Çoruh Nehri, adeta bir keşif alanı.
Ferhatlı Kalesi

Artvin'in tarihi ilçelerinden biri olan Ardanuç, zengin geçmişi ve doğal güzellikleriyle dikkat çeker. Bu ilçede, yakından görebileceğin en eski ve etkileyici yapılardan biri ise Ferhatlı Kalesi'dir. Bu kale, bölgeye hakim devasa bir kaya üzerinde konumlanmış ve adeta doğa ile iç içe geçmiş bir yapıdır.
Ferhatlı Kalesi, yalnızca mimarisiyle değil, aynı zamanda bir efsanenin merkezine yerleşmiş olmasıyla da ünlüdür. Ferhat ile Şirin'in aşk hikayesinin geçtiği yer olarak bilinen bu kale, ismini bu efsaneden almıştır. Ancak kalenin yapım tarihi tam olarak bilinmemektedir, bu da ona mistik bir hava katmaktadır.
Osmanlı döneminde Harbe Kalesi olarak bilinen ve kayalarla bütünleşmiş olan Ferhatlı Kalesi, Artvin’in en güzel ve etkileyici kalelerinden biridir. Bu kaleye ulaşmak, adeta bir macera gibidir. Zorlu bir yürüyüşün ardından, kaleyi keşfetmek için yüksek kayaların ve dik yamaçların üzerinden geçmen gerekir.
Yola çıkarken kalenin taç gibi parlayan surları, seni bölgenin tarihine doğru bir yolculuğa çıkarır. Ferhatlı Kalesi'ne ulaştığında, kaleden hemen aşağıda akan yemyeşil dereler ve çevredeki devasa dağlar senin gözlerine büyüleyici bir manzara sunar.
Bu devasa dağlar, bulutlarla yarışacak kadar yüksek olup, kaleye hakim olan bu muazzam manzara seni adeta içine çeker. Şirin ve Ferhat’ın efsanesine tanıklık ederken, aynı zamanda bölgenin eşsiz doğasının keyfini çıkarabilirsiniz.
Çifte Köprü

Artvin’in en çok fotoğraflanan tarihi hazinelerinden biri olan Çifte Köprü, Karadeniz Bölgesi’ni süsleyen onlarca taş köprü arasında, yalnızca yapısal güzelliğiyle değil, çevresiyle de etkileyici bir yer edinmiştir.
Kamilet ve Durguna nehirlerinin üzerinde yan yana inşa edilen bu iki kemerli köprü, bölgenin geleneksel taş işçiliğini ve mühendislik dehasını sergileyen örneklerden biridir. 33,5 metre uzunluğa ve 2,8 metre genişliğe sahip olan Çifte Köprü, zarif yapısı ve tarihi dokusuyla zamanla bölgenin en güzellerinden biri haline gelmiştir.
Restorasyon sırasında aslına uygun bir şekilde yapılan müdahaleler, köprünün tarihi karakterini ve estetik yapısını muhafaza ederken, çevresindeki doğal güzellikler de adeta birer tablo gibi gözler önüne serilmektedir.
Gür çam ormanları, ahşap evler, endemik bitki türleri ve muazzam doğası ile adeta bir kartpostal görünümü sunan Çifte Köprü, Artvin’de düzenlenen fotoğraf safarilerinin ve doğa yürüyüşlerinin de en popüler rotalarından biri konumundadır.
Fotoğraf tutkunları için mükemmel bir mekân olan bu bölge, her mevsim ayrı bir güzellik sunar. 18. yüzyılda yapıldığı tahmin edilen ve günümüzde aktif olarak kullanılan bu köprüler, tarihsel anlamlarının yanı sıra, modern dünyanın huzur veren bir kaçış noktası olmayı sürdürüyor.
Burada köprünün tarihi yapısını fotoğrafladıktan sonra, köprü üzerinden nehirlerin muazzam görüntüsünü yakalayabilirsiniz. Çifte Köprü çevresindeki kır bahçelerinde ise asırlık çınar ağaçlarının gölgesinde çay içmek, doğanın tadını çıkarmak ve yorgunluğu atmak için en keyifli aktivitelerdendir.
Ayrıca, bölgeye özgü organik ürünlerle hazırlanan Karadeniz mutfağının lezzetli örneklerini tatmak, Artvin’in geleneksel tatlarını keşfetmek isteyenler için mükemmel bir fırsattır. Çifte Köprü, hem doğa ile iç içe bir deneyim sunar hem de geçmişin izlerini yaşatarak ziyaretçilerine unutulmaz bir atmosfer yaşatır.
Karagöl Tabiat Parkı

Dört bir tarafı el değmemiş doğal güzelliklerle çevrili olan Artvin, keşfedilmeyi bekleyen bir doğa cennetidir. Şehir merkezine yaklaşık 50 kilometre uzaklıkta yer alan Karagöl Tabiat Parkı, bu eşsiz bölgenin en çok ziyaret edilen doğaya kaçış alanlarından biridir.
Türkiye'nin en özel tabiat cennetlerinden biri olan Karagöl, doğaseverlerin ve fotoğraf tutkunlarının ilgi odağıdır. Bu büyüleyici tabiat parkında geniş bir yeşil alanı kapsayan çam ormanları, rengarenk çiçeklerle bezeli alanlar ve huzurlu göletler sizi karşılar.
Bahar aylarında, Karagöl'ün her köşesinde yeşilin her tonunu görebilir, doğanın uyanışını tüm canlılığıyla izleyebilirsiniz. Çam ağaçları arasında yürüyüş yaparken, çiçeklerin neşeli renkleri ve kuşların cıvıltıları, doğanın içinde kaybolmuş gibi hissettirir.
Sonbahar ve kış aylarında ise Karagöl, tamamen farklı bir güzellik sunar. Sararmış kızıl yapraklar ve yer yer beyaz karla kaplanmış manzaralar, her mevsim kendine has bir tablonun parçası olur. Özellikle fotoğraf tutkunları, Karagöl’de geçirdikleri her anı, tablo güzelliğindeki manzaralarla ölümsüzleştirebilirler.
Instagram için fotoğraf çekmeyi sevenler adına Artvin’de ilk uğramanız gereken yerlerden biri olan Karagöl, aynı zamanda doğayla iç içe bir deneyim sunar. Toprak kayması sonucu Kuş Deresi'nin önünün kapanmasıyla doğal yollarla oluşan bu gölde, yaz aylarında sandal ve kayıklarla keyifli gezilere çıkabilirsiniz.
Gölün dingin sularında ilerlerken etrafınızdaki yemyeşil doğa ve huzurlu ortam, unutulmaz bir deneyim sunar. Ayrıca, gölün etrafındaki çam ağaçlarının gölgesinde olta balıkçılığı yaparak, doğanın tadını çıkarabilir, sessizliğin içinde huzurlu bir anın keyfini sürebilirsiniz.
Maral Şelalesi

Her köşesinde büyüleyici bir şelale ile karşılaşabileceğiniz Artvin, doğanın sunduğu tabiat harikalarını keşfetmek isteyenler için adeta bir cennet. Bu harikalardan biri de, 65 metre yükseklikten dökülerek benzersiz bir manzara sunan Maral Şelalesi.
Artvin'in gözde köylerinden biri olan Maral Köyü'ne bağlı olan bu etkileyici şelale, bölgeye gelen her gezginin mutlaka görmesi gereken doğa harikalarından biridir. Artvin şehir merkezine yaklaşık 2 saat uzaklıkta bulunan Borçka ilçesindeki Maral Köyü'ne kısa bir yürüyüş mesafesinde yer alan şelale, özellikle doğa severler için unutulmaz bir deneyim sunuyor.
Maral Şelalesi, yılın her mevsimi farklı bir güzellik sunarak doğa tutkunlarının ilgisini çekiyor. Bölgedeki trekking turları, fotoğraf safarileri ve doğa gezileri için en popüler mola noktalarından biri haline gelmiş olan şelale, serin havası ve huzur veren ortamıyla bir huzur kaynağı.
En sıcak yaz günlerinde bile serin kalan havası, yüksek oksijen seviyesi ve saf doğasıyla ziyaretçilerine adeta bir ferahlık sunuyor. Bu nedenle, şelale sağlık amaçlı olarak da sıkça ziyaret ediliyor.
Ziyaretçiler, Maral Şelalesi'nin etrafındaki kaya göletlerinde kar sularıyla dolmuş sularda yüzerek serinleyebilir. Şelalenin etrafındaki doğal alanlarda huzurlu bir yürüyüş yapabilir ve ormanın sakinliğinde zaman geçirebilirsiniz.
Ayrıca, şelalenin muazzam görüntüsünü bir hatıra olarak ölümsüzleştirmek için seyir teraslarından fotoğraflar çekebilir, benzersiz bir manzara ile göz kamaştırıcı kareler elde edebilirsiniz. Maral Şelalesi, doğa ile iç içe olmanın en saf haliyle buluştuğu, kesinlikle keşfetmeniz gereken eşsiz bir güzelliktir.
Kaçkar Dağları

Bölgenin en sevilen doğa sporları merkezi olan Kaçkar Dağları, Doğu Karadeniz sahili boyunca muazzam manzaralarla sarılmış bir şekilde uzanıyor. 3500 metreye kadar yükselen zirveleri, doğa tutkunları için adeta bir cennet sunuyor.
Bu yükseklerde unutulmaz yürüyüşler yapabileceğiniz Kaçkar Dağları, eteklerinde yer alan buzul gölleriyle de ünlü. Bu muazzam doğa harikaları, tüm dünyadan fotoğrafçıları ve kampçıları kendine çekiyor.
Kaçkar Dağları'nın eteklerinde sıralanan buzul gölleri, tertemiz suyu ve benzersiz doğasıyla göz kamaştırıyor. Dağ eteklerinde uzanan gür ormanlar, yemyeşil vadiler, irili ufaklı şelaleler ve buz gibi kar sularıyla beslenen dereler, bölgeyi daha da etkileyici kılıyor. Her adımda farklı bir manzara, her dönüşte ayrı bir güzellik seni bekliyor.
Kaçkar Dağları, hem doğa yürüyüşçülerinin hem de doğayla iç içe vakit geçirmek isteyen kampçıların gözdesi. Bu bölge, özellikle bahar ve yaz aylarında, Rize, Artvin ve Erzurum gibi çevre illerden gelen ziyaretçilere ev sahipliği yapıyor.
Burada düzenlenen trekking, kaya tırmanma, dağcılık, kampçılık ve dağ bisikleti gibi etkinlikler, her seviyeden doğa sporcusu için unutulmaz deneyimler sunuyor. Kaçkar Dağları, sadece doğanın büyüsüne kapılmak isteyenler için değil, aynı zamanda adrenalini yüksek etkinliklerden hoşlananlar için de ideal bir yer.
Her yıl yüzlerce doğa sporcusunun katıldığı bu etkinlikler, bölgeyi daha da canlı ve enerjik kılıyor. Gerek manzaralar, gerekse bölgedeki aktiviteler, Kaçkar Dağları'nı keşfetmeye gelenleri adeta büyülüyor. Zengin biyolojik çeşitliliği, zorlu parkurları ve doğanın en saf haliyle sunulduğu bu coğrafya, her doğa tutkununun mutlaka keşfetmesi gereken yerlerden biri haline geliyor.
Cehennem Deresi Kanyonu

Türkiye’nin en güzel ve etkileyici kanyonlarından biri olan Cehennem Deresi Kanyonu, doğanın sunduğu büyüleyici manzaralarla her fotoğraf ve doğa meraklısının mutlaka görmesi gereken yerlerden biri olarak öne çıkıyor.
200 metreden daha yüksek ürkütücü kaya duvarlarından ismini alan bu muazzam kanyon, aynı zamanda dünyanın sayılı kanyon vadilerinden birine ev sahipliği yaparak eşsiz bir doğa harikası olarak tanımlanabilir.
Cehennem Deresi Kanyonu, görkemli kayalık yapısı, derin vadisi ve doğal zenginlikleriyle, adeta büyüleyici bir görsel şölen sunuyor. Yaz aylarında çevresindeki kanyonda rehberli yürüyüşlere katılabilir; her adımda farklı bir doğa keşfi yaparak, Cehennem Deresi’nin mistik havasını derinlemesine hissedebilirsiniz.
Ayrıca yıl boyunca düzenlenen kaya tırmanma, dağcılık ve kampçılık gibi pek çok farklı etkinlik ile doğanın tam içinde bir deneyim yaşayabilir; Cehennem Deresi Kanyonu’nun en güzel ve etkileyici panoramik fotoğraflarını çekebilirsiniz.
Bu etkinlikler, hem macera severler hem de doğa fotoğrafçıları için eşsiz fırsatlar sunuyor. Cehennem Deresi Kanyonu, kendine özgü zengin ekosistemi ve olağanüstü manzaralarıyla doğaseverlerin ve keşif tutkunlarının vazgeçilmez rotalarından biri haline geliyor.
Maden Köyü

Şavşat ilçesine bağlı olan Maden Köyü, tablo güzelliğindeki manzaralarıyla ve doğal zenginlikleriyle günübirlik gezilerin en popüler adreslerinden biri haline gelmiştir. Hem kendi başınıza yapacağınız keşiflerle hem de her mevsim düzenlenen doğa yürüyüşleri ve fotoğraf safarileriyle bu eşsiz köyü keşfe çıkabilirsiniz.
Deniz seviyesinden 2500 metre yükseklikte yer alan ve yemyeşil doğal güzelliklerin arasında sakin bir şekilde akan Maden Köyü Deresi, köyün her noktasını süsleyerek bu mistik atmosferi tamamlıyor.
Bu köy, Karadeniz’in doğal yapısının bozulmadığı, büyüleyici ve etkileyici bir köyünü keşfetmek isteyenler için ilk uğranılması gereken yerlerden biridir. Dağ eteklerine inşa edilmiş geleneksel iki katlı ahşap evlerin arasında gezinirken, bu köyün tarihini ve kültürünü de derinlemesine keşfetme fırsatı bulabilirsiniz.
Maden Köyü Deresi ve Maden Köyü Şelalesi gibi tabiat harikası yerlerde harika fotoğraflar çekebilir, bu doğal güzelliklerin tadını çıkarabilirsiniz. Köyde yetiştirilen organik ürünlerle hazırlanan kahvaltılar, taze ve sağlıklı lezzetler sunarak güne başlamak için mükemmel bir seçenek olacaktır.
Ayrıca, geleneksel Karadeniz mutfağının en sevilen lezzetlerini tatma fırsatınız olacak, bu da hem damak zevkinizi şenlendirecek hem de dinlendirici bir gün geçirmenize yardımcı olacaktır. Maden Köyü, her yönüyle keşfetmeye değer bir yer ve bu doğal cennette geçireceğiniz bir gün, ruhunuzu tazeleyip, sizi günlük yaşamın stresinden uzaklaştıracak.
Karçal Dağları

Artvin'in en çok ziyaret edilen doğa sporları merkezlerinden biri olan Karçal Dağları, her mevsimde farklı güzellikler sunan gizli doğal alanlarıyla doğa tutkunlarını bekliyor. Bu muazzam dağlık bölgeye yapacağınız turlarda, en yüksek noktası 3428 metreye kadar yükselen zirvelere adım atabilir ve eteklerinde sıralanan buzul göllerinin sakin sularında yansıyan doğanın büyüsüne kapılabilirsiniz.
Karçal Dağları, özellikle dağ gölleri çevresinde açan rengarenk çiçekler ve yemyeşil yaylalarla fotoğrafçılar için adeta bir cennet niteliği taşıyor. Doğal güzellikleri keşfederken, her adımda farklı bir manzara ile karşılaşarak harika fotoğraflar çekme fırsatı bulabilirsiniz.
Turizm ve konaklama olanaklarıyla gelişmiş yaylalarıyla da Artvin'in gözde destinasyonlarından biri olan Karçal Dağları, bölgedeki yayla turlarının merkezi konumundadır. Ziyaretçilerine hem huzur veren doğası hem de macera dolu aktiviteler sunan bu dağlar, Dünya Koruma Vakfı tarafından korunması gereken 200 ekolojik bölge arasında yer alıyor.
Bu sayede, bölgenin korunmasına ve doğal zenginliklerin gelecek nesillere aktarılmasına büyük bir önem verilmektedir. Karçal Dağları'nda yapacağınız keşifler, sadece doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda barındırdığı endemik bitki türleri ve zengin vahşi yaşam çeşitliliğiyle de unutulmaz bir deneyim sunacak.
Kamilet Vadisi

Dört bir yanı etkileyici vadiler, gür ormanlar ve koruma alanları ile çevrili Artvin'in en özel doğa harikalarından biri, zengin bitki çeşitliliğiyle Avrupa'da korunması gereken önemli bir nokta olarak gösterilen Kamilet Vadisi'dir. Bu eşsiz vadi, sadece Türkiye’nin değil, tüm dünyanın doğal mirasına katkıda bulunan nadir alanlardan biridir.
Kamilet Vadisi, sahip olduğu 10.000’den fazla tıbbi, aromatik ve endemik bitki türü ile, doğaseverler ve bilim insanları için paha biçilmez bir hazine sunmaktadır. Avrupa’nın da dikkatle korunması gereken bu bölge, bünyesinde barındırdığı bitki çeşitliliğiyle ekosistem açısından son derece değerli bir alandır.
Türkiye'nin ender yağmur ormanı ekosistemlerinden biri olan Kamilet Vadisi, doğanın tüm renklerini ve zenginliğini içinde barındırarak her yıl pek çok doğa tutkunu ve araştırmacıyı kendine çekmektedir.
Doğal zenginlikleriyle büyüleyen bu vadi, birçok bilimsel araştırmanın da merkezi haline gelmiştir. Vadinin her köşesinde keşfedilecek yeni bir güzellik, her adımda büyüleyici bir doğa manzarası ile karşılaşılmaktadır.
Kamilet Vadisi'ni ziyaret ettiğinde, Mençuna Şelalesi gibi bölgenin en etkileyici ve görkemli şelalelerini keşfe çıkabilir, suyun şiddetiyle dans eden damlaların oluşturduğu mistik atmosferi yaşayabilirsin.
Aynı zamanda, dereler üstüne inşa edilmiş taş köprülerden geçerken harika fotoğraflar çekebilir, her anı ölümsüzleştirebilirsin. Bu taş köprüler, vadinin tarihi dokusunu yansıtarak, ziyaretçilerine hem estetik hem de nostaljik bir deneyim sunmaktadır.
Vadinin derelerindeki balık bolluğu da gözlerden kaçmaz. Balık çiftliklerinin bulunduğu bu derelerin kenarında mola vererek taze balıklardan tadabilir, doğal ve organik lezzetler eşliğinde keyifli bir zaman geçirebilirsin.
Vadinin sunduğu bu doğal zenginliklerin yanı sıra, doğaseverlerin keşfetmekten keyif alacağı birçok yürüyüş yolu ve seyir terasları da bulunmaktadır. Bu alanlar, vadinin büyüleyici manzaralarını izleyerek huzurlu bir gün geçirmek isteyenler için mükemmel fırsatlar sunmaktadır.
Kamilet Vadisi, doğayla iç içe, huzurlu bir gün geçirmek isteyenler için vazgeçilmez bir adres olmasının yanı sıra, aynı zamanda ülkemizin çok önemli ama henüz az bilinen tabiat harikalarından biridir. Vadide geçireceğin her an, hem doğanın kalbinde hem de bu eşsiz ekosistemin bir parçası olarak unutulmaz bir deneyime dönüşecektir.
Yaylalar Köyü

Yayla ve doğa turizmiyle öne çıkan Artvin, bu alandaki en gelişmiş şehirlerimizden biri olarak her yıl binlerce ziyaretçiyi ağırlıyor. Bu muazzam doğayı keşfetmek isteyenler için Yaylalar Köyü de vazgeçilmez bir durak. Artvin merkezine 3 saat, Yusufeli ilçesi ise sadece 1 saat uzaklıkta yer alan bu köy, sunduğu muazzam doğa manzaraları ile adeta bir cennet.
Çevresini saran karlı dağlar, kar sularıyla beslenen balık bakımından zengin dereler, dağ eteklerinde sıralanmış ahşap yayla evleri ve çiçeklerle süslü dağ gölleriyle kendinizi İsviçre’de gibi hissedeceksiniz. Her mevsim farklı bir güzellik sunan Yaylalar Köyü, hem görsel hem de duygusal olarak sizi etkileyerek, doğa ile iç içe olmanın huzurunu doyasıya yaşamanızı sağlıyor.
Özellikle bahar ile yaz aylarında, doğal yaşamın kalbine inmek isteyenlerin tercihi haline gelen köy, dünyanın her yerinden kamp yapmak ve doğa gezilerine çıkmak isteyen binlerce doğa tutkununu ağırlıyor.
Bu eşsiz bölge, muazzam yürüyüş parkurları, yüksek dağların arasında sıralanan göller ve temiz havasıyla adeta bir keşif cenneti. Yaylalar Köyü'nde konaklamak ise başlı başına bir deneyim. Aile pansiyonlarından orman köşklerine, geleneksel yayla evlerinden donanımlı kamp alanlarına kadar pek çok farklı konaklama alternatifi sunuluyor.
İster sessiz ve huzurlu bir dağ evinde konforlu bir gece geçirmek, ister doğayla bütünleşmiş bir kamp deneyimi yaşamak isteyin, her zevke uygun seçenekler mevcut. Yaylalar Köyü'ne geldiğinde sadece doğanın içinde kaybolmakla kalmaz, aynı zamanda köy halkının samimi misafirperverliğiyle de tanışacak, yerel lezzetleri tatma fırsatı bulacaksınız.
Kaçkar Dağları Milli Parkı

Kaçkar Dağları eteklerinde, Rize ile Artvin arasında uzanan 52.000 hektardan büyük bir alanı kapsayan Kaçkar Dağları Milli Parkı, doğanın en saf ve etkileyici güzelliklerini barındıran bir cennet.
İçinde 9 köy ve 33 yemyeşil yayla barındıran bu milli park, her yıl binlerce doğa severin ve macera arayan gezginin uğrak noktası olmayı sürdürüyor. 1994 yılında koruma altına alınarak milli park ilan edilen Kaçkar Dağları, bu devasa yeşil alanla, bölgedeki doğal zenginlikleri ve biyo çeşitliliği koruma amacını güdüyor.
Ziyaretçilere, her biri farklı bir güzelliğe sahip bu alanda unutulmaz deneyimler sunuyor. Kaçkar Dağları Milli Parkı’nda, 3932 metreye kadar yükselen Kaçkar Tepesi, bölgenin en yüksek zirvesi olarak öne çıkıyor. Bu zirveye ulaşanlar, bembeyaz ormanlar ve dağların panoramik görüntüsünü keşfetme fırsatı buluyor.
Yüksek irtifada, alpin çayırları ve sık çam ormanları arasındaki yürüyüş parkurlarında oksijen seviyesi oldukça yüksek, bu da doğanın içinde kaybolmanızı ve zihinsel yenilenme yaşamanızı sağlıyor. Yürüyüş yollarında, her adımda büyüleyici manzaralar ve doğal güzellikler keşfedeceksiniz.
Kaçkar Dağları Milli Parkı, aynı zamanda birçok canlıya ev sahipliği yapıyor. Sevimli gelinciklerin, tavşanların ve çeşitli kuş türlerinin yanı sıra, yırtıcı kuşların da yaşam alanı olan bu bölge, doğa fotoğrafçıları ve vahşi yaşam meraklıları için de eşsiz fırsatlar sunuyor.
Fırtına Deresi ve Hemşin Deresi gibi sevilen gezi alanları, milli parkın sunduğu en popüler keşif noktalarından bazıları. Bu derelerde balık tutma, doğa yürüyüşleri yapma ve huzurlu bir ortamda zaman geçirme imkanı bulabilirsiniz.
Kaçkar Dağları Milli Parkı’nda keşfe çıkabileceğiniz 8 farklı trekking parkuru bulunuyor. Her biri farklı zorluk seviyelerine sahip bu parkurlarda ilerlerken, sarp kayalar üzerinde inşa edilmiş tarihi kaleleri ve derelerin üzerindeki taş köprüleri görme şansı yakalayabilirsiniz. Kaçkar Dağları’ndaki bu taş köprüler, doğayla iç içe geçmiş bir tarihin izlerini taşıyor.
Her köprü ve kale, milli parkın sunduğu doğal mirası ve kültürel zenginlikleri yansıtan harika fotoğraf fırsatları sunuyor. Parkurların her birinde ilerlerken, büyüleyici doğa manzaralarının eşliğinde, ruhsal bir yolculuğa çıkabilir ve Kaçkar Dağları'nın sunduğu tüm bu eşsiz deneyimleri tam anlamıyla keşfetmiş olursunuz.
Kafkasör Yaylası

Yayla turizmi açısından Doğu Karadeniz’in en özel ve gözde şehirlerinden biri olan Artvin, benzersiz doğal güzellikleri ve kültürel zenginlikleriyle dikkat çekiyor. Artvin’de mutlaka uğraman gereken yaylalardan biri, şehir merkezine yalnızca 6 kilometre mesafede bulunan ve en yakın yaylalardan biri olan Kafkasör Yaylası’dır.
Bu yayla, Artvin’in en bilinen ve turistlerin ilgisini çeken bölgelerinden biri olma özelliğini taşıyor. Kafkasör Yaylası, sadece el değmemiş ve büyüleyici doğasıyla değil, aynı zamanda yaz aylarında düzenlenen renkli etkinliklerle de binlerce turisti kendine çekiyor.
Bu etkinlikler arasında yer alan boğa güreşleri, halk oyunları gösterileri ve coşkulu müzik festivalleri, bölgenin kültürel mirasını yaşatan ve ziyaretçilere unutulmaz anlar yaşatan önemli organizasyonlardır.
Çam ormanlarıyla çevrili bu yayla, aynı zamanda doğayla iç içe bir gün geçirmek isteyenler için mükemmel bir piknik alanı sunuyor. Tertemiz havada, kuş sesleri ve doğanın huzur veren atmosferiyle, yılın yorgunluğunu atmak isteyenler için ideal bir ortam oluşturuyor.
Kafkasör Yaylası, sadece doğal güzellikleriyle değil, bölgedeki köylerin sunduğu organik ürünlerle hazırlanan köy kahvaltıları ve geleneksel yayla yemekleriyle de gastronomi meraklılarının ilgisini çekiyor.
Burada, taze tereyağı, ev yapımı peynirler, ballar ve daha birçok organik lezzet, ziyaretçilere hem göz hem de damak ziyafeti sunuyor. Gastronomi tutkunları için Artvin yaylaları, sadece yöresel tatları keşfetmekle kalmayıp, aynı zamanda doğal ve organik bir deneyim sunuyor.
Kafkasör Yaylası, hem doğanın hem de kültürün iç içe geçtiği bir alan olarak, Artvin’in en özel yaylalarından biri olarak öne çıkıyor ve her yıl binlerce kişiye unutulmaz bir tatil deneyimi vaat ediyor.
Dilberdüzü Yaylası

Artvin'in yaz aylarında en çok ziyaret edilen yaylalarından biri de, doğanın büyüleyici güzellikleriyle ünlü, Yusufeli ilçesi sınırlarında yer alan Dilberdüzü Yaylası. Yüksek dağların eteğinde, serin havası ve etkileyici manzarasıyla ziyaretçilerini adeta büyüleyen bu yayla, yaz aylarında her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlıyor.
Özellikle yayla turlarıyla keşfedilen bu muazzam doğa harikası, aynı zamanda donanımlı kamp alanlarıyla da çadır kurmak isteyenler için Artvin’de en çok tercih edilen yerlerden biridir. Yaz aylarında dünyanın dört bir yanından gelen kampçılara ev sahipliği yapmaktdaır.
Dilberdüzü Yaylası, her mevsim kendine has güzellikler sunarken, bölgenin yüksekliği ve doğası, doğa severlerin adeta bir cennetidir. Yayla, deniz seviyesinden 2860 metre yükseklikte, Kaçkar Dağları eteklerinde uzanıyor ve dağcılar ile doğa meraklıları için eşsiz bir cazibe merkezi haline geliyor.
Yüksek oksijen seviyesiyle dikkat çeken ve bu özelliği nedeniyle özellikle solunum rahatsızlıkları yaşayanların sağlık amacıyla sıkça tercih ettiği Dilberdüzü Yaylası, doğa ile iç içe olmak isteyenlere huzurlu bir ortam sunuyor.
Yaz aylarında zirve tırmanışları, trekking parkurları ve dağ bisikleti turları gibi pek çok aktif etkinlik yapma fırsatı bulabilirsin. Bu aktiviteler, doğanın kalbinde, saf havayı soluyarak unutulmaz anlar yaşamanı sağlar. Ayrıca, Dilberdüzü Yaylası’nda keşfedeceğin eşsiz güzellikteki doğa manzarası, fotoğraf tutkunları için de büyüleyici bir arka plan oluşturur.
Turizm olanakları açısından son derece gelişmiş olan bu yaylada, modern imkanlar ile doğanın harmanlandığı bir ortamda konaklama imkânı da bulunuyor. Yaylaya özgü ahşap yayla evleri ve orman köşklerinde konaklayabilir, aynı zamanda kır bahçelerinde yayılarak çevrenin sunduğu doğal güzelliklerin tadını çıkarabilirsin.
Yayla restoranlarında, Artvin'in yöresel lezzetlerini deneyimleyebilir, özellikle tereyağlı mısır ekmeği ve kuymak gibi geleneksel yemeklerin tadına bakabilirsin. Bölgedeki restoranlar, misafirlerine sadece lezzetli yemekler değil, aynı zamanda muazzam manzaralar eşliğinde rahat bir yemek deneyimi sunuyor.
Arsiyan Yaylası

Deniz seviyesinden 2500 ile 3500 metre yükseklikte, geniş bir alanı kaplayan ve yayla gezilerinin en önemli adreslerinden biri olarak bilinen Arsiyan Yaylası, doğa severlerin mutlaka keşfetmesi gereken, modern dünyanın karmaşasından uzak, huzur dolu bir kaçamak sunan bir cennet.
Bu eşsiz yer, sadece Artvin’in değil, aynı zamanda Türkiye’nin de en özel noktalarından biri olarak gösteriliyor. Yaylanın büyüleyici atmosferi, her yıl çok sayıda doğa fotoğrafçısını cezbediyor, çünkü burada, her anı bir sanat eseri gibi ölümsüzleştirmek mümkün.
Arsiyan Yaylası, 20 dağ gölü ve 12 yüzen adasıyla, adeta bir doğa harikası. Göz alıcı manzarası, dünya üzerinde çok az yerde benzeri bulunan bir görsel şölen sunuyor. Özellikle yaz aylarında, bu göllerin çevresinde yükselen dağların yansıması, fotoğraf karelerinde muazzam bir etki yaratıyor.
Yaylanın doğası, her mevsim farklı bir güzellik sunarak, ziyaretçilerine benzersiz bir deneyim yaşatıyor. Yazın geldiğinde, doğa çiçeklerle bezeli, özellikle sarı renkteki açan çiçeklerle adeta bir halı gibi örtülüyor.
Bahar aylarında ise bu küçük göllerin etrafında gezinti yapmak, sapsarı çiçekler arasında kaybolmak, hem fiziksel hem de ruhsal bir arınma sağlıyor. Her köşesinde farklı bir doğal harikaya rastlayabileceğiniz Arsiyan Yaylası, hem doğa ile iç içe olmanın hem de geçmişin gizemli efsanelerine tanıklık etmenin bir arada sunulduğu bir yer.
Büyüleyici manzaraları, temiz havası ve sükunetiyle Arsiyan Yaylası, pek çok antik efsaneye de ev sahipliği yapmış, binlerce yıl boyunca köklü bir tarih barındırmış bir yer olarak görülmeye değer. Bu yayla, yalnızca doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda derin tarihi ve kültürel geçmişiyle de eşsiz bir cazibe merkezi.
Sırt Yayla

Artvin'in en ünlü ve en çok ziyaret edilen yaylalarından biri olan Sırt Yaylası, size bulutların üstünde benzersiz manzaralar sunarak, görsel bir şölen vaat ediyor. El değmemiş doğası ve doğanın sunduğu eşsiz güzellikleriyle tanınan bu yayla, yazın en sıcak günlerinde bile serinleyen havasıyla, oksijen seviyesinin yüksek olduğu ortamıyla sağlık turlarının da düzenlendiği popüler bir destinasyon.
Sırt Yaylası, deniz seviyesinden yaklaşık 2420 metre yükseklikte konumlanıyor, bu da ona hem etkileyici bir yükseklik kazandırıyor hem de çevresindeki doğal yaşamla olan uyumunu pekiştiriyor. Ahşap yayla evlerinin dağ zirvelerine kadar uzanarak bulutlarla birleşmesi, Sırt Yaylası'nı adeta bir başka dünyaya açılan kapı haline getiriyor.
Bu manzara, sıklıkla turizm dergilerinin kapaklarında yer alıyor, çünkü yayla, sunduğu mistik görüntüsü ve doğayla iç içe yapısı ile fotoğrafçılar ve gezginler için gerçek bir cazibe merkezi haline gelmiş durumda.
Özellikle yaz aylarında yerli ve yabancı turistlerin akın ettiği bu güzel yayla, doğal güzellikleriyle herkesi kendine hayran bırakıyor. Sırt Yaylası'na gittiğinizde, taş ve ahşap mimarisiyle inşa edilmiş yayla evlerini, pansiyonları ve donanımlı kamp alanlarını keşfederek burada unutulmaz bir konaklama deneyimi yaşayabilirsiniz.
Yaylanın sunduğu bu olanaklarla, doğayla iç içe bir tatil geçirmek mümkün. Ayrıca, doğaseverler için dağ göllerini kapsayan rehberli zirve yürüyüşlerine katılarak, bölgenin eşsiz doğasını daha yakından keşfetmek ve zirveye ulaşmanın verdiği heyecanı yaşamak da oldukça keyifli bir deneyim olacak.
Gorgit Yaylası

Artvin'in en özel doğa cennetlerinden biri olan Maçahel bölgesinde yer alan Gorgit Yaylası, deniz seviyesinden tam 1700 metre yükseklikte, bulutların arasında, unutulmaz bir gezi deneyimi sunmayı başarmaktadır.
Yemyeşil gür ormanlarla çevrili, rengarenk yayla çiçeklerinin büyüleyici manzaralarla süslediği bu yayla, gelişmiş turizm olanaklarıyla Artvin’de özellikle yaz aylarının sıcak günlerinde en çok tercih edilen yaylalardan birisi haline geliyor.
Bembeyaz bulutların sardığı ahşap yayla evleriyle göz kamaştırıcı manzaralara tanıklık edebileceğiniz Gorgit Yaylası, el değmemiş doğasının içinden akan buz gibi dereleri ve dağ etekleri boyunca uzanan yürüyüş yollarıyla adeta bir yeryüzü cenneti gibi.
Bu huzur dolu köşe, her mevsim farklı bir güzellik sunsa da, yaz aylarında ayrı bir cazibeye sahip. Gün doğumu ve gün batımlarında sisle kaplı dağları izlerken, sevdiklerinizle birlikte unutulmaz anlar biriktirebilirsiniz.
Yaylada, kamp yapabilir ya da geleneksel yayla evlerinde konaklama imkanı bulabilirsiniz. Gorgit Yaylası’na gitmek, adeta doğayla baş başa kalmanın, şehir hayatının gürültüsünden uzaklaşmanın bir yolu. Yaz aylarında düzenlenen rehberli yürüyüş turları ile bölgenin tarihi ve doğal zenginliklerini daha yakından keşfetme fırsatı bulabilirsiniz.
İster rehberli turlara katılın, ister kendi başınıza doğa yürüyüşlerine çıkarak bu gizemli yaylayı keşfe çıkın, Gorgit Yaylası’nda geçireceğiniz her an, sizi doğanın en saf ve en huzurlu haline yakınlaştıracak.
Camili Gorgit Tabiat Koruma Alanı

Camili Efeler Tabiat Koruma Alanı olarak bilinen ve aynı zamanda Avrupa ile Orta Asya'nın en büyük yaşlı orman ekosistemlerinden biri olan Camili Gorgit, doğa severlerin keşfetmesi gereken en eşsiz yerlerden biridir.
1998 yılında, bu bölgenin el değmemiş güzelliği ve doğallığının korunabilmesi amacıyla koruma altına alınan Camili Efeler Tabiat Koruma Alanı, Efeler Ormanı’nın geniş bir bölümünü kapsar ve hem Türkiye’nin hem de Avrupa’nın en özel, insan eli değmemiş bölgelerinden birini oluşturur.
Bu alan, sadece doğal güzellikleriyle değil, sahip olduğu nadir ekosistemlerle de büyük bir öneme sahiptir. Biyosfer rezerv alanı olarak ilan edilen Camili Gorgit, aynı zamanda pek çok bilimsel araştırmaya konu olmuştur.
Bu bölge, zengin biyolojik çeşitliliği ve ekosisteminin yanı sıra, saf Kafkas arı ırklarına ev sahipliği yapmasıyla da dikkatleri üzerine çekmektedir. Camili Gorgit, yılda ortalama 3200 milimetre yağış alarak, ülkemizin ender yağmur ormanı sistemlerinden biri olarak büyük bir ilgi görmektedir.
Bu yoğun yağış, bölgedeki ekosistemi besleyerek, doğanın tüm dengelerini korumada önemli bir rol oynamaktadır. Yüksek nem ve ıslak ortam, bölgedeki bitki örtüsünün ve hayvan türlerinin çeşitliliğini artırmakta, Camili Gorgit’i adeta bir doğal cennet haline getirmektedir.
Doğal zenginlikleri ve benzersiz ekosistem yapısı sayesinde Camili Gorgit, sadece bir koruma alanı olmakla kalmayıp, aynı zamanda biyolojik çeşitliliğiyle bir açık hava laboratuvarı görevi görmektedir.
Bu yüzden, doğa meraklıları için keşfedilmesi gereken bu muazzam bölge, her yıl sayısız yerli ve yabancı turistin ilgisini çekmektedir. Eğer sizde Türkiye'nin bu gizli kalmış cennetini yakından keşfetmek isterseniz, rehberli turlar aracılığıyla bölgenin derinliklerine inebilir ve bu eşsiz doğanın sunduğu huzuru, yeşilin binbir tonunu görebilir, bölgedeki nadir canlıları gözlemleyebilirsiniz.
Beyazsu Yaylası

Kaçkar Dağları eteklerinde, Artvin'in en göz alıcı ve en çok ziyaret edilen yaylalarından biri olan Beyazsu Yaylası, hem doğa severler hem de macera arayanlar için eşsiz bir cazibe merkezi. Karadeniz'in yeşilin binbir tonuyla bezenmiş doğal güzellikleri arasında.
Modern dünyanın gürültüsünden ve karmaşasından uzaklaşarak, sadece doğanın sesine kulak vererek huzurlu bir gün geçirebileceğiniz bu yayla, doğa gezileri, trekking ve yayla turları için değişmez rotalardan biri haline gelmiştir.
Beyazsu, hem doğa ile iç içe olmanın hem de keşif yapmanın tadını çıkarabileceğin harika bir bölge. Yaylanın en çok dikkat çeken özelliklerinden biri ise, Artvin'in bir diğer doğa harikası olan Yıldızlı Göl’ün hemen yakınlarında yer almasıdır.
Yıldızlı Göl, yılın her mevsimi fotoğrafçılar için büyük bir ilgi odağı olup, gölün çevresi ve manzarası, her geçen gün daha fazla doğa fotoğrafçısını cezbetmektedir. Yaz aylarında, Beyazsu Yaylası'nda düzenlenen şenliklere katılarak, bölgenin kültürel zenginliklerine tanıklık edebilir, tertemiz havada eğlenceli ve neşeli zamanlar geçirebilirsiniz.
Bu şenlikler, yerel halkın geleneksel yaşam tarzını ve bölgeye özgü kutlamalarını gözler önüne sererken, aynı zamanda katılımcılara unutulmaz anılar sunar. Yaylada, doğa ile baş başa kalabileceğin bir diğer seçeneğin ise kamp yapmaktır.
Beyazsu’nun çeşitli kamp alanlarında doğanın kucağında birkaç gün geçirerek, stresli şehir yaşamından uzaklaşabilir ve kendini doğanın kollarına bırakabilirsin. Ayrıca yayladaki kır evleri ve geleneksel yayla evlerinde de konaklayarak, bölgenin dingin atmosferini daha derinlemesine hissedebilir, birkaç gün boyunca huzuru ve rahatlamayı bulabilirsiniz.
Atabarı Kayak Merkezi

Artvin merkezine en yakın kış turizmi destinasyonu olan Atabarı Kayak Merkezi, deniz seviyesinden 2000 metre yükseklikteki Mersivan Dağı eteklerinde konumlanmaktadır. Etrafındaki büyüleyici doğa manzaraları ve benzersiz kar örtüsüyle, her yıl binlerce tatilciyi kendine çeken bu kayak merkezi, ziyaretçilerine unutulmaz bir kış deneyimi sunmaktadır.
Kayak tutkunları için dünya standartlarındaki pistler, telesiyej ve teleski gibi mekanik sistemler, 1300 metre toplam uzunluğu ile kayak severlere mükemmel bir spor yapma olanağı tanımaktadır. Atabarı Kayak Merkezi, sadece kayak yapmak isteyenler için değil, aynı zamanda konforlu bir tatil geçirmek isteyen herkese hitap eden birçok olanak sunmaktadır.
Kayak malzemelerini kiralayabileceği işletmeler, sıcacık yemekler sunan restoranlar ve rahatlatıcı atmosferiyle kafeler, tatilcilerin ihtiyaç duyacağı her şeyi karşılayacak şekilde tasarlanmıştır. Dağ zirvelerine yapacağı tırmanışlarla, karla kaplanmış çam ormanlarının büyüleyici manzarasını izleyebilir, harika fotoğraflar çekebilirler.
Bunun yanı sıra, kışın iç açıcı beyaz örtüsüne bürünmüş dağlarda rehberli kar yürüyüşlerine katılabilir ve 3 metreyi bulan karlar arasında unutulmaz bir kış günü geçirebilirler. Her adımda karın huzur verici sessizliği ve doğanın saf güzellikleriyle iç içe olmanın tadını çıkarabilirler.
Papart Vadisi

Yılın her mevsiminde, her biri birbirinden özel renklere bürünen doğanın kucakladığı bu eşsiz vadi, unutulmaz bir gün geçirmek isteyenler için harika bir seçenek sunuyor. Papart Vadisi, sadece Artvin’in değil, aynı zamanda Karçal Dağları'nın da en değerli doğa koruma alanlarından biri olarak dikkat çekiyor.
2010 yılında sit alanı ilan edilen bu vadi, Türkiye’nin az bilinen doğa cennetlerinden biri olarak tanımlanıyor ve her yıl doğaseverleri kendine çekiyor. Papart Vadisi’nin etrafını saran gür çam ormanları, vadinin içindeki serin dereler ve zengin bitki örtüsü, burayı benzersiz kılıyor.
Buz gibi akan derelerinin kenarına yerleştirilmiş ahşap evler, vadinin sakinlerine ve ziyaretçilerine huzur dolu bir atmosfer sunuyor. Ayrıca, ormanlar içinde uzanan yürüyüş parkurları, doğayla iç içe bir keşif yapmak isteyenler için mükemmel bir fırsat sağlıyor.
Bu parkurlar, hem dinlenmek hem de doğanın tadını çıkarmak isteyenlere eşsiz bir deneyim sunuyor. Yaz aylarında düzenlenen trekking turları, vadiyi keşfetmek isteyenlerin vazgeçilmez adreslerinden biri haline gelmiş durumda.
Papart Vadisi, aynı zamanda arıcılığın yaygın olarak yapıldığı bir bölge olarak da biliniyor. Burada üretilen ve tüm dünyaya ihraç edilen ballar, doğal ve sağlıklı yapılarıyla büyük bir üne sahip. Vadinin havasını solurken, lezzetli balları ve bölgede yetiştirilen organik ürünleri almak, ziyaretçilere unutulmaz bir anı bırakıyor.
Artvin Cam Teras

Artvin’i gezen yerli ve yabancı turistlerin en çok tercih ettiği ve uğradığı yerlerden biri olan Artvin Cam Teras, ülkemizin en büyük seyir alanlarından biri olarak öne çıkmaktadır. Hatila Vadisi'nin büyüleyici panoramik manzaralarını sunan bu eşsiz mekan, 1994 yılında milli park ilan edilmiştir.
Yaklaşık 22.500 hektarlık bir alanı kapsayan Hatila Vadisi'ne ve muazzam Hatila Deresi’ne hakim olan 490 metre yüksekliğindeki bir tepeye inşa edilmiştir. Bu cam teras, her yıl binlerce ziyaretçi tarafından keşfedilmekte, yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmektedir.
Artvin Cam Teras, devasa kanyon duvarlarının, yemyeşil çam ormanlarının ve çevresini saran doğal güzelliklerin sunduğu eşsiz bir manzaraya sahiptir. Hatila Vadisi'nin derinliklerinden Hatila Deresi'nin sakin akışına kadar her köşesiyle göz alıcı bir güzelliğe bürünen bu bölgeyi kuş bakışı izleyebilmek, ziyaretçilere adeta bir doğa harikasıyla buluşma hissiyatı verir.
Burada geçirdiğiniz her an, doğal güzelliklerle iç içe, huzur dolu bir deneyime dönüşmektedir. Cam Teras’ın çevresinde, ziyaretçilere organik ürünlerle hazırlanan yöresel lezzetlerin tadılabileceği restoranlar yer alır.
Doğal tatlar, bölgeye özgü taze malzemelerle hazırlanarak, hem lezzet hem de sağlık açısından mükemmel bir deneyim sunar. Ayrıca doğa tatili yapmayı sevenler için, çevrede çeşitli bungalov evler ve donanımlı kamp alanları da bulunmaktadır.
Karavan tatili yapmak isteyenler için ise geniş ve konforlu alanlar, doğanın içinde huzurlu bir tatil geçirmek isteyenlere eşsiz fırsatlar sunmaktadır. Artvin Cam Teras, her türlü doğa severin beklentilerini karşılayabilecek imkanlarla donatılmış, unutulmaz bir deneyim vaat eden bir mekan olarak dikkat çekmektedir.
Cancır Yaylası

Artvin’in en popüler günübirlik gezi noktalarından bir tanesi olan Maden Köyü sınırlarında yer alan yemyeşil Cancır Yaylası, her mevsim farklı bir güzellik sunan bir cennet köşesidir. Yaz aylarında sıcacık güneşin altında, yaylanın her köşesini süsleyen sapsarı yayla çiçekleri ve dağ yamaçlarında sıralanan geleneksel ahşap yayla evleriyle görülmeye değer noktalarında biridir.
Kendine özgü doğal yapısı, göz kamaştıran manzarası ve huzur veren atmosferi ile Cancır Yaylası, bölgeye adım atan her ziyaretçisini adeta büyüler. Yaz aylarında düzenlenen yayla turları, doğa ve fotoğrafçılık gezileriyle binlerce kişi tarafından keşfedilen bu yayla, doğal güzelliklerini ve sakinliğini sunan, doğaseverlerin uğrak noktalarından biri haline gelmiştir.
Yaylaya gelenler, organik ürünlerle hazırlanan kahvaltıların ve geleneksel yayla yemeklerinin sunulduğu kır bahçelerinde, yöresel tatların tadına varırken, bölgenin kültürüne dair unutulmaz anılar biriktiriyorlar.
Ayrıca, dağ zirvelerine uzanan yürüyüş parkurları ve donanımlı kamp alanları, doğanın kalbinde zaman geçirmek isteyenler için büyük bir fırsat sunuyor. Burası, tamamen ahşap malzemelerle inşa edilmiş yayla evlerinde konaklayarak, şehirlerin gürültüsünden ve karmaşasından uzak, dinlendirici ve huzurlu bir gün geçirmek isteyenler için ideal bir destinasyondur.
Ziyaretçiler, doğanın kucakladığı bu yaylada, taze hava, huzur veren manzaralar ve Karadeniz’in eşsiz atmosferi eşliğinde ruhlarını dinlendirebilirler. Cancır Yaylası, doğa ile iç içe bir tatil arayan herkes için mükemmel bir tercih.
Tibeti Kilisesi

Tam olarak yapım tarihi bilinmemekle birlikte, 899 ile 914 yılları arasında inşa edildiği tahmin edilen kilise, Artvin ve çevresinde uzun süre hüküm süren Bagratlı Krallığı döneminden günümüze ulaşan önemli bir tarihi mirastır.
Bölgenin tarihi ve kültürel zenginlikleri açısından büyük öneme sahip olan bu kilise, hem tarih hem de kültür meraklıları için mutlaka görülmesi gereken özel yerlerden biridir. Yüzyıllar boyunca bölgenin dini merkezi olarak hizmet veren bu kilise, aynı zamanda bölgenin dini ve kültürel yapısının bir yansıması olarak da dikkate değerdir.
Serbest haç planına sahip olan kilise, doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen bir şekilde inşa edilmiştir. Bu özgün tasarımı, kilisenin hem estetik hem de fonksiyonel açıdan dikkat çekici bir yapıya sahip olmasına olanak tanımıştır.
Ayrıca, kilisenin dış cephesinde yer alan çarpıcı taş oymaları, bu yapıyı çevreleyen peyzajla uyum içinde olan etkileyici bir görsellik sunar. İç mekanında ise bitkisel motiflerle bezenmiş süslemeler, kilisenin hem dini hem de sanatsal yönünü vurgular niteliktedir.
Barhal Kilisesi

Yusufeli ilçesine bağlı Altıparmak Köyü sınırlarında yer alan ve inanç turlarının popüler duraklarından biri haline gelen Barhal Kilisesi, zengin tarihsel geçmişi ve etkileyici mimarisiyle dikkatleri üzerine çekiyor.
M.S. 9. yüzyılda Vaftizci Yahya adına inşa edilen bu büyüleyici kilise, kesme taşlarla yapılmış ve harçsız bir zemin üzerinde yükseliyor, bu da ona hem sağlamlık hem de görsel estetik kazandırıyor. Barhal Kilisesi, devasa taş duvarlarıyla çevrilmiş ve ihtişamı her açıdan gözler önüne seriliyor, bu da onu yalnızca dini bir yapı değil, aynı zamanda mimari açıdan da değerli bir eser haline getiriyor.
1677 yılında camiye dönüştürülen Barhal Kilisesi, özgün mimari özelliklerini kaybetmeden, farklı bir dini yapıya dönüşmüş olsa da tarihî dokusunu büyük ölçüde korumuş. Çam ve meşe ağaçlarıyla çevrili olan bu tarihi yapı, doğanın ve insan elinin birleşiminden doğan büyülü bir atmosfer sunuyor.
Ziyaretçilere, hem görsel hem de ruhsal bir deneyim yaşatan kilise, harika fotoğraf karelerine de ev sahipliği yapıyor. Özellikle sabahın erken saatlerinde veya gün batımında, yapının etkileyici silueti ve doğal çevresi, fotoğraf tutkunları için adeta bir cennet.
Gevhernik Kalesi (Ardanuç Kalesi)

Devasa kayalar üzerine inşa edilmiş büyüleyici kaleleriyle ünlü Karadeniz Bölgesi, gezginlere unutulmaz anılar sunan yapılarıyla dikkat çeker. Bu etkileyici yapılar arasında, Artvin’e sadece 40 kilometre mesafede yer alan Gevhernik Kalesi, mutlaka görülmesi gereken bir tarihi mekan olarak öne çıkar.
Ardanuç Kalesi olarak da bilinen bu kale, Orta Çağ’da inşa edilerek uzun bir tarihsel süreçte pek çok farklı medeniyetin izlerini taşımaktadır. İberya, Sasani, Bizans, Abbâsî ve Gürcü Krallığı gibi büyük uygarlıklar dönemlerinde aktif bir şekilde kullanılan kale, Osmanlı döneminde de önemli bir gelişim sürecinden geçmiştir.
Özellikle Kanuni Sultan Süleyman döneminde yapılan eklemelerle görkemli bir şekilde günümüze kadar ulaşmıştır. Kale, yaklaşık onlarca metre yüksekliğindeki dikdörtgen bir kaya kütlesi üzerine kesme ve moloz taşlarla inşa edilmiştir.
Bu yapı, hem Orta Çağ hem de Osmanlı mimarisinin özelliklerini bünyesinde barındıran nadir örneklerden biridir. Gevhernik Kalesi'nin iç bölümlerini keşfettikten sonra, surlardan tüm çevreyi kapsayan büyüleyici panoramik manzaralar eşliğinde, zamanın nasıl geçtiğini anlamayabilirsiniz.
Yüksekten bakıldığında, kalenin etrafındaki doğal güzelliklerin ve yeşil alanların sunduğu manzaralar, ziyaretçilere adeta bir görsel şölen sunar. Gevhernik Kalesi, hem tarihsel derinliği hem de görsel zenginliğiyle Karadeniz’in bu bölgesinde yer alan en etkileyici yapılar arasında sayılmaktadır.
Rabat Kilisesi

Her köşesi doğal güzelliklerin yanı sıra birbirinden etkileyici tarihi kiliselerle çevrili Artvin, ziyaretçilere büyüleyici bir deneyim sunar. Bu güzel doğanın içinde, Ardanuç ilçesine sadece 17 kilometre uzaklıkta yer alan Rabat Kilisesi de dikkatleri üzerine çeker.
Bu tarihi yapı, Gürcü Krallığı döneminin izlerini taşıyan ve Orta Çağ mimarisinin karakteristik özelliklerini yansıtan tasarımıyla öne çıkar. Kesme taş ve moloz taş kullanılarak inşa edilmiş olan kilise, yapısal bütünlüğünü koruyan nadir örneklerden biridir.
11. yüzyılda yapılan Rabat Kilisesi'nin, gizli geçitlerinin yakınındaki Bulanık Deresi'ne kadar uzandığı tahmin edilmektedir. Bu tarihi yapı, 16. yüzyılda terk edilmiştir. Ancak restore edilmemiş olmasına rağmen, sağlam mimarisi sayesinde büyük bir kısmı günümüze kadar ulaşabilmiştir.
Ziyaretçiler, Rabat Kilisesi'nin bu etkileyici yapısını gezip keşfettikten sonra, aynı bölgede yer alan Bulanık Deresi'nin eşsiz güzelliklerini görmek için kısa bir keşif turuna çıkabilirler. Ayrıca, Bulanık Köyü'ne uğrayıp burada köyün geleneksel mutfağından lezzetler tatmak da unutulmaz bir deneyim olacaktır.
Tekkale Köyü

Artvin'in Yusufeli ilçesine bağlı Tekkale Köyü, dağların eteklerine serpiştirilmiş olan çarpıcı antik yapılarıyla, günübirlik gezilerin en sevilen adreslerinden biri haline gelmiştir. Doğaseverler ve tarih tutkunları için ideal bir rota olan bu köy, rehberli tarih turları ve doğa yürüyüşleriyle ziyaretçilerine unutulmaz bir keşif fırsatı sunmaktadır.
Yüzyıllar boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Tekkale, yüzlerce yıl öncesine uzanan tarihi yapıları ve etkileyici atmosferiyle adeta bir açık hava müzesini andırmaktadır. Tekkale Köyü, aynı zamanda “Dört Kilise” olarak da bilinmektedir.
Çünkü bu köy, ev sahipliği yaptığı dört tane Gürcü kilisesi ile ünlüdür. Bu kiliseler, 10. yüzyıl Gürcü Krallığı döneminde inşa edilmiş olup, doğanın içinde, çam ormanları arasında gizli kalmış ve zamanla unutulmuş gibidir.
Tekkale'nin bu antik yapıları, tarih severlere, geçmişin izlerini sürme imkanı sunmaktadır. Gürcü mimarisinin eşsiz örneklerini barındıran bu kiliseler arasında keyifli bir gezi yapmak, hem doğanın hem de tarihin derinliklerine inmeyi sevenler için büyüleyici bir deneyim olacaktır.
Köyün sokakları, tarih boyunca yaşanan olayların izlerini taşıyan geleneksel Karadeniz evleriyle doludur. Yüzyıllardır ayakta kalan bu evler, bölgenin kültürel mirasını yansıtan harika fotoğraf karelerine ev sahipliği yapmaktadır.
Bu tarihi yapılar, doğayla iç içe bir şekilde, ziyaretçilerine hem görsel hem de duygusal bir yolculuk sunar. Tekkale Köyü'nün keşfedilecek çok sayıda yönüyle her köşesinde ayrı bir hikaye ve keşif sizi beklemektedir.
Arhavi Plajı (Güngören Plajı)

Güngören Plajı, aynı zamanda Arhavi Plajı olarak da bilinir ve Karadeniz sahil yolu üzerinde, çam ormanlarının derinliklerinden gelen taze havası ile masmavi Karadeniz sularının buluştuğu mükemmel bir konumda yer alır.
Doğanın tüm güzelliklerinin bir arada sunulduğu bu plaj, hem yerli hem de yabancı turistler tarafından sıkça tercih edilir. Geniş bir sahil şeridine sahip olan bu plajda, denizin keyfini çıkarırken çevresinde her bütçeye uygun otellerin bulunması, tatilciler için büyük bir kolaylık sağlar.
Arhavi Plajı’ndan ücretsiz olarak faydalanmak mümkündür. Bunun dışında, şezlong ve şemsiye kiralayabileceğiniz turistik tesislerin bulunduğu plajda, gün boyu rahat bir şekilde denize girip güneşlenebilirsiniz.
Ayrıca, plajda kafe ve restoran gibi sosyal olanaklar da mevcuttur. Bu mekanlar, misafirlere dinlenme ve lezzetli yiyeceklerin tadını çıkarma imkanı sunar. Arhavi Plajı’nda aynı zamanda soyunma kabinleri, tuvaletler, duşlar ve cankurtaran gibi önemli imkanlar da yer alır, bu sayede plajda geçirilen zaman daha güvenli ve konforlu hale gelir.
İskender Paşa Camii

Artvin'in tarihi ilçelerinden biri olan Ardanuç'un merkezinde yer alan İskender Paşa Camii, bölgenin zengin tarihine tanıklık eden önemli bir yapıdır. 1551 yılında inşa edilen bu tarihi cami, Ardanuç Kalesi'nin hemen yakınında, göz alıcı bir konumda bulunmaktadır.
Mimarisi, bölgeye özgü moloz taşlarla inşa edilmesiyle dikkat çeker ve iki katlı, dikdörtgen planlı bir yapıya sahiptir. Cami, iç mekanında ise Karadeniz bölgesine özgü unsurlar taşır. Osmanlı döneminde, Karadeniz'de inşa edilmiş en güzel ve günümüze kadar sağlam kalmayı başaran camilerden biri olarak kabul edilemektedir.
İskender Paşa Camii, sadece dini bir anlam taşıyan bir mekan olmanın ötesinde, aynı zamanda tarihsel ve kültürel bir miras olarak büyük bir öneme sahiptir. Ziyaretçilerine hem mimari hem de tarihsel açıdan derin bir deneyim sunan İskender Paşa Camii'ni gezdikten sonra, kısa bir yürüyüş mesafesindeki Ardanuç Kalesi'ni de keşfetmek mümkündür.
Artvin’de Kaç Gün Kalınır?
Artvin şehir merkezi, küçük bir alanı kapsasa da, çevresinde keşfedilecek pek çok doğal ve kültürel zenginlik bulunmaktadır. Bu güzellikleri tam anlamıyla keşfetmek için minimum 2-3 gün ayırmanız önerilmektedir.
Artvin, her mevsimde farklı bir renk ve güzellik sunan bir yer olduğundan, her gezginin kendine özgü bir deneyim yaşaması mümkündür. Şehir merkezinde görülecek yerler sınırlı olsa da, Artvin’in çevresi, özellikle dağlar, vadiler, göller ve tarihi yerleşimlerle doludur.
Bu yerler arasında seyahat ederken, mesafelerin uzunluğu ve yolların dağlık yapısı göz önünde bulundurulduğunda, en verimli geziyi yapabilmek için bir araba kiralamak oldukça mantıklı olacaktır.
Araba kiralamak, bu doğal cennet köşelerini daha rahat ve verimli bir şekilde keşfetmenize yardımcı olur. Ayrıca, ulaşım açısından oldukça büyük avantaj sağlar çünkü gezilmesi gereken yerler arasında bazen 1-2 saatlik mesafeler olabilir. Bu sayede zaman kaybı yaşamadan, istediğiniz tüm noktaları rahatlıkla görebilir ve her bir güzelliği sindirerek keşfedebilirsiniz.
Artvin’in yüksek dağları, derin vadileri ve yemyeşil ormanları ile tanınan bu bölgesinde, aracınızla her köşeye kolayca ulaşarak, bölgenin en bilinen noktalarına vakit kaybetmeden ulaşabilirsiniz. Hem doğa yürüyüşleri yapmak hem de tarihi yerleri gezmek için yeterli zaman bulmanız için birkaç gün ayırmak, gezinizin keyfini artıracaktır.
Artvin’e Ne Zaman Gidilir?
Artvin, Türkiye'nin en güzel ve doğa harikası illerinden biri olarak, yılın neredeyse dört mevsimi yağış alır. Bu nedenle, bölgenin yeşil manzaralarına ve etkileyici doğasına en fazla yakından tanıklık edebileceğiniz dönemler, nisan ve temmuz arasındaki aylardır.
Bu dönemde, Artvin'in dağları, vadileri ve ormanları muazzam bir canlılık sergiler, doğa adeta bir cennet gibi canlanır. Aynı zamanda, yağışlar henüz belirginleşmemiş ve hava sıcaklıkları ideal seviyelerde olur.
Artvin’in büyüleyici atmosferine tamamen doymak için bu aylarda yapılacak bir seyahat, eşsiz bir deneyim sunar. Kışın sert soğukları ve yazın aşırı sıcakları arasında sıkışıp kalmamak için bu mevsimde ziyaret etmek, hem doğayı hem de bölgenin kültürünü keşfetmek için en iyi zaman dilimidir.
Artvin’de Nerede Denize Girilir?
Artvin, Karadeniz'in güzelliklerini keşfetmek isteyenler için harika bir seçenek sunuyor. Doğal zenginlikleri ve muazzam dağ manzaralarıyla ünlü bu şehir, denize girmek için de ideal yerler sunuyor.
Artvin’in sahil bölgeleri, sakin ve temiz deniziyle, yaz tatilcilerine huzurlu bir deneyim vaat ediyor. Eğer siz de Artvin'de denizle buluşmak istiyorsanız, keşfetmeniz gereken bazı eşsiz plajlar sizleri bekliyor. Hem doğayla iç içe bir tatil yapmak hem de Karadeniz'in serin sularında keyifli bir gün geçirmek için doğru adrestesiniz. İşte, Artvin plajları:
- Kıyıcık Plajı
- Kopmuş Plajı
- Kemalpaşa Plajı
- Arhavi Belediye Plajı (Güngören Halk Plajı)
Artvin’de Ne Yenir?
Artvin, Karadeniz'in eşsiz doğasıyla çevrili, zengin kültürel mirasa sahip bir ilimizdir. Bu güzel şehir, sadece doğasıyla değil, mutfağıyla da dikkat çekmektedir. Artvin’in yemekleri, bölgenin tarihsel geçmişi ve coğrafyasından beslenerek, her damağa hitap eden farklı tatlar sunar.
Zengin et ve sebze yemekleri, yöresel tatlar ve eşsiz lezzetler, Artvin'de yediğiniz her lokmada sizi şaşırtacaktır. Artvin'de ne yenir sorusunun cevabı, hem geleneksel yemeklerin hem de modern yorumların buluştuğu bir keşfe dönüşür. İşte, Artvin’in yöresel yemek lezzetleri:
- Yoğurtlu Silor
- Laz Böreği
- Hamsili Pilav
- Mısır Ekmeği
- Kuymak
- Hamsili Ekmek
- Cevizli Kete
- Karalahana Sarması
- Karalahana Kavurması
- Turşu Kavurması
- Hamsi Köftesi
- Pancar Yemeği
- Yatık Döner
- Alabalık
- Pushal
- Kalaco
- Lenger
- Kaygana
Artvin’den sonra gezilecek bir yer arıyorsanız eğer mutlaka “Amasya Gezilecek Yerler” isimli içeriğimize göz atın!
