
Bingöl Gezilecek Yerler - Bingöl Gezi Rehberi
Bingöl gezilecek yerler açısından doğanın cömert davrandığı, huzurun ve keşfin iç içe geçtiği özel rotalar sunar. Doğu Anadolu'nun saklı güzelliklerinden biri olan bu şehir, yemyeşil vadileri, tertemiz gölleri ve kültürel dokusuyla ziyaretçilerine benzersiz bir deneyim vadeder.

Tarihi derinliği, doğal zenginlikleri ve kendine has atmosferiyle Bingöl, keşfedilmeyi bekleyen birçok noktaya ev sahipliği yapar. Sessizliğin içinde huzur bulmak, doğanın sunduğu eşsiz manzaralara tanıklık etmek ve şehrin kendine özgü yapısını hissetmek isteyenler için Bingöl, unutulmaz bir yolculuğun kapılarını aralar.
Bingöl geziniz sırasında Instagram’da paylaşmış olduğunuz gönderilerin daha fazla kişiye ulaşmasını istiyorsanız mutlaka takipçi satın al sayfamıza göz atın!
Bingöl Gezilecek Yerler Listesi
Türkiye’nin saklı güzelliklerinden biri olan Bingöl, doğayla iç içe bir tatil arayanlar için eşsiz bir rota sunuyor. Dağlarla çevrili bu huzur dolu şehir, kış sporlarından doğa yürüyüşlerine kadar pek çok aktiviteyle keşfedilmeyi bekliyor.
Tarihi kökleri M.Ö. 5000’lere kadar uzanan Bingöl, Urartulardan Hititlere kadar birçok medeniyetin izlerini taşıyor. Şehrin dört bir yanında, geçmişin izlerini sürebileceğiniz tarihi yapılar ve doğal harikalar sizi karşılıyor.
Kış turizmiyle öne çıkan Bingöl’de, Kurucadağ eteklerinde yer alan Yolçatı Kayak Merkezi ve Hesarek Kayak Merkezi, kar tutkunları için ideal noktalar arasında. Sülbüs Dağı, Şeytan Dağı ve Şerafettin Dağları ise doğa severlere yıl boyunca trekking yapma fırsatı sunarak unutulmaz manzaralar vadediyor.
Bingöl’ün doğa harikaları arasında yer alan Yüzen Adalar, dünyanın nadir görülen doğa olaylarından birine tanıklık etmenizi sağlıyor. Peri Suyu Çayı, Çır Şelalesi ve Çevrimpınar Çayı ise serin havası ve huzurlu atmosferiyle doğaseverlere keyifli anlar yaşatıyor.
Şehir, sadece doğal güzellikleriyle değil, şifalı kaynak sularıyla da dikkat çekiyor. Horhor ve Kos kaplıcaları, dinlenmek ve sağlık bulmak isteyenler için Bingöl’ün sunduğu doğal birer şifa kaynağı. Doğanın kucağında tarihle iç içe bir yolculuk yapmak isteyenler için Bingöl, keşfedilmeyi bekleyen bir cennet.
Solhan

Bingöl’ün merkezine yaklaşık bir saat mesafede bulunan Solhan, köklü geçmişi ve benzersiz doğasıyla dikkat çeken bir ilçedir. Hititler’den Urartular’a, Asurlar’dan Medler ve Persler’e kadar birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan bu bölge, tarihi zenginliğiyle büyüler.
Osmanlı döneminde de önemini koruyan Solhan, hem tarih meraklıları hem de doğaseverler için keşfedilmeye değer bir noktadır. Çevresi karlı dağlarla çevrili olan bu şirin ilçe, el değmemiş doğası, zengin kültürel mirası ve misafirperver insanlarıyla keşfedilmeyi bekliyor.
Özellikle doğaseverler ve tarih meraklıları için kaçırılmayacak bir rota olan Solhan, her mevsimde ayrı bir güzelliğe bürünüyor. İlçeye vardığınızda ilk olarak Yüzen Adalar Tabiat Anıtı’nı ziyaret edebilirsiniz. Doğal bir oluşum olan ve göl üzerinde hareket eden bu adalar, doğanın sunduğu en etkileyici manzaralardan birini sunuyor.
Sessizliğin ve huzurun hâkim olduğu bu alan, fotoğrafçılar için de eşsiz kareler yakalama fırsatı sağlıyor. Bölgedeki bir diğer doğa harikası olan Zağ Mağarası ise geçmişten günümüze gizemini koruyan ve keşfetmeye değer doğal oluşumlar arasında yer alıyor.
Yaz aylarında düzenlenen doğa gezileri ve tarih turlarının önemli adreslerinden biri haline gelen Solhan’ın dağ eteklerinde uzanan yemyeşil yaylalarında da sıcak yaz günlerinde keyifli yürüyüşler yapabilirsiniz. Doğa yürüyüşlerinin yanı sıra yöre halkının geleneksel yayla hayatına tanıklık edebilir, bölgeye özgü lezzetleri deneyebilirsiniz.
Solhan sadece doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda tarihi dokusuyla da dikkat çekiyor. 1916 yılında Rus Harbi döneminde şehit düşen askerlerimiz anısına dikilen Şeref Meydanı Şehitliği, ziyaretçilerine geçmişin izlerini hissettiren önemli bir anıt olarak öne çıkıyor.
Ayrıca, Murat Nehri kıyısında yer alan ve tarihi binlerce yıl öncesine dayanan Kaleköy’de, Hititlerden Osmanlılara kadar uzanan medeniyetlerin izlerini taşıyan kalıntıları keşfe çıkabilirsiniz. Burada eski surlar, tarihi yapılar ve nehir manzarası eşliğinde geçmişe yolculuk yapabilirsiniz.
Solhan’ın doğal ve tarihi güzelliklerinin yanı sıra, yöresel mutfağı da keşfedilmeye değer. İlçede bulunan yerel lokantalarda tandır ekmeği, keledoş, içli köfte gibi Bingöl mutfağının en özel lezzetlerini deneyebilir, bölgenin kendine has tatlarıyla damak zevkinize unutulmaz bir şölen yaşatabilirsiniz.
Gerek doğasıyla, gerek tarihi zenginlikleriyle, gerekse de sıcakkanlı insanlarıyla Solhan, unutulmaz bir gezi için ideal bir destinasyon olarak öne çıkıyor. Eğer Bingöl’ü ziyaret ediyorsanız, burayı gezilecek yerler listenize eklemeyi unutmayın!
Horhor Kaplıcası

Bingöl, eşsiz doğası ve tarihi zenginliklerinin yanı sıra, binlerce yıldır insanlara şifa veren kaplıcalarıyla da dikkat çeken bir şehir. Eşsiz doğası, temiz havası ve şifalı sularıyla Bingöl, sadece dinlenmek isteyenler için değil, aynı zamanda sağlık turizmi açısından da önemli bir destinasyon olma özelliği taşıyor.
Özellikle kış aylarında kaplıca keyfini doğanın beyaz örtüsü eşliğinde yaşamak isteyen ziyaretçiler için benzersiz bir deneyim sunuyor. Bingöl’ün en çok ziyaret edilen kaplıcalarından biri olan ve Kiğı ilçesi sınırlarında bulunan Horhor Kaplıcası, doğal kaynak sularıyla yılın her dönemi misafirlerini ağırlıyor.
Şehir merkezinden sadece 2 saatlik keyifli bir yolculukla ulaşabileceğiniz bu kaplıca, sıcak suyunun sağladığı rahatlama hissiyle gezinizin tüm yorgunluğunu üzerinizden atmanıza yardımcı oluyor. Etrafı dağlarla çevrili bu huzur dolu ortam, stres ve şehir hayatının yorucu temposundan uzaklaşmak isteyenler için adeta bir kaçış noktası.
Mineraller bakımından oldukça zengin olan Horhor Kaplıcası'nın suları, romatizma ve eklem rahatsızlıklarının yanı sıra cilt hastalıkları, kas ağrıları ve dolaşım sistemi problemleri gibi birçok sağlık sorununa da iyi geliyor.
Suyun doğal ısısı, vücudu rahatlatırken kan dolaşımını hızlandırıyor ve bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı oluyor. Şifalı suların tadını çıkarırken aynı zamanda oksijen seviyesi yüksek tertemiz havada yürüyüş yaparak hem zihinsel hem de bedensel olarak yenilenebilirsiniz.
Kaplıcanın çevresinde doğayla iç içe konaklama imkanları da bulunuyor. Dilerseniz günübirlik bir ziyaret yapabilir, dilerseniz birkaç gün konaklayarak hem sağlığınıza yatırım yapabilir hem de Bingöl'ün eşsiz doğasında huzur dolu bir tatil geçirebilirsiniz.
Özellikle bahar ve yaz aylarında yemyeşil doğasıyla büyüleyici bir atmosfere sahip olan bu bölge, Instagram’da fotoğraf paylaşmak isteyenler için de harika kareler yakalama fırsatı sunuyor. Eğer siz de hem sağlık bulmak hem de doğanın kollarında huzurlu bir mola vermek istiyorsanız, Horhor Kaplıcası’nı ziyaret ederek kendinize unutulmaz bir deneyim armağan edebilirsiniz.
Karlıova

Bingöl’ün en fazla ziyaret edilen ilçelerinden biri olan Karlıova’ya, her saat hareket eden minibüslerle yaklaşık bir saatte ulaşabilir ve keyifli bir keşfe çıkabilirsiniz. Bingöl Dağı, Şerafettin Dağları, Şeytan Dağı ve Kartal Dağı gibi heybetli dağlarla çevrili olan Karlıova, şehrin en gözde doğa sporları merkezlerinden biri olarak dikkat çekiyor.
Karlıova, engebeli arazisi sayesinde yıl boyunca trekking, dağ bisikleti, kampçılık, dağcılık ve kaya tırmanışı gibi heyecan verici etkinliklere ev sahipliği yapıyor. Bahar geldiğinde doğanın her yeşil tonunu keşfederken, kışın ise muazzam kar manzaralarıyla büyüleyici bir atmosferle karşılaşacaksınız.
Karlıova'nın saf doğası, doğayla iç içe bir huzur arayanlardan adrenalin dolu maceralar peşinde koşanlara kadar herkese unutulmaz bir deneyim vaat ediyor. Dağların eteklerine yayılan Kandil, Hirhal, Tavla ve Mirgemir Yaylaları, bölgedeki yayla turizminin en dikkat çekici yerlerinden.
Sıcak yaz aylarında, bu yeşil cennetlerde rehber eşliğinde yapacağınız yayla turlarıyla, tertemiz havada yenilenip ruhunuzu dinlendirebilirsiniz. Özellikle yaz aylarında düzenlenen doğa yürüyüşleri ve kamp etkinlikleri, doğaseverlere Karlıova’nın eşsiz bitki örtüsünü ve yaban hayatını keşfetme fırsatı sunuyor.
Yaylalarda konaklama imkânı sunan bungalov evler ve çadır alanları, doğayla iç içe vakit geçirmek isteyenler için mükemmel bir seçenek. Karlıova’nın serin havası ve yemyeşil vadileri, yazın bunaltıcı sıcaklarından kaçmak isteyenler için adeta bir kaçış noktası.
Tarih meraklıları için de Karlıova’da keşfedilecek pek çok değer bulunuyor. Zuhurtepe Kalesi ve Geloşkan Kalesi gibi tarihi hazineleri keşfe çıkabilir, binlerce yıllık geçmişiyle büyüleyici bir atmosfere sahip Kübik Mağarası’nda harika fotoğraflar çekebilirsiniz.
Doğal oluşumlarıyla dikkat çeken bu mağara, mistik havası ve eşsiz yapısıyla ziyaretçilerini büyülüyor. Ayrıca Karlıova’nın etrafındaki köylerde geleneksel taş evleri, yöresel el sanatlarını ve Bingöl mutfağının enfes lezzetlerini deneyimleyebilirsiniz. Yöre halkının sıcakkanlılığı ve misafirperverliği, bu doğa harikası ilçeyi keşfederken kendinizi evinizde hissetmenizi sağlayacak.
Karlıova’ya yapacağınız bir gezi sadece doğayla baş başa kalmakla sınırlı değil; aynı zamanda bölgenin kültürel zenginliklerini keşfetmek ve unutulmaz anılar biriktirmek için de mükemmel bir fırsat sunuyor. Macera dolu aktiviteleri, huzur veren yaylaları ve tarihi dokusuyla Karlıova, her mevsim farklı güzellikler sunan bir destinasyon.
Yolaçtı Kurucadağ Kayak Merkezi

Bingöl’ün en çok ziyaret edilen ve popüler turistik merkezlerinden biri olan Yolaçtı Kurucadağ Kayak Merkezi, deniz seviyesinden yaklaşık 1800 metre yükseklikteki konumuyla ziyaretçilerine eşsiz bir kış deneyimi sunuyor.
Kış aylarında her saat düzenli olarak kalkmakta olan minibüslerle kolayca ulaşılabilen kayak merkezi, yalnızca 30 dakika içinde sizi bu harika alana ulaştırıyor. Aralık ayından mart ayına kadar süren kış sezonunda, binlerce turistin ilgisini çeken bu merkez, hem kayak hem de diğer kış aktiviteleri arayanlar için ideal bir destinasyon olma özelliği taşıyor.
Kurucadağ eteklerinde yer alan ve 1988 yılından itibaren hizmet veren Yolaçtı Kurucadağ Kayak Merkezi, Türkiye'nin en eski kayak merkezlerinden biri olarak uzun yıllara dayanan tecrübesiyle ziyaretçilerini ağırlıyor.
Yolaçtı Kurucadağ Kayak Merkezi’ne gelip, 950 metre uzunluğundaki teleferikle zirveye çıkarken, karla kaplı muazzam panoramik manzaraların keyfini çıkarabilir ve bu manzaraların fotoğraflarını çekerek unutulmaz anılar biriktirebilirsiniz. Teleferik, kayak tutkunlarına olduğu kadar doğa severler için de görsel bir şölen sunuyor.
Kayak merkezinin sunduğu olanaklar da oldukça zengin. Hem günübirlik geziler hem de uzun süreli kış tatilleri için ideal olan bu merkezde, kayak ekipmanlarını kolayca kiralayabileceğiniz tesisler bulunuyor.
Ayrıca restoranlar, kafeler gibi sosyal alanlar da sizlere rahatlıkla hizmet sunuyor. Kış sporlarını sevenler, zorluk derecelerine göre düzenlenmiş pistlerde hem kendilerine hem de çocuklarına uygun aktiviteler bulabilirler.
Kayak yapmayı seven aileler, bu pistlerde çocuklarıyla birlikte eğlenceli bir gün geçirebilir, hem kayak hem de snowboard gibi kış sporlarını deneyimleyebilirler. Yolaçtı Kurucadağ Kayak Merkezi, tüm bu olanaklarla, kış tatilini en verimli ve keyifli şekilde geçirmek isteyenler için mükemmel bir tercih olmaya devam ediyor.
Yayladere

Bingöl'ün doğal güzellikleri ile ünlü başka bir ilçesi olan Yayladere, özellikle hemen yanı başındaki Sülbüs Dağı eteklerinde düzenlenen geleneksel Sülbüs Festivali’yle binlerce insanı kendine çekmeyi başarıyor.
Her yıl yaz aylarında gerçekleştirilen bu festival, bölge halkının kültürel mirasını yaşatmakla kalmayıp Türkiye’nin dört bir yanından doğa tutkunlarını, fotoğrafçıları ve kampçılık meraklılarını da bir araya getiriyor.
Festival boyunca çeşitli halk oyunları gösterileri, yöresel müzik dinletileri ve geleneksel yemeklerin sunulduğu etkinlikler düzenleniyor. Ziyaretçiler burada Bingöl mutfağının eşsiz lezzetlerini tatma fırsatı bulurken, bölgenin kendine özgü dokusunu da yakından deneyimleyebiliyor.
Sarp dağlarla çevrili olan ve binlerce yıllık geçmişiyle tarih tutkunlarının ilgisini çeken Yayladere’de, el değmemiş doğal güzellikleriyle ünlü Sülbüs Dağı’nın eteklerinde rehberli doğa yürüyüşlerine çıkabilirsiniz.
Bu volkanik dağın büyüleyici manzaraları, doğa fotoğrafçıları için benzersiz kareler sunarken, gün batımında gökyüzünün kızıla büründüğü anlar unutulmaz bir görsel şölen oluşturuyor. Ayrıca, dağın çevresindeki patikalarda yürüyerek endemik bitki türlerini keşfedebilir ve bu bölgeye özgü yaban hayatına tanıklık edebilirsiniz.
Yayladere’nin keşfedilmeyi bekleyen bir diğer doğal harikası ise Kalkanlı Mağarası’dır. Kayalıkların içine gizlenmiş bu etkileyici mağara, tarih boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış ve doğal yapısıyla bilim insanlarının da ilgisini çekmiştir.
Rehberli gezilerle mağaranın iç kısımlarına girerek hem doğanın binlerce yıllık sanat eserini görebilir hem de bölgenin mistik atmosferini hissedebilirsiniz. Bunun yanı sıra, Yayladere şifa arayanlar için de önemli bir durak.
İlçede bulunan kaplıca suları, özellikle romatizma, eklem rahatsızlıkları ve kalp-damar hastalıkları gibi çeşitli sağlık sorunlarına iyi geldiği düşünülen mineralli içeriğiyle biliniyor. Doğal termal sulara sahip bu bölge, hem yerel halkın hem de şehir dışından gelen ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
Kaplıcaların çevresindeki konaklama tesisleri, dinlendirici bir tatil yapmak isteyenler için huzurlu bir ortam sunarken, doğayla iç içe vakit geçirmek isteyenler için de eşsiz bir kaçış noktası oluşturuyor.
Yayladere, tüm bu doğal ve kültürel zenginlikleriyle Bingöl’ün saklı cennetlerinden biri olarak keşfedilmeyi bekliyor. İster doğa yürüyüşü yapmak, ister kültürel etkinliklere katılmak ya da şifalı sularda yenilenmek isteyin, bu eşsiz ilçe ziyaretçilerine her mevsim farklı güzellikler sunuyor.
Murat Nehri

Doğu Anadolu Bölgesi’nin benzersiz ve büyüleyici doğa güzellikleri arasında yer alan Murat Nehri, Fırat Nehri'nin iki kolundan biri olarak 722 kilometre boyunca akarak, her bir noktasında farklı bir doğa harikası sunuyor.
Bu eşsiz nehir, bölgenin en etkileyici manzaralarını barındıran ve doğaseverlerin ilgisini çeken bir cennet gibi. Bingöl’de yaz aylarında düzenlenen rafting etkinliklerinin merkezi haline gelen Murat Nehri, aynı zamanda yıl boyunca sunduğu bakir doğasıyla doğa yürüyüşlerinden bisiklet turlarına, fotoğraf safarilerinden kampçılığa kadar pek çok açık hava etkinliğine ev sahipliği yapıyor.
40.000 kilometrekarelik devasa havza alanı ile, bölgedeki en büyük su kaynaklarından biri olarak öne çıkıyor ve bu doğal zenginlik, hem macera arayanlara hem de sakin bir tatil arayanlara hitap ediyor.
Murat Nehri çevresinde gezilecek çok sayıda tarihi ve kültürel zenginlik de bulunuyor. Asur ve Hitit dönemlerinden kalan kaleleri keşfederek geçmişe doğru bir yolculuğa çıkabilir, bölgenin tarihine tanıklık edebilirsiniz.
Ayrıca, nehir kenarındaki mesire alanlarında huzurlu bir piknik yaparak doğanın keyfini çıkarabilir, kendinizi taze hava ve sessizlikle buluşturabilirsiniz. Yaz aylarında ise Murat Nehri’nin sakin sularında kanolar ve sandallar ile yapılan geziler, nehrin büyüleyici atmosferinde bir yolculuğa çıkmak için mükemmel bir fırsat sunuyor.
Adaklı

Dağlık ve engebeli arazisiyle doğa tutkunlarının vazgeçilmez rotalarından biri olan Adaklı ilçesi, trekking, dağcılık ve kaya tırmanışı gibi açık hava sporları için sıkça tercih edilen bir destinasyondur.
Bingöl merkezine sadece 1 saatlik mesafede yer alması sayesinde günübirlik ziyaretler için de oldukça uygundur. Zengin bitki örtüsü, tertemiz havası ve göz alıcı manzaralarıyla dört mevsim doğa severleri kendine çeken Adaklı, keşfetmeyi seven gezginler için sayısız sürpriz barındırır.
Uzun tarihi M.Ö. 3000’li yıllara kadar uzanan bu özel ilçe, geçmişin izlerini bugüne taşıyan yapıları ve tarihi dokusuyla dikkat çeker. İlçenin her köşesinde, geçmiş medeniyetlerin mirasını yansıtan bir yapı ya da iz bırakmış bir eserle karşılaşmak mümkündür. Bu nedenle Adaklı, hem doğa hem de tarih meraklıları için eşsiz bir keşif noktasıdır.
Yemyeşil çam, meşe ve çınar ağaçları arasında gizlenen taş mimarili tarihi evler, ilçenin geleneksel dokusunu koruyarak ziyaretçilere nostaljik bir atmosfer sunar. Dar taş sokaklarında gezinti yaparak, tarihi dokunun arasında kaybolabilir ve unutulmaz kareler yakalayabilirsiniz.
Yüzyıllardır ayakta duran bu taş evlerin yanı sıra, Akkoyunlular döneminden günümüze kadar sağlam kalmayı başarmış, taş oymalarıyla süslü Adaklı Çeşmesi de ilçenin önemli tarihi eserlerinden biridir.
Çeşmenin üzerindeki koyun kabartmaları, bölgenin geçmişine ışık tutarken, tarihi bir yapının estetikle nasıl buluştuğunu gözler önüne serer. Adaklı, yalnızca tarihiyle değil, doğal güzellikleriyle de ziyaretçilerini kendine hayran bırakır.
En sıcak yaz günlerinde bile serin kalan yaylaları, yüksek rakımlı tepeleri ve mesire alanlarıyla özellikle doğada huzur bulmak isteyenlerin uğrak noktalarından biridir. Sabahın erken saatlerinde sisle kaplanan vadiler ve dağların zirvesinden süzülen gün ışığı, doğa fotoğrafçıları için muhteşem kareler sunar.
İlçeye özgü şifalı bitkilerle bezenmiş doğal yürüyüş rotaları, şehrin karmaşasından uzaklaşmak isteyenler için birebirdir. Adaklı’ya gelen ziyaretçiler, yalnızca doğa ve tarih değil, aynı zamanda lezzet dolu bir gastronomi deneyimi de yaşama fırsatı bulur.
Doğu Anadolu’nun geleneksel tatları burada en otantik halleriyle sunulur. Tandırda pişirilen et yemekleri, tereyağlı pilavlar, yöresel peynir çeşitleri ve el açması hamur işleri, Adaklı mutfağının en özel lezzetleri arasında yer alır.
Doğal ve katkısız ürünlerle hazırlanan kahvaltılar ise bölgenin sunduğu bir diğer eşsiz deneyimdir. Adaklı, tarih, doğa ve kültürel mirasıyla keşfedilmeyi bekleyen, her ziyaretçisini büyüleyici bir yolculuğa çıkaran saklı bir cennettir.
Yüzen Adalar Tabiat Anıtı

Bingöl'ün en popüler doğa harikalarından biri olan Yüzen Adalar, 300 metrekarelik küçük bir gölün üzerinde yer alıyor ve dünyada benzerine nadiren rastlanabilecek eşsiz bir manzara sunuyor. Bu büyüleyici görüntü, doğanın adeta bir sanat eseri gibi şekillendiği, göz kamaştırıcı ve etkileyici bir görsel şölen oluşturarak, her geleni derinden etkiliyor.
Gölün çevresini saran endemik bitki türleri ve yemyeşil güzellikler arasında yılın her mevsimi kartpostal güzelliğinde fotoğraflar çekme fırsatı bulabileceğiniz Yüzen Adalar, büyülü güzelliğiyle tabiat anıtı olarak koruma altına alınmış durumda.
Ziyaretçiler, her adımda doğanın kusursuz bir şekilde tasarlanmış sanatını hissediyor ve bu özel doğa alanı, Bingöl’ün eşsiz güzelliklerinin bir parçası olarak öne çıkıyor. Bingöl’ü gezen her doğa sever ve fotoğrafçılık meraklısının ilk uğraması gereken yerlerden biri olan Yüzen Adalar Tabiat Anıtı, yalnızca doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda sunduğu çeşitli imkanlarla da büyük ilgi görüyor.
Yüzen Adalar’ın çevresindeki sessiz atmosfer, doğa ile iç içe olmak isteyenler için adeta bir huzur kaynağı. Burada, doğanın sakinliğine bürünerek piknik yapabileceğiniz mesire alanları, doğayla bütünleşmiş dinlenme alanları, iyi düzenlenmiş yürüyüş parkurları ve adaların en güzel fotoğraflarını çekebileceğiniz seyir terasları da oldukça popüler.
Ziyaretçiler, bu teraslardan adaların yansıdığı göl manzarasını izlerken, kendilerini bir doğa masalının içinde gibi hissediyorlar. Ayrıca, Yüzen Adalar’ın sunduğu bu manzaralar, fotoğrafçılara benzersiz kareler yakalama fırsatı veriyor.
Bingöl merkezine yaklaşık 50 kilometre uzaklıkta bulunan Yüzen Adalar Tabiat Anıtı, doğa ile iç içe vakit geçirmek isteyenler için mükemmel bir kaçamak noktası olmasının yanı sıra, yıl boyu düzenlenen doğa yürüyüşleri ve fotoğraf safarilerinin de vazgeçilmez mola noktalarından biri.
Bu etkinlikler, hem profesyonel fotoğrafçılar hem de doğa yürüyüşlerine ilgi duyan amatörler için unutulmaz deneyimler sunuyor. Yüzen Adalar, her mevsim farklı bir güzelliğe bürünerek ziyaretçilerine sürekli olarak yenilikler sunarken, doğa severlerin Bingöl’deki en gözde gezi rotalarından biri haline geliyor.
Kiğı

Bingöl'ün en çok tercih edilen günübirlik gezi rotalarından biri olan Kiğı, tarihi zenginlikleri ve doğa harikalarıyla her yıl binlerce ziyaretçiyi ağırlıyor. Urartu dönemine kadar uzanan geçmişiyle, pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış olan bu ilçe, tarihi dokusuyla olduğu kadar muazzam doğal güzellikleriyle de keşfe değer. Kiğı, hem kültürel mirası hem de doğa severlere sunduğu göz alıcı manzaralarla öne çıkıyor.
İlçenin çevresini saran yemyeşil vadiler, serin sularıyla huzur veren akarsular ve mis gibi dağ havası, burayı hem yerli hem de yabancı turistler için cazip bir destinasyon haline getiriyor. Çevresindeki Peri Suyu Çayı ve Özlüce Barajı Gölü gibi popüler gezi alanlarıyla çok ilgi gören Kiğı, doğayla iç içe vakit geçirmek isteyenler için birçok seçenek sunuyor.
Dağ eteklerinde uzanan Meydan Yaylası, Kız Yaylası ve Dar Köprü Yaylası’nda, sıcak yaz günlerinde tertemiz dağ havasını soluyarak doğanın içinde huzur bulabilirsiniz. Özellikle ilkbahar ve yaz aylarında yemyeşil örtüsüyle ziyaretçilerini büyüleyen yaylalarda, doğa yürüyüşleri yapabilir, eşsiz manzaralar eşliğinde fotoğraf çekebilir ve bölgeye özgü yayla kültürünü yakından deneyimleyebilirsiniz.
Kış aylarında ise karla kaplanan dağlar, doğa fotoğrafçıları ve macera severler için adeta bir kartpostal manzarası sunuyor. Yıl boyu düzenlenen rehberli doğa yürüyüşleri ve tarih turlarına katılarak Kiğı'nın gizli kalmış güzelliklerini keşfe çıkabilirsiniz. Tarihe meraklı ziyaretçiler için ilçede keşfedilecek pek çok önemli yapı bulunuyor.
Çiçektepe Köyü Mağarası gibi tabiat harikalarının yanı sıra, Kiğı Kalesi'nin büyüleyici atmosferi sizi geçmişe götürecek. Akkoyunlular tarafından inşa edilen Kiğı Camii, ince işçiliğiyle dikkat çekerken, 2. Abdülhamit döneminden günümüze ulaşan Selenk Köprüsü, tarihin izlerini taşımaya devam ediyor.
Ayrıca, Mürsel Paşa Abidesi gibi anıtsal yapıları ziyaret ederek bölgenin tarihi geçmişine yakından tanıklık edebilirsiniz. Kiğı, doğası ve tarihi kadar mutfağıyla da ilgi çekiyor. Yöresel lezzetlerin ön plana çıktığı ilçede, tandır ekmeği, keledoş, löl, döğmeç ve ayran çorbası gibi geleneksel yemekleri deneyebilirsiniz.
Özellikle her yıl düzenlenen Kiğı Doğa, Kültür ve Bal Festivali'ne katılarak hem bu eşsiz tatları keşfedebilir hem de ilçenin ünlü organik ballarını doğrudan üreticilerden satın alabilirsiniz. Festival boyunca düzenlenen etkinlikler, konserler ve halk oyunları gösterileriyle Kiğı’nın kültürel dokusunu daha yakından tanıma fırsatı bulabilirsiniz.
Bingöl şehir merkezinden Kiğı’ya ulaşım oldukça kolaydır. Şehir merkezinden her saat kalkan minibüslerle yaklaşık 2 saatlik keyifli bir yolculuk yaparak bu saklı cennete ulaşabilirsiniz. Yolda ilerlerken sizi sarp dağların, derin vadilerin ve yemyeşil ormanların eşlik ettiği muhteşem bir manzara bekliyor.
Hesarek Kayak Merkezi

Çevresi görkemli, bembeyaz karlı dağlarla çevrili olan Bingöl, kış aylarında doğayla iç içe olabileceğiniz, unutulmaz anılar biriktirebileceğiniz bir yer. Şehir merkezine yaklaşık 30 dakika uzaklıkta yer alan ve kış turizminin en popüler destinasyonlarından biri olan Hesarek Kayak Merkezi, doğa tutkunları için adeta bir cennet.
Deniz seviyesinden yaklaşık 2500 metre yükseklikte bulunan bu eşsiz kayak merkezi, sadece kayak yapmak isteyenler için değil, aynı zamanda her yaştan ziyaretçi için keyifli bir deneyim sunuyor. Hesarek Kayak Merkezi'nin geniş ve iyi düzenlenmiş kayak pistlerinde, gün boyu çocuklarınızla birlikte kayak yapabilir ya da heyecan verici bir snowboard deneyimi yaşayabilirsiniz.
Pistlerin zorluk seviyeleri, her seviyedeki kayakçılar için uygun olup, hem başlangıç hem de ileri seviyedeki kayakçılar burada rahatlıkla vakit geçirebilir. Teleferikle dağ zirvelerine çıkarak, bir yanda bembeyaz kar örtüsüyle kaplı ormanlar, diğer yanda ise uzaklara kadar uzanan dağ silsilelerinin muazzam manzaralarına tanıklık edebilirsiniz.
Eşsiz kar manzaralarıyla bezeli bu doğa harikası mekan, aynı zamanda kış fotoğrafçılığı için de mükemmel bir alan sunuyor. Rehber eşliğinde kar yürüyüşlerine çıkarak, her adımda karın huzur veren sesini duyabilir, beyaz örtünün içinde kaybolmuş doğanın derinliklerine adım atabilirsiniz.
Bu yürüyüşlerde, karla kaplı orman yollarında ilerlerken, kaybolan kış ışıklarıyla büyüleyici kartpostal gibi fotoğraflar çekebilirsiniz. Bingöl’ün bu eşsiz kış merkezi, her anı dolu dolu yaşamak isteyenler için muazzam bir fırsat sunuyor.
Bingöl Dağları

Bingöl ile Muş arasında uzanan Bingöl Dağları, hem doğal hem de tarihsel açıdan büyük bir öneme sahip. Yükseklikleri 3193 metreyi bulan zirveleriyle, bu dağlar bölgenin en görkemli manzaralarını sunuyor. Dağ eteklerinde gizlenen büyüleyici göller, yemyeşil vadiler, berrak dereler ve el değmemiş ormanlar, doğa tutkunlarının ilgisini çeken eşsiz güzelliklere sahip.
Bingöl Dağları, hem doğa yürüyüşleri hem de dağcılık gibi aktiviteler için mükemmel bir alan sunarken, aynı zamanda bölgenin vahşi yaşam zenginliğiyle de dikkat çekiyor. Yüksek dağlarda nadir görülen yaban hayatını gözlemlemek, bu bölgeyi keşfedenleri heyecanlandıran bir deneyim.
Yıl boyu devam eden kampçılık, dağcılık, kaya tırmanma ve trekking gibi doğa sporları, özellikle macera arayanlar için Bingöl Dağları'nı ideal kılıyor. Bölgede geçireceğiniz bir gün, yalnızca doğayla iç içe olmakla kalmaz, aynı zamanda dağların sunduğu huzur veren atmosferde ruhsal bir yenilenme de sağlar.
Küçük derelerin kenarında, temiz havanın içinde bir piknik yaparak, dağların sessizliğini ve huzurunu her yönüyle keşfetme şansınız olur. Özellikle oksijen seviyesi yüksek olan bu temiz hava, sağlığınız için de son derece faydalıdır.
Bingöl Dağları’nda ayrıca rehberli fotoğrafçılık gezileri düzenleniyor. Bu geziler sayesinde, dağların zirvelerinden muazzam panoramik manzaralar eşliğinde fotoğraflar çekebilirsiniz. Kış aylarında karla kaplı tepeler, yazın ise yemyeşil çayırlarla çevrili ormanlar, fotoğrafçılara eşsiz fırsatlar sunuyor.
Doğanın her mevsim sunduğu farklı renk tonları ve manzaralar, Bingöl Dağları’nı her açıdan keşfetmek isteyen doğa severler için vazgeçilmez bir rota haline getiriyor. Bu bölge, hem doğanın saf güzelliklerini hem de keşif arzusunu tatmin edecek her türlü macerayı sunuyor.
Peri Suyu Çayı

Bingöl gezilerinde kesinlikle uğramanız gereken ve doğaseverler tarafından büyük ilgi gören Peri Suyu Çayı, Erzurum ile Bingöl arasında uzanarak adeta bir tablo güzelliğinde manzaralar sunuyor. Murat Nehri'nin bir kolu olan bu eşsiz akarsu, çevresini saran yoğun ve yemyeşil ormanlarla birleşerek doğanın saf ve dokunulmamış halini gözler önüne seriyor.
Doğa yürüyüşleri yapmak isteyenlerin vazgeçilmez rotalarından biri olan Peri Suyu Çayı, yıl boyunca düzenlenen trekking turlarının da en popüler destinasyonlarından biri. Bingöl il merkezine yaklaşık 1,5 saatlik mesafede yer alan Peri Suyu Çayı’na, her saat minibüslerle rahatça ulaşmak mümkün.
Bu muazzam doğa harikasına vardığınızda, çevresinde bulunan mesire alanlarında sevdiklerinizle keyifli bir piknik yapma imkânınız da olacak. Ayrıca, seyir teraslarından doğanın tadını çıkarırken, çayın üzerine kurulmuş ahşap köprülerden muhteşem manzaralar eşliğinde fotoğraflar çekebilirsiniz.
Peri Suyu Çayı, doğanın tüm güzelliklerini gözler önüne seren manzarasıyla, fotoğraf tutkunları için adeta bir cennet. Balık tutmayı sevenler için de harika fırsatlar sunan Peri Suyu Çayı, aynı zamanda kamp yapmayı sevenlerin ilgisini çeken bir mekan.
Çayın çevresindeki huzurlu atmosfer, size doğayla iç içe bir gün geçirme imkânı tanıyacak. Çayın çevresinde her ton yeşilin buluştuğu ormanlar, sizi adeta farklı bir dünyaya götürecek. Yılın her mevsiminde farklı bir güzellik barındıran bu bölge, her ziyaretinizde size farklı duygular yaşatacak.
Kalkanlı Mağarası

Dağlık ve volkanik yapısıyla doğanın büyüleyici şekillerde kendini gösterdiği Bingöl, Türkiye'nin pek çok şehrinden gelen mağaracılık tutkunları ve doğa severler için bir cennet niteliğinde. Özellikle Bingöl'ün sessiz ve huzurlu köylerinden Kalkanlı Köyü’ne yaklaşık 1 saat mesafede yer alan Kalkanlı Mağarası, dağ eteklerinde gizlenen harika bir doğal zenginlik olarak dikkat çekiyor.
Volkanik yapısı sayesinde pek çok etkileyici mağaraya ev sahipliği yapan bu bölge, aynı zamanda rehberli doğa gezileri ve mağaracılık turlarıyla keşfe çıkmak isteyenler için cazip bir rota sunuyor. Kalkanlı Mağarası, sadece doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda tarihî değerleriyle de büyüleyici bir yer.
Mağaranın iç kısımlarında, Bizans dönemine ait benzersiz taş oymaları bulunuyor. Bu taş oymaları, geçmişin izlerini hala canlı bir şekilde yansıtarak ziyaretçilerine tarihi bir yolculuk yapma fırsatı sunuyor.
Bizans dönemi mimarisinin etkileyici izlerini görmek, mağaranın her bir köşesinde tarihî bir dokunuş hissiyatı yaratıyor ve bu atmosfer, mağarayı ziyaret edenlerin adeta zaman içinde kaybolmalarına olanak tanıyor.
Kalkanlı Mağarası'nın serin havası, özellikle yaz aylarında bölgeye gelen doğa severlerin ilgisini çekiyor. Mağaranın etrafındaki doğal alan, piknik yapmak ve kamp kurmak isteyenler için oldukça elverişli bir ortam sunuyor.
Dağların yeşil örtüsü arasında, mağaranın etrafında bulunan küçük şelalenin su sesleriyle birleşen huzurlu atmosfer, yıllık yorgunluğu geride bırakmak için mükemmel bir fırsat yaratıyor. Mağaranın iç kısımlarında yer alan volkanik yumuşak kayalar üzerine oyulmuş figürler ise görsel olarak oldukça etkileyici.
Bu figürler, doğal ışıkla birleşerek her bir detayda adeta büyülü bir manzara oluşturuyor. Fotoğraf tutkunları için, mağaranın içindeki taş oymaları ve çevresindeki doğal güzellikler arasında harika kareler yakalama fırsatı sunuyor.
Bingöl’ün bu gizli cenneti, sakinliğin ve doğanın en saf haliyle birleştiği bir yer olarak, yılın her döneminde keşfedilmeyi bekliyor. Kalkanlı Mağarası, yalnızca bir doğa harikası değil, aynı zamanda tarihî bir hazinenin kapılarını aralayarak, her ziyaretçisine unutulmaz bir deneyim yaşatıyor.
Çır Şelalesi

Bingöl’ün en bilinen ve etkileyici doğa güzelliklerinden biri olan Çır Şelalesi, yalnızca Bingöl’ün değil, Türkiye’nin en göz alıcı doğa harikalarından biridir. Binlerce yıl süren doğa olaylarıyla, suyun ve rüzgârın binbir şekilde şekillendirdiği devasa kaya oluşumlarının arasından, 50 metre yüksekliğinden gökyüzüne doğru dökülen bembeyaz şelale suları, kendine has muazzam bir manzaraya sahiptir.
Bu görkemli şelale, aynı zamanda sularının oluşturduğu aşındırma sonucu meydana gelen merdivenli yapılarıyla da eşsiz bir görsel zenginlik sunar. Her köşesi farklı bir güzellik taşıyan bu alan, fotoğrafçılar için adeta bir cennet gibidir ve her adımda harika kareler yakalamanıza olanak tanır.
Bingöl şehir merkezine sadece 30 dakikalık kısa bir mesafede yer alan Çır Şelalesi, bölge halkı tarafından özellikle hafta sonları piknik yapmak ve doğanın keyfini çıkarmak amacıyla sıkça ziyaret edilmektedir.
Ziyaretçilere sunduğu bu huzurlu ortamda, seyir teraslarında oturup büyüleyici manzarayı izlerken, sıcak yaz aylarında şelalenin serin sularında ferahlayarak doğayla bütünleşebilirsiniz. Çır Şelalesi’nin suyu, yazın bunaltıcı sıcaklarında insanı serinleten buz gibi özelliğiyle de ünlüdür.
Bunun yanı sıra, çevresindeki temiz hava ve yüksek oksijen seviyesi, doğayla iç içe olmanın tadını çıkarabileceğiniz eşsiz bir atmosfer yaratır. Doğal güzelliklerin yanı sıra, şelalenin etrafındaki bölge, yürüyüş yapmayı sevenler için de harika rotalar sunar.
Çır Şelalesi, doğaseverlerin, fotoğraf tutkunlarının ve huzurlu bir kaçamak arayanların mutlaka ziyaret etmesi gereken bir yer olarak Bingöl gezinizde mutlaka listenizde yer almalıdır. Hem doğal hem de ruhsal bir dinginlik vaat eden bu alan, Bingöl’ün en özel köşelerinden biri olarak keşfedilmeyi bekliyor.
Sülbüs Dağı

Bingöl'de her doğa tutkununun mutlaka keşfetmesi gereken güzelliklerden biri de şehir merkezine yaklaşık olarak 1,5 saat uzaklıkta yer alan ve Yayladere ilçesinin simgelerinden biri haline gelen görkemli Sülbüs Dağı’dır.
Bu dağ, huni biçimindeki şekli ve karlı zirveleriyle, doğa fotoğrafçılarının da en çok tercih ettiği gezi alanlarından biri olmuştur. Ayrıca, bölgeye dair pek çok etkileyici hikaye ve efsane de Sülbüs Dağı'nın etrafında şekillenmiştir.
Doğal yapısı ve etrafındaki mistik atmosfer, burayı sadece bir gezi noktası değil, aynı zamanda tarihsel ve kültürel zenginliklerin harmanlandığı bir bölge haline getiriyor. Bahar ve yaz aylarında düzenlenen rehberli trekking turları, doğa gezileri, dağcılık, kampçılık ve kaya tırmanma gibi pek çok etkinlik, Sülbüs Dağı'nın sunduğu doğal zenginlikleri keşfetmek isteyen maceraseverler için büyük fırsatlar sunuyor.
Doğayla iç içe geçebileceğiniz, adrenalinin yüksek olduğu bu aktiviteler, dağa tırmanırken karşılaşacağınız manzaraları daha da özel kılıyor. Özellikle doğa tutkunları için benzersiz bir deneyim olan bu etkinlikler, hem fiziksel olarak zorlayıcı hem de manevi olarak rahatlatıcı bir deneyim sunuyor.
Her yıl temmuz ayında karların erimesinin ardından düzenlenen ve üç gün boyunca süren festival, Sülbüs Dağı'nın en dikkat çeken etkinliklerinden biridir. Bu festival, binlerce insanı bir araya getirir ve bölgenin doğal güzellikleri ile kültürel mirasını tanıtmak için büyük bir fırsat yaratır.
Festivalde, katılımcılar dağcılık etkinliklerinden konserlere, yöresel lezzetlerden el sanatlarına kadar birçok farklı aktiviteye katılma şansı bulurlar. Hem yerel halkın hem de ziyaretçilerin bir araya geldiği bu etkinlik, dağın etrafındaki yaşamı canlandırır ve unutulmaz anlar biriktirmenize olanak tanır.
Sülbüs Dağı, sadece fiziksel aktivitelerle değil, aynı zamanda dinlenmek ve huzur bulmak isteyenler için de mükemmel bir kaçış noktasıdır. El değmemiş doğal güzelliklerin içinde, modern dünyanın gürültüsünden ve kalabalığından uzaklaşabileceğiniz bu dağ, tertemiz dağ havası ve yüksek oksijen seviyeleri ile ruhunuzu tazeleyebilir.
Yılın yorgunluğunu atmak, zihinsel ve bedensel olarak yenilenmek için ideal bir ortam sunar. Ayrıca, zirveye ulaşarak dağcılık yaparken 2284 metreye kadar yükselen yüksek noktalardan, hem doğanın ihtişamını yakından görebilir hem de gezi boyunca en güzel fotoğraflarınızı çekebilirsiniz. Bu manzaralar, hatırlanacak ve bir ömür boyu saklanacak anılara dönüşebilir.
Hazarşah Köyü

Yayla turları ve doğa gezileri ile benzersiz bir deneyim yaşarken, minibüslerle kolayca ulaşabileceğiniz, adını Hazar Türklerinden alan ve tarihi dokusu ile dikkat çeken Hazarşah Köyü'nde dinlendirici bir gün geçirebilir, etrafınızdaki doğal güzelliklerle iç içe harika fotoğraflar çekebilirsiniz.
Bu huzurlu köy, sessiz atmosferini yıl boyunca korumayı başararak, ziyaretçilerine sükunet içinde bir kaçış imkanı sunuyor. Hazarşah Köyü, yemyeşil doğal zenginlikleriyle ve çevresini kuşatan devasa, karlı dağlarla, tablo gibi manzaralarıyla adeta bir cennet köşesi gibi.
Her mevsim bambaşka bir güzellik sergileyen bu köy, doğaseverler için vazgeçilmez bir rota haline gelmiş durumda. Asırlık çınar ağaçlarının gölgesinde, köyün sıcak ve samimi kahvelerinden birinde çayınızı yudumlayarak, günlük hayatın stresinden uzaklaşabilirsiniz.
Yorgunluk atarken, doğanın sesine kulak verebilir, köyün sakinliğinde ruhunuzu dinlendirebilirsiniz. Ayrıca, köyün küçük restoranlarında, verimli tarım arazilerinde yetiştirilen organik ürünlerle hazırlanan enfes Doğu Anadolu yemeklerini tadabilirsiniz.
Taze ve doğal lezzetlerin tadını çıkarırken, bölgenin mutfağının sunduğu zenginlikleri keşfetme fırsatını yakalayabilirsiniz. Hazarşah Köyü, büyük şehirlerin gürültüsünden uzak, huzur içinde vakit geçirmek ve doğanın içinde kaybolmak isteyenler için mükemmel bir kaçış noktasıdır.
Kale Tepesi

Bingöl gezinizin en güzel fotoğraflarını çekmek ve unutulmaz anılar biriktirmek için Bingöl Dağları’nın en çok ziyaret edilen ve eşsiz manzaralara sahip olan yeri, Kale Tepesi’ne mutlaka uğramalısınız.
Deniz seviyesinden yaklaşık 3250 metre yükseklikte bulunan bu etkileyici tepe, Türkiye’nin en özel noktalarından biri olarak, özellikle güneşin doğuşunu izlemek isteyen doğa severler için eşsiz bir deneyim sunuyor. Kale Tepesi, sadece doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda bölgenin huzurlu atmosferiyle de ziyaretçilerini kendine hayran bırakıyor.
Belli bir noktaya kadar araçlarla ulaşabileceğiniz Kale Tepesi’ne, geri kalan kısmı ise yürüyüş yaparak çıkabilirsiniz. Bu yürüyüş, hem bedeninizi dinlendirecek hem de doğayla iç içe olmanızı sağlayarak zihinsel olarak yenilenmenize yardımcı olacaktır.
Özellikle bahar ve yaz aylarında düzenlenen trekking turları, bölgeye olan ilgiyi arttırmış ve burayı fotoğrafçılık gezileri için de popüler bir destinasyon haline getirmiştir. Doğal güzelliklerin en üst seviyeye çıktığı bu mevsimlerde, bir yanda yemyeşil vadiler, diğer yanda ise buzul gölleri ve dağ zirveleri manzarası eşliğinde yürüyüş yapmak oldukça keyifli bir deneyim sunmaktadır.
Kale Tepesi, oksijen seviyesi yüksek havası ile şehir hayatının gürültüsünden uzaklaşmak ve temiz hava almak isteyenler için de ideal bir nokta. Bu taze havada, derin bir nefes alırken çevrenizdeki eşsiz doğayı keşfetmek, kendinizi doğanın kollarına bırakmak gerçekten büyüleyici bir deneyim.
Burada geçireceğiniz her an, sizi şehrin gürültüsünden, stresinden uzaklaştırarak, gerçek bir huzur ortamı sunacaktır. Ayrıca, kale tepesi çevresindeki etkileyici panoramik manzaralar, profesyonel ve amatör fotoğrafçılar için adeta bir cennet niteliğindedir.
Güneşin doğuşuyla birlikte dağların arasından yükselen ışıklar, vadilerdeki sis ve doğanın uyanışı, çekebileceğiniz en muazzam fotoğrafları oluşturmanızı sağlayacaktır. Bingöl’ün bu muazzam noktasında geçireceğiniz zaman, hem fiziksel hem de ruhsal olarak yenilenmeniz için eşsiz bir fırsat sunuyor.
Bingöl Ulu Camii

İsfahan Bey Camii olarak da bilinen ve Bingöl şehir merkezinin en eski tarihi yapısı olan Bingöl Ulu Camii, tarih ve kültür gezilerinin vazgeçilmez rotalarından biridir. 1292 yılında inşa edilen bu tarihi camii, zamanın etkileriyle yaşanan zorluklara rağmen ayakta kalmayı başarmış ve tarihi boyunca pek çok önemli olayın tanığı olmuştur.
2003 yılında yaşanan 6,4 büyüklüğündeki depremde bazı bölümleri zarar görse de, titizlikle yapılan restorasyon çalışmaları sayesinde camii, aslına uygun olarak yenilenmiş ve uzun yıllar boyunca mirasını devam ettirecek şekilde korunmuştur. Yenileme süreci, Bingöl Ulu Camii'nin geçmişini ve kültürünü geleceğe taşımak adına büyük bir öneme sahiptir.
Bingöl Ulu Camii, aynı zamanda şehrin en büyük camisi olarak dikkat çeker. Dini bayramlar gibi özel günlerde, 5000 kişi kapasitesiyle bu muazzam yapı adeta bir manevi buluşma noktası haline gelir. İnsanlar, burada sadece ibadet etmekle kalmaz, aynı zamanda geçmişin derinliklerine dalarak tarihi bir atmosferin içinde bulunmanın huzurunu yaşarlar.
Camii, 39 kubbesiyle göz kamaştıran bir tasarıma sahiptir ve bu etkileyici mimari, mimarlık tutkunlarının ilgisini çekerken, aynı zamanda ziyaretçilerine görsel bir şölen sunmaktadır. Yüzyıllardır dimdik ayakta duran bu eşsiz yapının zarif yapısı, tarihin izlerini sürmek isteyen herkesi büyülemektedir.
Bingöl Ulu Camii'nin çevresini saran asırlık çınar ağaçları ve yemyeşil çam ağaçları, ziyaretçilerine doğal bir huzur sunar. Bu görsel zenginlik, caminin mistik atmosferini daha da güçlendirir. Fotoğraf meraklıları, bu güzellikleri karelere yansıtarak adeta bir tabloyu ölümsüzleştirirler. Ancak camii sadece dış yapısıyla değil, iç mekanlarıyla da büyüleyicidir.
İçerideki çarpıcı hat sanatı örnekleri ve taş ile ahşap oymaları, ziyaretçilerini adeta geçmişe götürür. Bu sanatsal detaylar, caminin tarihini ve kültürünü her yönüyle gözler önüne serer ve her bir köşesinde derin bir anlam barındırır. Camiiye adım attığınız anda, tarihin her zerresine dokunmak mümkün olur.
Bingöl Ovası

Bingöl Ovası, özellikle ilkbahar ve yaz aylarında, kar sularının erimesiyle adeta doğanın uyanışına tanıklık eden muazzam manzaralar sunuyor. Bu dönemlerde, doğa adeta bir tablo gibi gözler önüne seriliyor. Kırmızı lalelerin ve sarı yayla çiçeklerinin dans ettiği bu eşsiz alanda, kartpostal güzelliğinde fotoğraflar çekme fırsatı bulabilirsiniz.
Her mevsim ziyaretçilerini büyüleyen Bingöl Ovası, fotoğraf tutkunları için adeta bir cennet. Yıl boyunca düzenlenen doğa gezileri ve fotoğraf safarileri ile bu doğal güzellikleri keşfetmek, unutulmaz anılar biriktirmenizi sağlıyor.
Bingöl Ovası'nda yapacağınız bir gezi sırasında, bölgenin ünlü tabiat harikalarından biri olan Çır Şelalesi gibi doğa harikalarını da yakından görme fırsatınız olacak. Sarp kayalar arasından dökülen şelalelerin oluşturduğu manzaralar, fotoğraflara adeta hayat katıyor.
Bu büyüleyici doğa alanında yürüyüşler yapabilir, berrak derelerin buz gibi sularında serinleyebilirsiniz. Ayrıca, bu alanda çocuklarınızla piknik yaparak veya sadece doğanın tadını çıkararak keyifli bir gün geçirebilirsiniz.
İlkbahar aylarında ise Bingöl Ovası, çeşitli fotoğraf yarışmalarına ev sahipliği yaparak, yerli ve yabancı fotoğrafçılara unutulmaz bir deneyim sunuyor. El değmemiş doğal güzelliklerin içinde, katılabileceğiniz çeşitli etkinlikler ve organizasyonlar sayesinde, her adımda farklı bir keşif yapabilirsiniz.
Buban Bacaları

Çevresini saran volkanik dağların etkisiyle, Kapadokya'nın o eşsiz kaya oluşumlarına benzeyen Bingöl, doğa harikalarına ev sahipliği yapmaya devam ediyor. Bu etkileyici kaya oluşumlarının bir diğer örneği de Bingöl'e bağlı Buban bacalarıdır.
Bingöl şehir merkezine yalnızca 35 kilometre mesafede bulunan Oğuldere Köyü sınırlarında yer alan Buban bacaları, milyonlarca yılın birikimiyle şekillenmiş ve doğanın harika el dokunuşlarını yansıtan kaya yapılarıyla dikkat çekiyor.
Bu benzersiz kaya oluşumları, büyüleyici formları ve dağ eteklerine yayılmış ilginç şekilleriyle, doğa severlerin ilgisini çekiyor ve bölgeye gelen yerli ve yabancı turistler için vazgeçilmez bir ziyaret noktası haline gelmiş. Özellikle bu bölgeyi keşfetmek için doğa yürüyüşlerine katılmak oldukça keyifli bir deneyim sunuyor.
Rehberli turlar sayesinde bu muazzam kaya bacalarını keşfederken, bölgenin tarihi ve coğrafi özellikleri hakkında derinlemesine bilgi edinmek de mümkün. Hem kendi başınıza hem de profesyonel bir rehber eşliğinde ulaşabileceğiniz Buban bacalarına özellikle gün batımında gitmelisiniz.
Çünkü bu saat diliminde, güneşin ışıkları kaya oluşumlarının üzerine yansıdığında, ortaya çıkan manzara gerçekten göz kamaştırıcı oluyor. Gün batımının ardından bu çarpıcı kaya yapılarının en güzel fotoğraflarını çekebilir, bu eşsiz doğa harikasının tadını doyasıya çıkarabilirsiniz.
Çevrimpınar Çayı

Bingöl’de sıcak yaz günlerinin bunaltıcı etkisinden uzaklaşmak ve serin bir ortamda doğayla iç içe zaman geçirmek isteyenler için en çok tercih edilen mekanlardan biri olan Çevrimpınar Çayı, şehir merkezine yalnızca 20 kilometre mesafede, huzur veren bir konumda yer alıyor.
Çevresinde herhangi bir yapılaşma bulunmayan ve tamamen doğa ile baş başa kalabileceğiniz bu bölge, endemik bitki türlerinin yanı sıra yüzlerce farklı ağaç çeşidini barındırıyor. Burada, modern dünyanın gürültüsünden ve karmaşasından uzaklaşarak dinlenme imkanı bulabilirsiniz.
Doğanın içinde, kuşların cıvıltıları eşliğinde, temiz hava ve yeşil alanlar içinde yürüyüş yapmak, kamp kurmak ya da sadece doğayı izleyerek huzur bulmak için ideal bir yer. Yıl boyunca çeşitli aktiviteler yapmak isteyen yüzlerce doğa tutkunu, trekking, kampçılık ve piknik gibi açık hava etkinlikleriyle Çevrimpınar Çayı’na akın ediyor.
Eğer bu bölgeyi ziyaret etmeyi planlıyorsanız, yiyecek ve içeceklerinizi önceden temin etmenizde fayda var, çünkü çevrede herhangi bir ticari tesis bulunmamaktadır. Çevrimpınar Çayı'nın serin sularında yaz aylarında keyifli bir şekilde yüzebilir, aynı zamanda suyun derinliklerinde bolca balık olduğunu görebilir ve olta balıkçılığı yaparak sakin bir gün geçirebilirsiniz.
Çevrimpınar Çayı'nın sunduğu eşsiz doğa, özellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında daha da büyüleyici hale gelir. Doğanın her tonunu, yeşilin en güzel hâllerini görmek ve kırmızı, sarı, turuncu yaprakların dansına tanıklık etmek, burada geçireceğiniz her anı unutulmaz kılacaktır. Manzara o kadar büyüleyicidir ki, her köşesi bir fotoğraf karesi gibidir.
Kral Kızı Kalesi

Bingöl'ün Genç ilçesine sadece 3 kilometre uzaklıkta, keşfedilmeyi bekleyen tarihi hazinelerden biri olan Kral Kızı Kalesi, bölgedeki en etkileyici yapılarından biridir. Antik kaynaklara göre, bu kalenin Pers Kralı Dano’nun kızı için M.Ö. 7. yüzyılda inşa ettirilmiş olduğu söylenmektedir.
Kral Kızı Kalesi, yalnızca mimarisi ve yapısal özellikleriyle değil, aynı zamanda çevresindeki benzersiz doğal güzelliklerle de dikkat çekmektedir. Bu tarihi kalenin, zaman içerisinde çok iyi korunmuş bölümleri, hem geçmişin izlerini taşıyor hem de çevresindeki doğa ile birleşerek büyüleyici bir atmosfer oluşturuyor.
Mistik havası ve tarihi dokusuyla Kral Kızı Kalesi, bugün bölgeye gelen ziyaretçilerin ilgisini çeken önemli gezi noktalarından biridir. Özellikle tarih meraklıları için bir zamanlar Pers İmparatorluğu'na ait önemli bir yapının parçası olan bu kale, büyüleyici bir deneyim sunmaktadır.
Kral Kızı Kalesi'nin etrafını saran, dört bir yanından buz gibi suların aktığı çaylar, yaz aylarında bu bölgeyi popüler bir rekreasyon ve mesire alanına dönüştürmektedir. Bu doğal su kaynakları, hem kalenin etrafını hem de çevresindeki yeşil alanları besleyerek, bölgenin serinletici havasına katkı sağlar.
Ziyaretçilerine sadece tarihî bir yolculuk sunmakla kalmayıp, aynı zamanda doğanın huzur verici etkisini de yaşatan bu alan, kalenin etrafında yapılan gezintilerle unutulmaz bir deneyim sunar. Kale ziyaretini tamamladıktan sonra, çevresinde yer alan geniş ve temiz alanlarda piknik yaparak, doğayla iç içe bir mola verebilirsiniz.
Moloz taşlardan inşa edilmiş kale yapılarının yanı sıra, bölgedeki el değmemiş doğal güzelliklerde gezinirken, kendinizi geçmişin izleriyle çevrelenmiş bir masalın içinde gibi hissedebilirsiniz. Bu sakin atmosfer, gezinizin yorgunluğunu atmanıza ve huzur bulmanıza yardımcı olacak. deneyim sunuyor.
Şeytan Dağı

Şeytan Dağı, ismini karanlık atmosferi ve ürkütücü kaya oluşumlarından alarak, Bingöl merkezine yalnızca 55 kilometre mesafede bulunan, büyüleyici bir doğa harikasıdır. Türkiye’nin dört bir yanından gelen doğa tutkunları, dağcılar ve macera arayanlar için vazgeçilmez bir uğrak yeri haline gelmiştir.
Doğanın sunduğu bu eşsiz güzellik, hem gözlere hem de ruhlara hitap eden bir deneyim sunmaktadır. Denizin 2900 metre üzerinde yükselen zirveleriyle, bu dağ sadece fiziksel değil, aynı zamanda estetik anlamda da oldukça etkileyicidir.
Şeytan Dağı'nın yüksek zirvelerinden bakıldığında, adeta bir başka dünyaya adım atıyormuşsunuz gibi bir duyguya kapılabilirsiniz. Bölge, 155.000 hektardan daha büyük bir alanı kapsayarak, Kiğı ve Yedisu ilçeleri arasında uzanır ve doğa severlere unutulmaz bir deneyim sunar.
Şeytan Dağı, sahip olduğu doğal seyir teraslarından muazzam panoramik manzaralar sunar. Bu teraslardan, etrafınızı çevreleyen küçük dağ göllerinin yansıyan berrak suları, karla kaplı tepelerin büyüleyici görüntüsü ve Peri Suyu Çayı'nın huzur veren akışı gözlerinizin önünden geçer.
Peri Suyu Vadisi'nin yemyeşil manzarası ve vadinin derinliklerinden yükselen sis, dağın mistik atmosferini pekiştirir. Ziyaretçiler, bu olağanüstü manzaraları ölümsüzleştirmek için fotoğraflar çekebilir, her bir köşe ve dönemeçte doğanın sunduğu harikalıkları keşfe çıkabilirler.
Dağların serin havası, karla kaplı alanlar ve doğal güzellikler arasında yapılan yürüyüşler, insanı adeta yeniden doğmuş gibi hissettirebilir. Bozkırların ferahlatıcı havası eşliğinde yapılan yürüyüşler, vücudun ve zihnin yenilenmesine olanak sağlar.
Şeytan Dağı, yalnızca doğa sporları için bir cennet olmanın ötesinde, bir huzur ve keşif alanıdır. Bu dağ, her adımda yeni bir güzellik vaat eder ve kendini keşfetmek isteyenler için vazgeçilmez bir noktadır.
Sebeterias Kalesi

Bingöl'ün en çok ziyaret edilen tarihi hazinelerinden biri olan ve Murat Nehri kenarında, bölgeye hakim bir konumda yükselen Sebeterias Kalesi, hem doğa gezileri yapmak isteyenler hem de tarih ve kültür turlarına katılmak isteyenler için eşsiz bir keşif imkanı sunuyor.
Urartular döneminde yapılan bu kale, geçmişin izlerini taşıyan tarihi bir yapı olmasının yanı sıra, bölgedeki çeşitli medeniyetler tarafından da aktif olarak kullanılmış ve bu yönüyle büyük bir kültürel mirasa sahiptir.
Kale, zaman içerisinde pek çok farklı kültür tarafından onarılmış ve çeşitli eklemeler yapılmış, ancak belirli bölümleri günümüze kadar sağlam kalmayı başarmıştır. Bu özelliğiyle Sebeterias Kalesi, hem tarih meraklıları hem de fotoğrafçılar için büyüleyici bir rota oluşturuyor.
Şehir merkezine sadece 18 kilometre uzaklıkta yer alması sebebiyle, yerli ve yabancı turistler tarafından sıkça ziyaret edilmektedir. Sebeterias Kalesi, Urartu kralının, Bingöl’ün yemyeşil yaylalarını gözetlemek amacıyla inşa ettirdiği en görkemli kalelerden biri olarak kabul edilir.
Kesme taş ve moloz taşlarla inşa edilmiş surlarını keşfederken, aynı zamanda kale içerisindeki iç mekanları da gezebilir ve geçmişin izlerini daha yakından hissedebilirsiniz. İç kale bölümlerinde günümüze kadar ulaşan kırmızı seramik eserleri inceleyerek, Urartular ve bölgedeki diğer medeniyetler hakkında daha derinlemesine bilgi edinebilirsiniz.
Sebeterias Kalesi'nin bulunduğu konum, doğaseverler için de büyük bir çekiciliğe sahiptir. Bahar aylarında, Bingöl'ün rengarenk çiçeklerle süslenen yaylalarının muazzam manzarasına tanıklık edebilir ve bu eşsiz doğayı en güzel açılardan fotoğraflayabilirsiniz.
Kale, sadece tarihi bir yapı olmanın ötesinde, doğanın kalp atışlarını da hissedebileceğiniz bir noktada yer alır ve bu da onu hem geçmiş hem de doğa ile iç içe bir deneyim arayanlar için ideal bir ziyaret yeri haline getirir.
Zağ Mağarası

Yaz aylarında düzenlenen mağaracılık turları ve doğa yürüyüşleri ile keşfe çıkabileceğiniz Zağ Mağarası, Kalkanlı Mağarası'nın yanı sıra önemli bir gezi noktası olarak öne çıkıyor. Nevşehir ve Kapadokya'da da benzer şekilde insan yapımı etkileyici mağaralara rastlamak mümkün.
Yumuşak volkanik kayaların içine oyulmuş etkileyici bölümlere sahip olan ve üç katlı olarak tasarlanan Zağ Mağarası, 26 odadan oluşan mimarisiyle adeta bir açık hava müzesi gibi görülmeye değer bir manzara sunuyor. Hem tarihî hem de doğal güzellikleriyle, burası, ziyaretçilerine büyüleyici bir deneyim vaat ediyor.
M.S. 5. yüzyılda Bizans döneminde inşa edildiği tahmin edilen Zağ Mağarası, uzun yıllar boyunca yerleşim ve savunma amacıyla kullanıldığı düşünülen bir yapıdır. Bu yönüyle, yalnızca bir doğa harikası olmanın ötesinde, aynı zamanda tarihî bir miras olarak da büyük bir öneme sahiptir.
Mağaranın içinde bulunan gizli tüneller, yaşam odaları, ibadet yerleri ve mabetler arasındaki keşif gezisi, sizi adeta geçmişin derinliklerine götürecek. Her adımda daha da büyüleyecek bir atmosfere sahip olan bu mağara, ziyaretçilerini tarih boyunca farklı medeniyetlerin izlerini takip etmeye davet ediyor.
Zağ Mağarası’na yapacağınız gezide, hem bu ilginç mağara yerleşimiyle ilgili değerli bilgiler edinebilir, hem de eşsiz manzaraları ve mimarisiyle unutulmaz fotoğraflar çekebilirsiniz. Her köşe, her odanın sunduğu farklı bir tarihî dokunuş, bu keşif gezisini sıradan bir turdan çok daha özel kılacak.
Selenk Köprüsü

Bingöl’ün görülmeye değer tarihi yapılarından biri olan Selenk Köprüsü, II. Abdülhamit Han döneminde inşa edilmiş ve bölgenin ünlü Rum ustaları tarafından yapılmıştır. Zaman içinde bir bölümü baraj suları altında kalmış olsa da, bu tarihi yapının sunduğu çarpıcı manzara hala insanları büyülemeye devam ediyor.
Peri Suyu Çayı üzerinde yer alan ve 48 metre uzunluğunda olan bu köprü, dönemin mimari anlayışını ve taş işçiliğini en güzel şekilde yansıtıyor. Düz kesme taşlarla yapılmış olan köprü, üç kemerli yapısıyla dikkat çekiyor ve bu özelliği, onu Osmanlı döneminin en güzel köprü örneklerinden biri haline getiriyor.
Selenk Köprüsü, sadece bir ulaşım yolu olmanın ötesinde, bulunduğu çevreyle uyum içinde, adeta bir sanat eseri gibi yer alıyor. Her bir taşı, ustaların ne kadar özenli bir çalışma sergilediğini gözler önüne seriyor.
Köprü, zamanın getirdiği bazı değişikliklere rağmen, hala bölgenin en önemli yapılarından biri olarak öne çıkıyor. Selenk Köprüsü, hem tarih meraklıları hem de doğa severler için Bingöl’ün keşfedilmesi gereken önemli noktalarından biri olmaya devam ediyor.
Sarıcan Yaylası

Yayla turizmi konusunda gelişmiş şehirlerimizden biri olan Bingöl, özellikle yaz aylarında doğal güzellikleriyle dikkat çeken bir destinasyon olarak öne çıkıyor. Bu güzel şehirde, sıcaktan bunalanlar için serin bir doğa gezisi yapabileceğiniz en özel yerlerden biri de Sarıcan Yaylası’dır.
Sarıcan Yaylası, her yıl düzenlenen yayla şenlikleriyle çevre illerden gelen binlerce ziyaretçiyi misafir eden, adeta doğanın kalbinde yer alan bir cennet köşesidir. Yemyeşil ormanları, dağ eteklerine sıralanmış şirin evleri, buz gibi akan dereleri ve zengin vahşi yaşamıyla bu yayla, doğa fotoğrafçıları için bir cennet gibidir.
Her köşesi ayrı bir güzellik sunan Sarıcan Yaylası, doğal zenginlikleriyle, her ziyaretçisine unutulmaz anılar bırakmaktadır. Bingöl merkezine yaklaşık 33 kilometre mesafede bulunan Sarıcan Yaylası, yaz aylarında serinlemek isteyenlerin tercih ettiği, hem doğa ile iç içe olabilecekleri hem de çeşitli açık hava etkinliklerine katılabilecekleri ideal bir alandır.
Burada doğayla bütünleşmek, kamp yaparak geceyi doğanın huzurunda geçirmek, bisiklet turlarına çıkarak yaylanın eşsiz manzaralarını keşfetmek, fotoğrafçılık tutkunları için ise kaçırılmayacak fırsatlar sunmaktadır.
Büyüksülüklü Gölü

Bingöl merkezine en yakın doğa harikalarından biri olan Büyüksülüklü Gölü, şehre sadece 15-20 dakikalık kısa bir minibüs yolculuğuyla kolayca ulaşılabilen bir konumda yer alıyor. Doğanın en güzel halleriyle tanışabileceğiniz bu göl, yaz aylarında düzenlenen doğa gezileriyle de ziyaretçilerini büyülemeye devam ediyor.
Yeşilin her tonunu barındıran ormanları ve gölün masmavi suları arasındaki muazzam manzara, kesinlikle görülmeye değer bir doğa harikası sunuyor. Büyüksülüklü Gölü, tertemiz havasıyla huzur dolu bir ortam sunarken, burada yapacağınız piknikler, dinlendirici bir kaçış arayan herkes için mükemmel bir seçenek.
Göl çevresindeki seyir alanlarından harika fotoğraflar çekebilir, doğal güzellikleri ölümsüzleştirebilirsiniz. Ayrıca, gölün zengin balık bolluğu sayesinde, sandallarla yapılan balık avlama turları veya olta balıkçılığı etkinlikleri de oldukça popüler. Bu etkinlikler, doğa tutkunları ve balıkçılık meraklıları için unutulmaz anlar yaşatıyor.
Büyüksülüklü Gölü, yılın her mevsiminde kendine has bir doğa güzelliğiyle misafirlerini ağırlıyor. İlkbaharın taze yeşilini, yazın canlı renklerini, sonbaharın altın sarısı tonlarını ve kışın beyaz örtüsünü görmek mümkündür.
Her mevsim farklı bir atmosfer sunan bu gölde, trekking, fotoğraf safarileri ve bisiklet gezileri gibi doğa etkinliklerine katılarak, ruhunuzu dinlendirebilir ve doğayla iç içe keyifli anlar yaşayabilirsiniz.
Gölün etrafındaki patikalarda yürüyüş yaparken doğanın sesini dinlemek, hem bedeninizi hem de zihninizi rahatlatacak. Büyüksülüklü Gölü, sadece bir doğa harikası değil, aynı zamanda tüm yıl boyunca çeşitli etkinliklerle dolu bir kaçış noktası.
Kiğı Kalesi

Bingöl'de düzenlenen tarih ve kültür gezilerinin en sevilen adreslerinden biri olan Kiğı ilçesini gezerken, ilçenin etkileyici manzarasına hakim bir noktada bulunan ve geçmişin izlerini taşıyan yapıları görmek mümkün.
Bu yapılar arasında en dikkat çekeni, Görgüç Tepe'de, ilçeye hakim yüksek bir konumda inşa edilmiş olan Kiğı Kalesi. Bingöl merkezinden yaklaşık 2 saatlik bir uzaklıkta yer alan bu kale, bölgenin simgesel yapılarından biri haline gelmiş ve zengin tarihsel geçmişiyle ziyaretçilerini büyülemeye devam ediyor.
Kale, çevresindeki ilginç kaya oluşumları ve harabe haline gelmiş evleriyle de dikkat çekici bir manzara sunuyor. Bu görsel zenginlik, hem tarih meraklıları hem de fotoğrafçılar için eşsiz fırsatlar yaratıyor.
Zorlu bir tırmanışla ulaşılabilen Kiğı Kalesi, tarihi boyunca pek çok büyük savaşa sahne olmuş, çeşitli işgallere uğramış ve zaman zaman yıkılıp tekrar inşa edilmiştir. Kale, Çaldıran Muharebesi'nin ardından Osmanlı topraklarına katılmış ve uzun yıllar boyunca Osmanlılar tarafından kullanılmıştır.
Bu tarihi geçmiş, kale duvarlarının her köşesinde iz bırakmış, geçmişin güçlü atmosferini bugün de hissedebilirsiniz. Kale surları arasında gezip, eski yapıları inceleyerek geçmişin izlerine tanıklık edebilir, kalenin farklı bölümlerini keşfederken tarihin derinliklerine doğru keyifli bir yolculuğa çıkabilirsiniz.
Kiğı Kalesi’nden, ilçenin muazzam manzarasına hâkim olmanın yanı sıra, bölgenin özgün doğasına dair de muazzam fotoğraflar çekebilirsiniz. Kaleye tırmanırken ve kalenin etrafında dolaşırken, çevredeki kayaların ve harabe evlerin oluşturduğu etkileyici silüetler, ziyaretçilere unutulmaz anlar yaşatıyor.
Bingöl’e Ne Zaman Gidilir?
Karasal iklimin etkisi altında olan Bingöl, yazları sıcak ve kurak, kışları ise soğuk ve yağışlı bir hava koşuluna sahiptir. Yaz mevsiminde, özellikle temiz havası ve serinletici yaylalarıyla dikkat çeker.
Bingöl’ün yaylalarına yapacağınız bir ziyaret, sıcaktan bunalanlar için mükemmel bir kaçış noktası sunar. Doğal güzelliklerin ve yeşilin en yoğun şekilde hissedildiği bu yaylalar, şehrin stresinden uzaklaşmak isteyenler için huzurlu bir ortam sağlar.
Bingöl, aynı zamanda kış turizmi açısından da oldukça popüler bir destinasyon olma yolundadır. Merkeze yalnızca 25 kilometre mesafede bulunan kayak merkezi, Aralık ve Mart ayları arasında kış turizmi severlerine kapılarını açar.
Kayak tutkunları, karla kaplı dağlarda ve pistlerde doyasıya eğlenebilir, kışın tadını çıkarabilirler. Bu dönem, Bingöl’ün güzelliklerini keşfetmek için eşsiz bir fırsat sunar. Bingöl, yalnızca doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda sağlık turizmi ile de öne çıkar.
Şehir, termal kaplıcalara ev sahipliği yaparak, dinlenmek ve rahatlamak isteyen ziyaretçilere şifalı sular sunar. Bu termal tesislerde geçirilen bir gün, vücudunuzu yenileyip, ruhunuzu dinlendirebilir. Bingöl’ü keşfetmek için en ideal zamanlar bahar ve yaz aylarıdır.
Baharda doğa uyanırken, yazın ise şehri çevreleyen yaylalarda serinlemenin tadı bir başkadır. Ancak, Bingöl’de her mevsimde keyifli vakit geçirebilirsiniz. Kışın beyaz örtüyle kaplı dağlar, yazın yeşilin her tonunu barındıran doğa ile ziyaretçilerine benzersiz bir deneyim sunar. Bu anlamda Bingöl, her mevsim farklı bir güzellik ve aktivite vadediyor, ziyaretçilerini her zaman bekliyor.
Bingöl'de Kaç Gün Kalınır?
Bingöl'ü keşfetmek için genellikle 2-3 günlük bir seyahat yeterli olacaktır. Bu süre zarfında şehri detaylı bir şekilde gezebilir ve sunduğu tüm aktivitelerden faydalanabilirsiniz. Eğer daha keyifli bir deneyim arıyorsanız, Bingöl’ün festivallerinin düzenlendiği tarihlerde seyahatinizi planlayarak şehri farklı bir atmosferde keşfetmeyi de tercih edebilirsiniz.
Bingöl'den Ne Alınır?
Bingöl, doğanın kucakladığı, zengin kültürüyle öne çıkan bir Anadolu şehri. Kendine has gelenekleri, lezzetli yemekleri ve el işçilikleriyle bölgeden alabileceğiniz pek çok özel ürün bulunuyor. Bingöl'den ne alınır sorusunun cevabını arıyorsanız, bu yazı sizin için rehber olacak.
Şehir, hem yöresel tatlar hem de el yapımı ürünler açısından oldukça zengin. Yerel halkın el emeği göz nuru ürünlerinden, yöresel lezzetlere kadar birçok farklı alternatifle Bingöl, alışveriş için keşfedilmeye değer bir rota sunuyor. Peki, Bingöl’den hediyelik ne alınır?
- Bal
- Burma Kadayıf
- Işgın
- Dut Pekmezi
- Fasulye
- Halı
- Kilim
- Heybe
- Paspas
- Çorap
- Eldiven
Bingöl'de Ne Yenir?
Bingöl, doğal güzellikleri ve tarihi zenginlikleri kadar, lezzetli mutfağıyla da ünlüdür. Her bir yemeği, bölgenin kültürel mirasını ve geleneksel tariflerini yansıtır. Bingöl mutfağı, özellikle et yemekleri, börekler ve tatlılarla dikkat çeker.
Yöresel malzemelerin özenle kullanıldığı bu mutfakta, her lokma, bir hikaye anlatır. Bingöl'de ne yenir sorusunun cevabı, geleneksel tatlar arayanlar için tam anlamıyla bir keşif yolculuğudur. İşte, Bingöl yöresel lezzetleri:
- Löl (Gömme)
- Mustuva
- Tutmaç Çorbası
- Sorina Pel
- Çiğ Köfte
- Zerde
- Dolanger
- Keledoş
Bingöl’den sonra gezilecek bir yer arıyorsanız eğer mutlaka “Bayburt Gezilecek Yerler” isimli içeriğimize mutlaka göz atın!
