Giresun Gezilecek Yerler
Giresun gezilecek yerler açısından Karadeniz’in doğal güzelliklerini ve tarihi zenginliklerini bir arada sunan eşsiz bir rota olarak öne çıkar. Bölgenin yemyeşil doğası, masmavi denizi ve kendine özgü kültürü, ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim vadediyor.
Bu büyüleyici şehirde hem doğayla iç içe zaman geçirebilir hem de tarihin izlerini sürerek farklı bir keşif yolculuğuna çıkabilirsiniz. Karadeniz’in saklı cennetlerinden biri olan Giresun, ziyaretçilerine dört mevsim ayrı bir güzellik sunmaktadır. “Giresun’da nereler gezilir?” sorunuz için en iyi yanıt.
Giresun sırasında çekmiş olduğunuz fotoğrafların daha fazla kişiye ulaşması için Instagram beğeni satın al sayfamıza göz atabilirsiniz.
Giresun Gezilecek Yerler Listesi
Karadeniz’in büyüleyici doğasıyla kucaklaşan Giresun, yemyeşil yaylaları, denize hakim ihtişamlı kaleleri ve mavi bayraklı plajlarıyla keşfedilmeye değer bir güzellik sunar. Karadeniz’in en cazip tatil noktalarından biri olan Giresun’da gezilecek yerler oldukça fazla. İşte, Giresun gezisinde mutlaka görmeniz gereken yerler:
Bulancak
Giresun’a sadece 17 kilometre uzaklıkta, Karadeniz kıyısında uzanan Bulancak ilçesi, doğa ve tarihin kucaklaştığı benzersiz bir destinasyondur. Hem yüzlerce yıllık tarihi yapıları hem de masmavi deniziyle büyüleyen bu güzel ilçe, doğanın ve kültürün en güzel örneklerini sunar.
Özellikle Giresun’da günübirlik gezilecek yerler arasında sıklıkla tercih edilen Bulancak, Karadeniz’in eşsiz manzarası eşliğinde unutulmaz bir deneyim yaşamak isteyenlere birçok alternatif sunuyor.
Bulancak, yemyeşil doğal güzellikleri ve tertemiz havasıyla her yaştan ziyaretçiyi kendine çeker. Bölgenin en popüler yerlerinden biri olan Paşakonağı Yaylası, doğaseverlerin mutlaka görmesi gereken yerlerin başında gelir.
Kızılağaç, akçaağaç, köknar ve meşe ağaçlarıyla çevrili bu büyüleyici yayla, bahar ve yaz aylarında serin havası ve eşsiz doğasıyla adeta bir kaçış noktasıdır. Yaylada yapılan doğa yürüyüşleri, ziyaretçilere huzurlu bir ortamda keyifli zaman geçirme fırsatı sunarken, çevrenin doğal zenginlikleri fotoğraf tutkunlarının da ilgisini çeker.
Sadece yaylalarıyla değil, sahil kesimiyle de dikkat çeken Bulancak’ta Burunucu Plajı ve Ayvasıl Plajı gibi doğa harikası noktalar, yaz aylarında serinlemek ve Karadeniz’in serin sularının tadını çıkarmak isteyenler için mükemmel bir tercihtir.
Sıcaktan bunaldığınızda bu plajlarda serinlemek, plajın çevresinde yürüyüş yaparak Karadeniz’in huzur dolu atmosferini içinize çekmek, Bulancak’ı unutulmaz kılan aktivitelerden yalnızca birkaç tanesi.
Tarih ve mimariye ilgi duyanlar için ise Bulancak gerçek bir keşif noktasıdır. Osmanlı’nın ünlü mimarı Mimar Sinan’ın çıraklık dönemi eseri olan Sarayburnu Camii, hem mimarisi hem de tarihi değeriyle dikkat çeker.
İlçe sınırlarında yer alan yüzlerce yıllık Acısu Kaya Kilisesi, doğal bir kaya üzerine inşa edilmiş etkileyici yapısıyla geçmişin izlerini günümüze taşır. Ayrıca Burunucu Camii gibi tarihi eserler de ilçenin kültürel zenginliğini gözler önüne serer.
Bulancak, tarihi ve doğal zenginlikleriyle Karadeniz'in büyüleyici atmosferini keşfetmek isteyenleri kendine çekiyor. Parlak bir yaz gününde, Karadeniz'in serin sularında ferahlayabilir, doğanın yeşil tonlarıyla çevrili yaylalarda huzurlu bir kaçamak yapabilir ve tarihten izler taşıyan etkileyici yapıları keşfederek geçmişe yolculuk edebilirsiniz.
Görele
Karadeniz’in büyüleyici doğası ve sakin atmosferiyle dikkat çeken Görele, Giresun’un eşsiz tatil cennetlerinden biri olarak adeta bir inci gibi parlıyor. Şehir merkezine sadece 62 kilometre mesafede bulunan bu şirin ilçe, ulaşım kolaylığı sayesinde yıl boyunca pek çok ziyaretçiyi ağırlıyor.
Her saat hareket eden minibüslerle rahatlıkla Görele’ye ulaşabilir, yol boyunca Karadeniz’in eşsiz manzaralarını seyredebilirsiniz. Alternatif olarak, Giresun Limanı’ndan kalkan gezi tekneleriyle Görele’nin kıyılarını denizden keşfe çıkabilir, bu unutulmaz deneyimle tatilinize renk katabilirsiniz.
Görele, doğal güzellikleriyle adeta bir açık hava müzesi. İlçenin en dikkat çeken noktalarından biri olan Dokuzgöz Milli Parkı, karlarla kaplı dağ manzaralarının büyüsü eşliğinde yamaç paraşütü yapmak isteyen macera tutkunlarını ağırlıyor.
Bu eşsiz park, fotoğraf tutkunları ve doğa severler için de eşsiz bir arka plan sunuyor. Görele’nin bir diğer gözde noktası, bulutların arasında kaybolmuş gibi duran Sis Dağı Yaylası. Doğanın kalbinde yer alan bu yayla, tertemiz havası, serin iklimi ve panoramik manzaralarıyla ziyaretçilerine huzurlu anlar vaat ediyor.
Deniz tatilinden vazgeçemeyenler içinse Görele, masmavi sularıyla Deliklitaş Plajı ve Denizkızı Plajı gibi sakin ve doğal plajlara ev sahipliği yapıyor. Bu plajlar, yaz aylarında hem serinlemek hem de huzurlu bir atmosferde denizin tadını çıkarmak isteyenlerin favori adreslerinden.
Plajların çevresindeki kafe ve restoranlarda Karadeniz’in taptaze balıklarını tatma şansı da bulabilirsiniz. Görele’nin doğal güzelliklerinin yanı sıra, yöresel kültürü ve lezzetleri de ziyaretçilere benzersiz bir deneyim sunuyor.
Karadeniz mutfağının eşsiz tatlarıyla tanışabileceğiniz Görele, aynı zamanda sıcak ve samimi insanlarıyla misafirperver bir atmosfer yaratıyor. Bölgenin meşhur Görele pidesi ve fındık tatlılarını denemeden dönmeyin.
Karadeniz’in hem doğası hem de kültürüyle ziyaretçilerini büyüleyen bu güzel ilçesi, dört mevsim keşfedilmeyi bekleyen bir hazine. İster doğanın huzurunu yaşamak ister denizin tadını çıkarmak isteyin, Görele her yönüyle unutulmaz bir tatilin kapılarını aralıyor.
Tirebolu
Karadeniz’in yemyeşil doğasıyla masmavi denizini bir araya getiren Tirebolu, huzurlu atmosferi ve benzersiz manzaralarıyla adeta bir kartpostal güzelliği sunuyor. Giresun şehir merkezine sadece 40 dakika uzaklıkta bulunan bu şirin ilçe, tatilcilerin sıklıkla tercih ettiği bir kaçış noktası.
Tirebolu, Karadeniz’in doğal ve tarihi zenginliklerini de bir arada sunar. Tirebolu’ya adım atar atmaz, tertemiz havası ve büyüleyici güzellikteki sahilleriyle karşılanırsınız. Özellikle Tirebolu Plajı, Beygir Kumu Plajı ve Uzunkum Plajı, berrak denizi ve huzur dolu ortamıyla tatilcilerin favorisi haline gelmiştir.
Gün boyu denizin ve güneşin tadını çıkardıktan sonra sahil boyunca yürüyerek, Karadeniz’in kızıl gün batımı manzaralarına tanıklık etmek, bu deneyimi unutulmaz kılar. Tirebolu sadece doğal güzellikleriyle değil, tarihi dokusuyla da büyüleyicidir.
Karadeniz’in önemli tarihi yapılarından biri olan Tirebolu Kalesi, stratejik konumu ve görkemli surlarıyla dikkat çeker. Kaleye çıkarak hem bölgenin panoramik manzarasının keyfini çıkarabilir hem de tarih içinde bir yolculuğa çıkabilirsiniz.
Tarih tutkunları için diğer önemli bir durak ise Harşit Vadisi’ne bakan Bedrama Kalesi’dir. Bu kale, hem doğası hem de tarihi önemiyle ziyaretçilerini etkiler. Ayrıca M.Ö. 1300’lü yıllara kadar uzanan Andoz Kalesi, Tirebolu’nun derin tarihi mirasını gözler önüne serer.
Her biri geçmişten günümüze bir köprü görevi gören bu yapılar, ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim yaşatır. Tirebolu’nun dar sokaklarında dolaşırken, tarihin izlerini taşıyan yüzlerce yıllık taş konaklarla karşılaşabilirsiniz.
Bu konaklar, geçmişle bugünü bir araya getirirken ilçenin kültürel zenginliğini de gözler önüne serer. Tirebolu’nun sadece sokaklarında değil, sahil parklarında ve yol üstü kafelerinde de keyifli anlar yaşayabilirsiniz.
Karadeniz mutfağının eşsiz lezzetlerini sunan bu mekanlarda, taze balıklardan mısır ekmeğine, hamsili pilavdan yöresel tatlılara kadar birçok yerel lezzeti deneyebilirsiniz. Ayrıca, bölgedeki hareketli çarşılarda dolaşarak el yapımı hediyelik eşyalar, doğal ürünler ve yöresel dokumalar gibi Tirebolu’ya özgü ürünler satın alabilirsiniz.
Doğa ve aktiviteyi birleştirmek isteyenler için bisiklet kiralamak harika bir seçenektir. Karadeniz’in en güzel sahillerinden biri olarak gösterilen Tirebolu sahilinde bisiklet turu yapmak, manzarayı yakından hissetmenizi sağlar. Sahil boyunca pek çok fotoğraf molası vererek, bu doğal güzellikleri ölümsüzleştirebilirsiniz.
Tirebolu, sadece gezilecek bir yer değil, ruhunuza huzur katacak bir destinasyondur. Doğası, tarihi ve lezzetleriyle zengin bir mozaik sunan bu bölge, Karadeniz’in saklı cenneti olarak ziyaretçilerini bekliyor.
Hem dinlenmek hem de keşfetmek isteyenler için Tirebolu, unutulmaz bir deneyim vaat ediyor. Bir gününüzü buraya ayırarak, Karadeniz’in büyüsünü tam anlamıyla yaşayabilir ve yanınızda unutulmaz anılarla dönebilirsiniz.
Giresun Kalesi
Giresun Kalesi, Karadeniz’in zengin tarihini ve doğal güzelliklerini yansıtan önemli bir yapıdır ve şehrin simgesi haline gelmiştir. M.Ö. 2. yüzyılda Pontus Rum Devleti Kralı I. Farnekes tarafından inşa ettirildiği düşünülmektedir.
Bu kale, sadece tarihi değil, aynı zamanda görsel açıdan da büyüleyici bir hazinedir. Giresun şehir merkezinin hemen üstünde, volkanik kaya kütlesi üzerine inşa edilen kale, şehre hakim bir konumda yer alır.
Bu stratejik yerleşim, kalenin tarihsel ve askeri önemini vurgular. Kale, günümüzde doğal sit alanı olarak korunmakta olup, çevresindeki bitki örtüsü ve doğal yapılarla uyum içinde kalmaktadır. Kale, aynı zamanda ziyaretçilerine Karadeniz’in panoramik manzarasını en iyi şekilde sunan noktalardan biridir.
Özellikle yaz aylarında, denizle iç içe olan bu manzarada denizin farklı tonlarına tanıklık edebilir, yemyeşil doğanın ve dalgaların oluşturduğu huzur verici atmosferde vakit geçirebilirsiniz. Giresun Kalesi, bu görkemli manzarayı izleyerek hem şehrin hem de bölgenin tarihi ruhunu keşfetmek isteyen yerli ve yabancı turistlerin en çok tercih ettiği noktalar arasında yer alır.
Giresun Kalesi, uzun tarihi boyunca birçok farklı medeniyetin izlerini taşımaktadır. Romalılar, Bizanslılar, ve Osmanlılar gibi büyük imparatorlukların egemenliğinde olan kale, her dönemin izlerini yapısında barındırır.
Kale duvarlarının kalınlığı ve sağlam yapısı, bu medeniyetlerin inşa tekniklerini yansıtan etkileyici bir örnek sunar. Ayrıca, kalenin çevresinde Osmanlı dönemine ait türbeler ve diğer yapılar bulunur. Bu türbeler, hem Osmanlı'nın bölgedeki etkisini hem de kalenin etrafındaki dini hayatı gözler önüne serer.
Kalenin iç kısmında ise zaman içinde restore edilmiş yapılar ve kalıntılar bulunur, bu da ziyaretçilere geçmişin izlerini daha yakından görme imkanı sunar. Kale, sadece gündüzleri değil, geceleri de oldukça etkileyici bir görünüm sergiler.
Özellikle akşam saatlerinde aydınlatıldığında, kale surlarının ışıklarla parlaması, Karadeniz’in engin manzarasıyla birleşerek muazzam bir görsel şölen oluşturur. Bu, fotoğraf tutkunları için adeta bir cennet gibidir.
Giresun Kalesi’ni gece ziyaret etmek, kalenin atmosferini ve çevresindeki manzarayı farklı bir açıdan keşfetmek isteyenler için unutulmaz bir deneyim sunar. Giresun Kalesi, yalnızca tarihi dokusu ve mimarisiyle değil, aynı zamanda etrafındaki doğal güzellikleriyle de dikkat çeker.
Çevresinde zengin bir bitki örtüsü, ormanlar ve yürüyüş yolları bulunur. Bu da ziyaretçilere hem tarihi hem de doğal bir keşif yapma imkanı sunar. Hem tarih hem doğa sevenler için uygun bir destinasyon olan kale, şehri ziyaret eden herkesin görmeden gitmemesi gereken nadir yerlerden biridir.
Giresun Kalesi, tarih, kültür ve doğa iç içe geçmiş bir yapı olarak, hem Giresun’un hem de Karadeniz’in tarihi mirasını yansıtan önemli bir anıttır. Ziyaretçilerine hem görsel hem de kültürel anlamda unutulmaz bir deneyim sunar ve şehri keşfetmek isteyenlerin mutlaka uğraması gereken bir noktadır.
Sis Dağı
Giresun ve Trabzon illeri arasında bulunan Sis Dağı, doğa tutkunları için eşsiz bir mekan. 1950 metreye kadar yükselen zirvesiyle dikkat çeken bu dağ, yüksekliği sayesinde yürüyüş, dağcılık ve diğer doğa sporları meraklıları için ideal bir parkur oluşturuyor.
Özellikle dağcılar, yamaç paraşütü meraklıları, kaya tırmanıcıları ve dağ bisikleti kullanıcıları için zengin aktivitelerle dolu bir alan olan Sis Dağı, her yıl binlerce yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği popüler bir destinasyon haline gelmiştir.
Ayrıca doğa yürüyüşleri, fotoğrafçılık, ATV safarileri gibi birçok farklı etkinlik seçeneğiyle her yaşa hitap eden bir gezi noktasıdır. Sis Dağı’nın yüksek oksijen seviyesine sahip, temiz havası, bölgedeki ziyaretçilere yıl boyunca stres atma ve rahatlama imkanı sunar.
Dağ boyunca yürüyüş yaparken ya da bisikletle tırmanırken, gözlerinizin önünde beliren muazzam doğa manzaraları ve sislerin yarattığı mistik atmosfer, ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim yaşatır. Yılın her mevsiminde farklı bir güzellik sergileyen bu dağ, bulutlarla sarılı zirveleri ve yemyeşil çam ormanlarıyla doğaseverleri cezbetmektedir.
Sis Dağı Yaylası, 1950 metreye kadar yükselirken, ziyaretçilerine panoramik manzaralar sunar. Bu yayla, doğal yapısının korunmuş olmasının yanı sıra, bölgedeki benzersiz flora ve faunayı gözlemleme fırsatı da verir.
Burada yürüyüş yaparken ya da rehberler eşliğinde tırmanış yaparken, etrafınızdaki doğanın sessizliğinde huzur bulabilirsiniz. Doğa fotoğrafçıları için bir cennet olan Sis Dağı, aynı zamanda profesyonel fotoğrafların yanı sıra, unutulmaz anların kaydedileceği mükemmel bir yer haline gelmiştir.
Sis Dağı, sadece doğa sporlarıyla ilgilenenlere değil, aynı zamanda doğanın gücünü ve sakinliğini deneyimlemek isteyenlere de hitap eder. Ziyaretçiler, bu el değmemiş doğada geçirecekleri zaman boyunca hem zihinlerini dinlendirir hem de bulutların arasında kaybolan zirvelerin huzur veren manzarasında kaybolurlar.
Kümbet Yaylası
Giresun, Karadeniz Bölgesi'nin en etkileyici doğa harikalarına sahip illerinden biridir ve bu güzel coğrafya, birçok büyüleyici yaylaya ev sahipliği yapmaktadır. Bu yaylalar arasında en çok ilgi gören ve ziyaret edilenlerden biri ise Kümbet Yaylası’dır.
Giresun şehir merkezine yaklaşık 55 kilometre mesafede, Dereli ilçesinin sınırlarında yer alan Kümbet Yaylası, misafirlerine adeta bir doğa cenneti sunmaktadır. Göz kamaştırıcı manzarası ve yüksek oksijen seviyesine sahip havasıyla, yalnızca Türkiye'den değil, dünyanın dört bir yanından gelen doğa severlerin ilgisini çekmektedir.
Yayla, deniz seviyesinden 1800 metre yükseklikte konumlanmış olup, zengin bitki örtüsü ve temiz havasıyla özellikle sağlık turizmi için önemli bir merkez haline gelmiştir. Sadece yaz aylarında değil, yılın her döneminde temiz ve serin havasıyla dinlenmek, stres atmak isteyenlere huzurlu bir ortam sunar.
Ayrıca, bu yüksek rakım, doğanın kalbine yerleşmek isteyenler için mükemmel bir kaçış noktasını oluşturur. Kümbet Yaylası, doğayla iç içe bir tatil yapmak isteyenler için ideal bir destinasyon olup, bu benzersiz güzellikleri keşfetmek için her yıl binlerce ziyaretçi ağırlamaktadır.
Her yıl temmuz ayında düzenlenen Kümbet Yaylası Şenlikleri, bölgenin en renkli ve coşkulu etkinliklerinden biridir. Bu şenlikler, yaylanın doğal atmosferine renk katarken, geleneksel Karadeniz kültürünü de ziyaretçilere tanıtır.
Müzik, dans ve yerel lezzetlerin öne çıktığı bu etkinlikler, yaylada geçirilen zamanın unutulmaz anılarla dolmasını sağlar. Şenliklere katılmak, sadece doğanın güzelliklerini görmekle kalmayıp, aynı zamanda yerel halkın geleneksel yaşam tarzını yakından tanıma fırsatı sunar.
Kümbet Yaylası, dağ eteklerinde sıralanan ahşap yayla evleriyle adeta zamanın durduğu bir yer gibidir. Bu ahşap yapılar, bölgenin kültürel dokusunu yansıtırken, organik ürünlerle hazırlanan köy kahvaltıları sunan kır bahçeleri de yaylaya gelenlere doğal ve sağlıklı bir lezzet deneyimi sunar.
Ayrıca, yayla çevresinde yer alan yürüyüş parkurları, doğa yürüyüşleri yapmak isteyenlere eşsiz bir fırsat verir. Doğanın tüm seslerini duyabileceğiniz, temiz havada yürüyüş yaparken karşılaşılan manzaralar, ruhu dinlendiren bir etkiye sahiptir.
Kümbet Yaylası, yalnızca doğa tutkunları için değil, kamp yapmayı sevenler için de mükemmel bir yerdir. Yaylada yer alan donanımlı kamp alanları, doğayla baş başa kalmak ve doğa ile iç içe bir tatil geçirmek isteyenlere olanak tanır.
Şehir hayatının gürültüsünden uzaklaşmak, stresli günlerden sonra huzurlu bir ortamda dinlenmek isteyenler için Kümbet Yaylası, gerçekten bulunmaz bir cennet köşesidir. Kümbet Yaylası, yalnızca doğal güzellikleriyle değil, sunduğu benzersiz deneyimlerle de unutulmaz bir tatil rotasıdır.
Hem yerel halkın kültürüne tanıklık etmek, hem de doğanın sunduğu huzuru hissetmek isteyen herkesin mutlaka görmesi gereken bir yerdir. Bu yaylada geçireceğiniz bir gün, size hem fiziksel hem de ruhsal olarak taze bir başlangıç sunacak ve doğanın tüm güzelliklerini keşfetme fırsatı verecektir.
Giresun Adası
Bahar ve yaz aylarında, Karadeniz’in huzurlu ve doğal güzelliklerle dolu köşelerinden biri olan Giresun Adası, her gün düzenlenen tekne gezileriyle keşfe çıkmak isteyenler için mükemmel bir seçenek.
Karadeniz’in Kefken Adası’ndan sonra ikinci büyük adası olan Giresun Adası, yalnızca doğal zenginlikleriyle değil, aynı zamanda tarihi kalıntılarıyla da büyüleyici bir atmosfer sunmayı başarıyor.
Antik çağlarda yerleşim yeri olarak kullanılan ada, bugün 2. derece sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmış ve ziyaretçilerini geçmişin izlerini günümüze taşımaya davet ediyor. Giresun Adası’na yapılan ziyaretlerde, yüzlerce yıl öncesine ait kilise kalıntıları, şapeller ve antik mezar taşları gibi tarihi yapıları yakından görebilirsiniz.
Bu tarihi yapılar, adaya gelen her ziyaretçiye adanın geçmişine dair bir pencere açmaktadır. Adanın huzurlu atmosferi, kayalıklar arasına gizlenmiş koylardan kristal berraklığındaki sularda yüzerek dinlenme imkanı sunuyor.
Denizin derinliklerine dalarak, şnorkelli dalış yaparak su altı dünyasını keşfetmek isteyenler için Giresun Adası, oldukça zengin bir su altı ekosistemine sahip. Renkli balıklar, deniz bitkileri ve kayalıklar arasındaki sessiz dünyayı keşfetmek, doğayla iç içe bir deneyim sunuyor.
Giresun Adası, aynı zamanda kuş gözlemcileri için de eşsiz bir destinasyon. Adada yaşayan ve göçmen kuşlar için önemli bir mola yeri olan karabataklar ve leylekler, adanın simgelerinden biri haline gelmiş.
Adaya gelen ziyaretçiler, bu sevimli kuşları gözlemleyebilir ve fotoğraflayarak doğal güzellikleri daha yakından keşfetme fırsatı bulurlar. Giresun Adası’ndaki kuş çeşitliliği, doğa fotoğrafçıları için unutulmaz anlar yaratacak kadar zengin.
Giresun sahiline sadece 4 kilometre uzaklıkta bulunan bu cennet köşesine ulaşmak oldukça kolay. Sandallar ve kayıklarla adaya ulaşarak, sakin denizinin keyfini çıkarabilirsiniz. Aynı zamanda ada, balık bolluğu bakımından oldukça zengin sulara sahip olduğu için, balık tutmayı sevenler için özel balık avlama turları da düzenleniyor.
Balık tutma turları sırasında denizin sessizliği ve doğanın sunduğu huzur içinde, rahatlatıcı bir gün geçirmek mümkündür. Giresun Adası’nda geçirilen zaman, hem dinlendirici hem de keşif dolu bir deneyim sunar.
Tarihi kalıntıları, doğal güzellikleri ve zengin deniz ekosistemiyle Giresun Adası, doğa severler ve tarih tutkunları için eşsiz bir keşif alanıdır. Karadeniz’in bu saklı cennetinde, unutulmaz anılar biriktirmeniz kesinlikle mümkün.
Kuzalan Şelalesi
Giresun’un göz kamaştırıcı doğal zenginliklerinden biri olan Kuzalan Şelalesi, Mavi Göl ile birlikte keşfedilebilecek eşsiz bir yerdir. 2013 yılında, bölgedeki bakir doğanın korunması amacıyla milli park ilan edilen Kuzalan Şelalesi, doğal güzellikleriyle her mevsim ziyaretçilerini büyülemektedir.
Toplamda 4820 dönüm genişliğindeki bu alan, tabiat parkı olarak ziyaretçilere birçok farklı doğa aktivitesi ve manzara sunmaktadır. Kuzalan Şelalesi’nin etkileyici görüntüsü, ormanlık alan içinde gizlenmiş.
1800 metrelik travertenleriyle tanınmaktadır. Bu travertenler, bölgenin kendine has jeolojik yapısını gözler önüne sererken, şelalenin çevresinde yer alan bembeyaz sularla birleşerek unutulmaz bir manzara oluşturur.
Kuzalan Şelalesi, sadece görsel açıdan değil, aynı zamanda zengin biyolojik çeşitliliği ile de dikkat çeker. Endemik bitki türleri ve çam ormanları arasından akan bu serin sular, doğa fotoğrafçıları ve doğa severler için adeta bir cennet gibidir.
Bu bölge, özellikle karların erimesiyle dolan buz gibi kaya göletleri ve ahşap köprülerle bezeli yürüyüş parkurlarıyla zenginleşen bir deneyim sunar. Seyir terasları, bölgenin panoramik manzarasına hakim olmanızı sağlar ve her adımda doğanın büyüsüne kapılmanıza neden olur.
Her mevsimde farklı bir güzellik sergileyen Kuzalan Şelalesi, özellikle doğa gezileri ve dağ bisikleti turları için mükemmel bir rotadır. Baharda doğanın uyanışını izlerken, yazın yeşilin farklı tonlarının arasında serinlemenin keyfini sürebilirsiniz.
Kış aylarında ise karla kaplanmış doğanın beyaz örtüsü, ziyaretçilere bambaşka bir atmosfer sunar. Yaz aylarında, bölgenin serin iklimi, tabiat parkının mesire alanlarında piknik yapmayı oldukça cazip hale getirir.
Sıcak günlerde bile serin kalan bu alan, şelalenin etrafındaki sessiz atmosferde dinlenmek ve doğanın tadını çıkarmak isteyenler için ideal bir yerdir. Kuzalan Şelalesi, Giresun’un saklı kalmış doğa harikalarından biri olarak, bölgenin en değerli turistik noktalarından birine dönüşmüştür.
Her mevsim farklı bir deneyim sunan bu benzersiz bölge, sadece doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda sunduğu çeşitli etkinliklerle de her türden ziyaretçiye hitap eder. Burada, doğanın kalbinde huzurlu bir kaçamak yapabilir, eşsiz manzaralar eşliğinde fotoğraflar çekebilir veya sadece sessizliğin ve doğanın sunduğu huzurun tadını çıkarabilirsiniz.
Tirebolu Kalesi
Giresun'un eşsiz tarih ve kültür mirasını keşfetmek isteyenler için önemli bir durak olan Tirebolu Kalesi, Karadeniz'in derin sularına ve güzel sahil kasabasına hakim bir konumda yer alır. Bu etkileyici kale, denize doğru uzanan bir yarımadanın zirvesinde inşa edilmiştir ve bölgenin en eski yapılarından biridir.
Tirebolu Kalesi'nin kökenleri, Miletoslulara kadar uzanır; bu kadim medeniyetin izlerini taşıyan kale, tarih boyunca farklı uygarlıklar tarafından kullanılmıştır. Antik Roma'dan Bizans’a, hatta Osmanlı İmparatorluğu’na kadar pek çok medeniyetin kontrolünde bulunan kale, her dönemde stratejik önemini korumuştur.
Osmanlı döneminde ise kale, askeri gücün simgesi olarak yeniden güçlendirilmiş ve korunaklı yapıları ile bölgenin güvenliğini sağlamıştır. Yapısal olarak yığma moloz taşlarla inşa edilen Tirebolu Kalesi, zamanla maruz kaldığı çeşitli doğal afetlere rağmen sağlamlığını korumuş, günümüze kadar ulaşabilmiş nadir tarihi yapılardan biri olmuştur.
Bu tarihi kalenin içinde yer alan yapılar, bölgenin zengin tarihine dair önemli ipuçları sunmaktadır. Tirebolu Kalesi'ni ziyaret ettiğinizde, surlardan göz alabildiğine uzanan Karadeniz manzarasına hayran kalabilirsiniz.
Özellikle kale surlarının üzerinden bakıldığında, denizin maviliği ile renkli balıkçı teknelerinin oluşturduğu canlı görüntü bir araya gelir ve ziyaretçilere unutulmaz bir manzara sunar. Bunun yanı sıra, kale çevresinde bulunan Tirebolu’nun şirin sokakları ve deniz kenarındaki yerleşim alanları da gezilecek yerler arasında yer alır.
Giresun'un bu güzel ilçesinin doğal güzelliklerini ve tarihi yapıları keşfederken, aynı zamanda bölgenin kültürel dokusunu hissedebilirsiniz. Kalede gezerken, tarihin derinliklerine dalma fırsatını da bulabilirsiniz.
Meryem Ana Kilisesi, antik dönemlere ait şapeller ve Osmanlı döneminden kalma mescitler, bu tarihi yapının içinde yer alan önemli dini yapılar arasında bulunur. Her biri, kendi döneminin mimari özelliklerini yansıtarak ziyaretçilere geçmişe dair önemli bilgiler sunar.
Bu yapılar, sadece mimari anlamda değil, aynı zamanda tarihsel ve dini değer taşıyan unsurlar olarak kalenin zenginliğine katkıda bulunur. Tirebolu Kalesi, hem tarihe meraklı olanlar hem de doğa ile iç içe bir gezinti yapmak isteyenler için uygun bir destinasyon sunar.
Kaleyi gezerek, panoramik fotoğraflar çekebilir, bölgenin mistik havasını yansıtan görüntülerle anılarınızı ölümsüzleştirebilirsiniz. Kalenin yüksek surlarından hem doğanın hem de tarihin iç içe geçtiği bir manzaraya şahitlik etmek, ziyaretçilere bir zaman yolculuğu yapma hissi verir.
Ağaçbaşı Tabiat Parkı
Giresun, Karadeniz’in zengin doğasıyla büyüleyici manzaralar sunan bir cennet köşesi olarak, doğa severler için eşsiz bir keşif alanıdır. Bu büyüleyici doğa, hem rehberli doğa yürüyüşleriyle hem de kendi başınıza keşfe çıkarak keşfedilebilir.
Giresun’un en gözde doğa turizmi alanlarından biri, şehir merkezine sadece 44 kilometre uzaklıkta bulunan Ağaçbaşı Tabiat Parkı’dır. Doğayla iç içe, sakin bir tatil arayanlar için ideal bir mekan olan bu park, kamp yapmayı sevenler için mükemmel bir seçenektir. Gelişmiş kamp alanları ve karavan parklarıyla dikkat çeker ve her yıl birçok doğaseveri ağırlamaktadır.
Her yıl binlerce doğa tutkununu ağırlayan Ağaçbaşı Tabiat Parkı, yalnızca kampçılar için değil, doğa fotoğrafçıları, trekking severler ve dağ bisikleti meraklıları için de vazgeçilmez bir destinasyon olmuştur.
Ağaçbaşı Tabiat Parkı, doğal güzellikleriyle tanınan ve pek çok olanak sunan bir alandır. İyi düzenlenmiş trekking parkurları, çam ormanlarının içinde gizlenmiş mesire alanları ve sakin bir doğa deneyimi arayanlar için harika dinlenme alanları sunmaktadır.
Parkta, organik ürünlerle hazırlanan kahvaltılar ve yöresel Karadeniz lezzetlerini tadabileceğiniz kır lokantaları da bulunur. Burada, hem yerel mutfağın zengin tatlarını keşfetmek hem de doğanın içinde huzurlu bir sabah geçirmek mümkündür.
Yöresel yemeklerin tadına bakarken, yerel kültürle de tanışabilir ve doğayla iç içe olan bu atmosferin tadını çıkarabilirsiniz. Ağaçbaşı Tabiat Parkı, fotoğraf tutkunları için de büyük bir cazibe merkezi olmuştur.
Bölgedeki zengin bitki örtüsü ve vahşi yaşam çeşitliliği, parkın her köşesini bir fotoğraf karesine dönüştürmeye olanak tanır. Parkta, doğa safarilerine katılabilir, çeşitli kuş türleri ve diğer vahşi hayvanları fotoğraflayabilirsiniz.
Parkın dört bir yanında bulunan bu doğal zenginlik, her mevsim farklı güzellikler sunarak, fotoğrafçılara sürekli değişen manzaralar sağlar. Tabiat parkının 89 hektarlık geniş alanı, keşif için çok sayıda fırsat sunmaktadır.
Parkın en yüksek noktalarından biri olan Şavlak Tepesi, 1732 metreye kadar yükselir ve buradan Giresun’un eşsiz panoramik manzaralarını fotoğraflamak mümkündür. Şavlak Tepesi, özellikle doğa tutkunları ve fotoğrafçılar için uygun bir gözlem noktasıdır. Ayrıca, bu tepeden izlediğiniz manzara, bölgenin doğal güzelliklerinin zirveye çıktığı bir anı yakalamanıza olanak sağlar.
Parkta yürüyüş yaparken, ladin, köknar ve sarıçam ağaçlarıyla süslü sık ormanlık alanlardan geçerek doğanın huzur veren seslerine kulak verebilirsiniz. Bu yürüyüşler, hem zihinsel hem de bedensel olarak rahatlamanızı sağlar.
Doğal alanlarda yapılan yürüyüşler, aynı zamanda sağlıklı bir yaşam tarzının parçası olabilir. Şavlak Tepesi gibi yükseklere tırmanmak, size dağ bisikleti ile heyecan dolu bir gezinti deneyimi sunmaktadır.
Dağ bisikleti parkurları, hız tutkunları ve macera arayanlar için parkın sunduğu en heyecan verici olanaklardan biridir. Ağaçbaşı Tabiat Parkı, her yönüyle doğaseverlerin ilgisini çekecek bir bölge olarak, doğayla iç içe bir tatil geçirmek isteyenlerin her ihtiyacını karşılayabilecek kapasiteye sahiptir.
Bu park, aynı zamanda doğa tatili yapmak isteyen binlerce kişiye ev sahipliği yaparak, her yıl pek çok yerli ve yabancı turisti ağırlamaktadır. Doğanın kalbinde dinlenmek, keşif yapmak, yöresel tatlar eşliğinde huzurlu bir gün geçirmek ve doğal güzellikleri fotoğraflamak isteyenler için Ağaçbaşı Tabiat Parkı, Giresun’un en gözde doğa tatili bölgelerinden biri olarak öne çıkmaktadır.
Uluburun Plajı
Giresun'da, Karadeniz'in masmavi sularında yüzüp güneşin tadını çıkarmak isteyenler için harika bir seçenek olan Uluburun Plajı, Keşap sahilinde yer alıyor. Giresun merkezine sadece 20 dakika uzaklıkta bulunuyor.
Bu plaj, doğanın kucaklayıcı huzurunu arayan tatilciler için ideal bir nokta. Etrafını saran yoğun çam ormanları ve her iki tarafındaki kayalık yapılar, bölgeyi rüzgarlardan koruyarak sakin bir atmosfer yaratıyor.
Aileler için de özel olarak uygun olan bu plaj, özellikle çocuklu ailelerin rahatça yüzebileceği güvenli alanlar sunuyor. Burası, doğayla iç içe bir tatil geçirmek isteyenler için tam anlamıyla keşfedilmeye değer bir mekan.
Uluburun Plajı, turizm açısından oldukça gelişmiş bir bölgede yer alıyor ve burada güneş şemsiyesi, şezlong gibi rahatlatıcı öğeler ve plaj atıştırmalıkları sunan işletmeler bulunmaktadır. Ziyaretçilerine duş, tuvalet ve otopark gibi kolaylıklar da sağlayan plaj, konforlu bir deniz tatili için gerekli tüm imkanları sunuyor.
100 metrelik küçük ama huzurlu sahiliyle sakin bir atmosferin tadını çıkarabilirsiniz. Plaja ulaşım oldukça kolay olup, dağ yamacındaki merdivenlerle sahile inmek mümkündür. Uluburun Plajı, hem doğa ile iç içe bir kaçamak arayanlar hem de deniz keyfini güvenli ve rahat bir ortamda yaşamak isteyenler için ideal bir destinasyon.
Meryem Ana Manastırı
Giresun’un Kayadibi Köyü'ne yalnızca 2 kilometre uzaklıkta bulunan Meryem Ana Manastırı, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle dikkat çeken önemli bir mekandır. Sarp kayaların içine oyularak inşa edilen bu antik manastır, her yıl yerli ve yabancı pek çok ziyaretçiyi kendine çeker.
Meryem Ana Manastırı, sadece mimarisiyle değil, aynı zamanda tarihi önemine ve etrafındaki doğal güzelliklere de büyük bir ilgi odağıdır. Türkiye’nin en büyük ikinci oyma manastırı olma unvanına sahip olan bu yapıyı, özellikle Sümela Manastırı ile kıyaslayanlar, her iki yapının büyüleyici doğasına hayran kalmaktadır.
4 katlı olarak tasarlanan ve toplamda 32 odadan oluşan Meryem Ana Manastırı, antik dönemin izlerini taşıyan ve iç mekanlarıyla oldukça etkileyici bir atmosfer sunar. Manastıra ulaşım, 1939’daki büyük deprem nedeniyle zarar gören merdivenler ve yollar nedeniyle biraz zorlu olsa da, bu zahmete katlanmaya değer bir ödül sizi beklemektedir.
Ziyaretçiler, meşakkatli bir yolculuğun ardından vardıkları manastırın iç mekanlarını gezerek tarihe tanıklık ederler. Özellikle gün batımı saatlerinde kayalar içinde beliren muazzam manzara, fotoğraf meraklıları için adeta bir cennettir.
Meryem Ana Manastırı, sadece bir inanç merkezi olmanın ötesinde, doğanın ve tarihin birleştiği, huzur verici bir sığınaktır. Antik çağlardan günümüze kadar varlığını sürdüren bu manastır, bölgedeki en eski ve en etkileyici yapılarından biridir.
Kayaların içine oyulmuş odalar ve merdivenler arasında gezinirken, zamanın nasıl geçtiğini anlamayacak, her adımda farklı bir tarihi katmanla karşılaşacaksınız. Doğa ile iç içe olan bu yapı, sadece mimarisiyle değil, aynı zamanda bulunduğu çevreyle de insanı büyüler.
Sarayburnu Camii
Giresun, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle her yıl pek çok ziyaretçiyi ağırlayan bir şehir olup, bu zenginlikler arasında Sarayburnu Camii önemli bir yere sahiptir. Kanuni Sultan Süleyman dönemiyle özdeşleşmiştir.
Bu cami, Osmanlı İmparatorluğu'nun en ünlü mimarlarından biri olan Mimar Sinan tarafından inşa edilmiştir. Mimar Sinan’ın çıraklık dönemi eseri olarak kabul edilen Sarayburnu Camii, Bulancak ilçesinin merkezine oldukça yakın bir konumda bulunur ve bölgenin en büyük dini yapılarından biri olarak dikkat çeker.
Camii, yaklaşık 8000 m²’lik bir alanı kapsayarak büyüklüğüyle etkileyici bir görünüme sahiptir. Yapımına 16. yüzyılda başlanan bu muazzam caminin inşası tam 28 yıl sürmüştür. Sarayburnu Camii’nin bir diğer dikkat çekici özelliği ise İstanbul’daki ünlü Şehzadebaşı Camii ile aynı ölçülerde inşa edilmesidir.
Bu benzerlik, mimari açıdan önemli bir özellik taşımanın yanı sıra, yapının hem estetik hem de işlevsel açıdan nasıl titizlikle tasarlandığını da gözler önüne serer. Camii, sadece büyüklüğü ve mimarisiyle değil, aynı zamanda kullanılan malzemelerle de farklılaşır.
Burada kullanılan doğal malzemeler, böceklerin barınmasını engelleyen özelliklere sahiptir. Bu da yapının korunmasını sağlamış, hem sağlıklı hem de uzun ömürlü olmasına katkı sağlamıştır. Bunun yanı sıra, caminin 38 metrelik kubbesi, yapının en dikkat çekici unsurlarından biridir. Kubbe, hem görsel açıdan etkileyici hem de yapısal olarak büyük bir mühendislik başarısını simgeler.
Sarayburnu Camii, Karadeniz’in en önemli inanç ve kültür rotalarından biri olarak, yerli ve yabancı turistler için büyük bir çekim merkezi olmuştur. Ziyaretçiler burada sadece mimari bir harikayı görmekle kalmaz, aynı zamanda Osmanlı döneminin izlerini sürebilirler.
Giresun Müzesi
Giresun, tarihi boyunca pek çok farklı medeniyete ev sahipliği yapmış, bu medeniyetlerden geriye kalan değerli izlerle dolu bir şehir olarak, geçmişine olan derin bağlarını bugüne kadar korumayı başarmıştır.
Şehri keşfetmek isteyenler için en önemli duraklardan biri de, 1988 yılından bu yana hizmet veren Giresun Müzesi’dir. Zeytinlik Mahallesi'nde yer alan bu özel müze, 1800’lü yıllarda Rumların yaşam alanı olarak kullandığı ve taş mimarisiyle dikkat çeken bir Rum kilisesinin içinde konumlanmıştır.
Hem tarihi hem de mimari açıdan önemli olan bu yapı, ziyaretçilerini tarih yolculuğuna çıkarırken, aynı zamanda görsel olarak da etkileyici bir atmosfer sunuyor. Müze, oldukça kapsamlı ve düzenli koleksiyonlara sahiptir.
Eski Tunç Çağı'ndan Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine kadar uzanan çok geniş bir zaman dilimine yayılan binlerce paha biçilmez eser sergilenmektedir. Antika silahlar, sikkeler, madalyalar ve el yapımı sanat eserleri gibi pek çok objeyi yakından görebilirsiniz.
Bu eserler, Giresun'un tarihindeki farklı dönemleri ve medeniyetleri gözler önüne sererken, aynı zamanda bölgenin kültürel mirasının ne denli zengin olduğunu da ortaya koymaktadır. Özellikle Kuvâ-yi Milliye bölümü, müzenin en dikkat çekici alanlarından biridir.
Kurtuluş Savaşı’na dair etkileyici fotoğraf sergileri, dönemin ruhunu yansıtan görselleriyle ziyaretçilere derin bir tarihsel deneyim sunmaktadır. Bu bölümde, savaşın kahramanlık öykülerine tanıklık ederken, aynı zamanda Giresun'un Kurtuluş Savaşı’ndaki stratejik önemini de keşfetme fırsatını bulabilirsiniz.
Giresun Müzesi, yalnızca sergilenen eserleriyle değil, içinde bulunduğu kilisenin tarihi mimarisiyle de büyük bir öneme sahiptir. Taş yapıları, kemerli pencereleri ve diğer mimari detaylarıyla, hem sanatsal hem de tarihi bir açıdan ziyaretçilerini etkilemektedir.
Müze, hem tarihi hem de kültürel açıdan çok önemli bir yer olmakla birlikte, Giresun’un geçmişine dair derin bir bilgi edinmek isteyen herkesin mutlaka gezmesi gereken bir mekan olarak öne çıkmaktadır.
Eynesil Kalesi
Giresun, Karadeniz'in büyüleyici doğası ve tarihi yapılarıyla ünlü bir şehir olup, bu bölgenin en dikkat çeken kalelerinden biri de Eynesil Kalesi'dir. Eynesil ilçesinin merkezine yalnızca 2 kilometre uzaklıkta bulunan kale, Karadeniz’e hakim bir yarımada üzerinde konumlanmıştır.
Stratejik bir noktada inşa edilen bu kale, hem savunma hem de gözetleme amacıyla tasarlandığı düşünülen tarihi bir yapıdır. Yüzyıllar boyunca, denizden gelebilecek tehlikelere karşı bir koruma noktası olarak görev almış olan kale, bugün hala etkileyici bir şekilde ayakta durmaktadır.
1994 yılında kültür ve tabiat varlığı olarak koruma altına alınan Eynesil Kalesi, 2001 yılında aslına uygun olarak restore edilmiştir. Restore edilen surlar, tarihi yapının özgünlüğünü korurken aynı zamanda ziyaretçilere geçmişe yolculuk yapma fırsatı sunmaktadır.
Kale, doğu ve batı yönlerinde 2 metrelik surlarla çevrilidir ve bu surların üzerinde gezmek, bölgenin tarihi dokusunu yakından hissetmek için mükemmel bir yoldur. Ayrıca, kalede bulunan sarnıçlar ve iç mekanlar da keşfedilmeyi bekleyen tarihi detaylar arasında yer alır.
Eynesil Kalesi'nin en etkileyici yanlarından biri, bulunduğu yüksek konumdan sunduğu manzaradır. Kale, hem Eynesil ilçesinin hem de Karadeniz’in büyüleyici panoramasına hakimdir. Bu noktada yapılan fotoğraf çekimleri, bölgenin doğal güzelliklerini ve tarihi dokusunu bir arada yakalama fırsatı sunar.
Eynesil Kalesi, kolay ulaşılabilirliği ile hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çeker. Ziyaretçilere, tarihle iç içe bir keşif yapma imkanı sunarken, aynı zamanda muazzam bir manzara eşliğinde huzur dolu bir deneyim yaşatır.
Kale gezisinin ardından, Eynesil Kalesi Plajı'na giderek bölgedeki keşfinizi bir adım daha ileriye taşıyabilirsiniz. Plajda denize girmek, hem gezinizin yorgunluğunu atmanıza yardımcı olur hem de Karadeniz’in serin sularında ferahlatıcı bir deneyim yaşamanızı sağlar.
Giresun’da Hediyelik Ne Alınır?
Doğu Karadeniz’in eşsiz güzelliklerinden biri olan Giresun, hediyelik eşya çeşitliliğiyle de dikkat çekmektedir. Özellikle yabancı turistler, şehri ziyaret ederken bölgenin özgün kültürünü yansıtan pek çok yerel ürünü hatıra olarak satın almaktadır. İşte, Giresun’dan alınabilecek hediyeler:
- Giresun Fındığı
- Giresun Simidi
- Giresun Kadayıfı
- Giresun Pastası
- Çavuşlu Ekmeği
- Çay
- Tamzara Dokuması
- Pestil
- Köme
- Pekmez
- Ceviz
- Çamoluk Kuru Fasulyesi
- Mısır Ekmeği
- Giresun Balı
Giresun’da Ne Yenir?
Giresun mutfağı, zengin tatları ve doyurucu yemekleriyle öne çıkarak yabancı turistler arasında da popülerdir. Kahvaltılardan et yemeklerine kadar pek çok farklı lezzeti bir araya getiren bu mutfak, keşfedilmesi gereken tatlarla doludur. İşte, Giresun mutfağından öne çıkan yöresel lezzetler:
- Hamsili Pilav
- Mendek Çorbası
- Yağlaş
- Hamsi Böreği
- Karalahana Çorbası
- Fasulye Turşusu Kavurması
- Pezik
- Darı Unu Helvası
- Karalahana Sarması
- Görele Pidesi
- Isırgan Çorbası
- Tel Kadayıf
Giresun'a Ne Zaman Gidilir?
Giresun, Karadeniz Bölgesi'nde yer almasına rağmen, iklim açısından farklı özellikler gösterir. Kıyı kesimlerinde Karadeniz iklimi hakimken, iç kısımlarda karasal iklimin etkisi görülür. Bu nedenle, şehirde yıl boyunca değişken hava koşulları yaşanır.
Karadeniz iklimi nedeniyle Giresun, özellikle yaz aylarında nemli ve yağışlı bir havaya sahip olup, bu yağışlar şehri büyük bir kısmında yıl boyunca etkiler. Bu özellik, Giresun’a ziyaret için en uygun zamanların Mayıs ve Temmuz ayları arasında olduğunu gösterir.
Bu dönemde, yağış miktarı daha dengeli olup, sıcaklıklar da gezginler için ideal bir seviyeye ulaşır. Giresun'u bu mevsimde ziyaret etmek, hem doğanın keyfini çıkarma hem de rahat bir gezi deneyimi yaşama açısından oldukça avantajlıdır. Şehri keşfetmek için 3 günlük bir seyahat planı oldukça yeterlidir.
Giresun’dan sonra gezilecek bir yer arıyorsanız eğer Amasra’ya gitmeyi düşünebilirsiniz. Mutlaka “Amasra Gezilecekler Yerler” isimli içeriğimize mutlaka göz atın!
