0
İbrahimcan Bodur
Editör
29 Kasım 2024 390

Kaş Gezilecek Yerler

Kaş gezilecek yerler, tarihi zenginlikleri, doğal güzellikleri ve denizle iç içe geçmiş muazzam manzaralarıyla her gezginin keşfetmek isteyeceği bir cennet sunuyor. Akdeniz’in incisi olarak bilinen Kaş, sakin atmosferi ve eşsiz çevresiyle yıl boyunca pek çok ziyaretçiyi ağırlıyor.

Denizle iç içe geçmiş tarihi kalıntılardan, yemyeşil doğa yürüyüş yollarına kadar pek çok aktivite ve görülmeye değer yer bulunuyor. Kaş'ın sunduğu bu eşsiz atmosfer, her yaştan gezgine hitap edecek bir seçenek sunarak, tatilinizi daha da özel kılıyor. “Kaş'ta nerelere gidilmeli?” sorunuz için en iyi rehber.

Kaş geziniz sırasında çekmiş olduğunuz reels videolarının daha fazla kişiye ulaşması için Instagram Reels izlenme satın al sayfamıza mutlaka göz atın!

Kaş Gezilecek Yerler Listesi

Kaş, Akdeniz’in enfes kıyısında, tarihi zenginlikleri ve eşsiz doğasıyla dikkat çeken bir cennet. Antalya'nın batısında konumlanan bu büyüleyici ilçe, nefes kesici manzaraları, antik kalıntıları ve denizin sunduğu etkileyici yaşamıyla her yıl sayısız ziyaretçiyi kendine çekiyor. İşte, Kaş’ta gezilecek yerler:

Kekova Adası

Kaş’ın göz kamaştırıcı güzelliklerinden biri olan Kekova, Akdeniz’in huzur veren sularında, hem doğal hem de tarihi zenginlikleriyle öne çıkmaktadır. Özellikle tekne turlarının popüler rotalarından biri olan bu bölge, her yıl yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor.

Kekova, sadece Kaş’a yakınlığıyla değil, aynı zamanda sunduğu eşsiz deneyimlerle de bir cazibe merkezi haline gelmiştir. Doğal manzaraların yanı sıra, tarih kokan antik kalıntılarıyla da önemli bir arkeolojik bölge olarak dikkat çeker.

Kekova, etrafını saran sığ sularda yer alan antik kent kalıntılarıyla öne çıkar. Bu kalıntılar, suyun derinliklerine gömülmüş bir geçmişin izlerini gözler önüne serer. Deniz altındaki tarihi yapılar, eski yerleşim alanları, surlar ve mezarlar, ziyaretçilere adeta geçmişe yolculuk yapma fırsatı sunar.

Suyun altında kaybolan bu antik izler, bölgenin benzersiz ve etkileyici atmosferine katkıda bulunur, tarih meraklıları için keşfedilmeyi bekleyen bir hazinedir. Ziyaretçiler, bu eşsiz kalıntıları dalarak ya da su yüzeyinden gözlemleyerek keşfe çıkabilirler.

Kekova, tarih severler için adeta bir açık hava müzesine dönüşürken, doğa ile iç içe olmanın keyfini sunar. Kekova sadece tarihi kalıntılarıyla değil, aynı zamanda doğasıyla da büyüleyici bir güzelliğe sahiptir.

Kekova, yeşil tepeleri, berrak denizi ve el değmemiş koylarıyla adeta bir cennet köşesidir. Doğal güzellikleriyle büyüleyen bu bölge, zengin bitki örtüsüyle çevrilidir ve huzur dolu bir atmosfer sunar. Kekova’yı keşfetmek için en uygun yol ise tekne turlarıdır.

Tekneyle yapacağınız yolculuk sırasında, saklı koyların güzelliklerini görmek ve doğanın sunduğu sessizliğin tadını çıkarmak mümkündür. Kekova'nın sakin sularında yelken açarken, denizin serinliğinde yüzerek yenilenebilir ve taze bir nefes alabilirsiniz.

Güneşin altında bir süre dinlendikten sonra, deniz ve doğa ile iç içe olmanın tadını çıkarabilirsiniz. Kekova’nın en ünlü koylarından biri olan Üçağız Koyu, özellikle deniz ve doğa severlerin tercih ettiği bir yerdir.

Üçağız, sakin denizi ve etkileyici manzarasıyla bölgenin en popüler noktalarından biridir. Burada, denizin tadını çıkarırken çevredeki doğal güzellikleri keşfetmek mümkündür. Üçağız Koyu, aynı zamanda bölgedeki antik kalıntılara da yakın olmasıyla bilinir.

Kekova’ya gelenler, bu koyda hem tarihi hem de doğal güzellikleri keşfetme fırsatını yakalarlar. Kekova, tarih ve doğa severler için bir cennet olmanın yanı sıra, aynı zamanda huzurlu bir tatil yapmak isteyenler için de mükemmel bir destinasyon sunar.

Göz alıcı koylar, tarihi kalıntılar ve benzersiz doğal güzellikler, burada geçirdiğiniz her anı unutulmaz kılar. Kekova, sadece bir tatil yeri değil, aynı zamanda geçmişle ve doğayla iç içe bir yolculuğa çıkma fırsatıdır.

Haritada görüntüle

İsinda Antik Kenti

Kaş’ın Belenli Köyü’nde, tarihi Likya topraklarının önemli yerleşim alanlarından biri olan İsinda Antik Kenti, hem tarihsel hem de kültürel açıdan büyük bir öneme sahiptir. Likya uygarlığının önde gelen merkezlerinden biri olarak kabul edilmektedir.

Bu antik kent, Kaş’a sadece 13 km mesafede, Belenli Mahallesi’ne oldukça yakın bir tepeye inşa edilmiştir. İsinda, antik çağlarda hem coğrafi hem de stratejik olarak önemli bir konumda yer almış, surlarla çevrili küçük ama etkileyici bir yerleşim alanı olarak dikkat çekmiştir.

İsinda, Likya'nın özgün mimari öğelerini barındıran önemli bir antik kenttir. Kentin surları, dışarıdan gelebilecek tehlikelere karşı korunmayı sağlayan stratejik bir savunma unsuru olarak dikkat çeker.

İsinda'nın en çarpıcı özelliklerinden biri ise, akropolün merkezinde bulunan ve Likya dilinde yazıtlarla süslenmiş olan iki ev tipi mezar anıtıdır. Bu mezarlar, dönemin inanç ve kültürünü yansıtan önemli birer simge olarak kentteki diğer yapılarla bütünlük içinde yer alır.

Bu mezar anıtları, hem şehrin tarihini hem de kültürünü yansıtan önemli kalıntılar olarak günümüze kadar korunmuştur. Mezarlardaki yazıtlar, İsinda halkının dini inançları ve yaşam biçimleri hakkında bilgiler sunmaktadır ve arkeologlar için paha biçilmez birer kaynak niteliğindedir.

İsinda Antik Kenti, MÖ 4. yüzyılın ilk yarısında kurulmuş olup, başlangıçta büyük bir yerleşim merkezi olarak kabul edilse de, zamanla sadece belirli bir zümrenin yaşam alanı haline gelmiştir. Bu kent, yaşamını sürdüren nüfus bakımından pek büyük olmasa da, özellikle yönetici sınıf ve önemli şahsiyetlerin burada yaşamış olduğu düşünülmektedir.

Kent, pek çok antik yerleşim gibi zamanla terk edilmiştir. Bu terk edilmenin ardında, özellikle Pax Romana Dönemi'nde Antiphellos'un gelişip zenginleşmesi ve İsinda halkının kıyıdaki bu yeni yerleşim alanına göç etmeleri yatmaktadır.

Antiphellos’un büyüyüp gelişmesiyle, İsinda, ekonomik olarak kıyı kentlerinin gerisinde kalmış ve halkının büyük kısmı Antiphellos’a yerleşmiştir. Bugün, İsinda Antik Kenti, harabe halde olmasına rağmen birçok özelliğiyle ziyaretçilerine geçmişin izlerini sunmaktadır.

Akropol, mezar anıtları ve sur kalıntıları, antik kentin zengin kültürünü gözler önüne seriyor. Ayrıca, bu bölge, tarih severler ve arkeoloji meraklıları için benzersiz bir keşif alanı sunuyor. Yavaşça keşfe çıkan ziyaretçiler, Likya tarihini ve kültürünü daha yakından deneyimleyebilir.

İsinda, antik kentlerin sunduğu geleneksel çekicilikten fazlasını sunarak, tarih ve doğa iç içe geçmiş bir atmosfer oluşturuyor. Bu nedenle, İsinda Antik Kenti, bölgedeki en önemli tarihsel ve kültürel destinasyonlardan biri olmaya devam etmektedir.

Haritada görüntüle

Simena Antik Kenti

Simena Antik Kenti, tarih ve doğanın mükemmel bir birleşimi olarak ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunuyor. Kaleköy sınırları içinde yer alan bu antik kent, büyüleyici manzarası ve tarihi kalıntılarıyla adeta bir açık hava müzesi gibi.

Ziyaretçiler, antik tiyatro, kale surları ve mezarlar gibi etkileyici yapılar arasında keyifli bir gezinti yaparak geçmişe doğru bir yolculuğa çıkabilirler. Bu kalıntılar, antik yaşamın izlerini günümüze taşırken, hayal gücünü harekete geçiren bir atmosfer yaratıyor.

Antik tiyatro, Simena'nın tarihi zenginliğini en iyi şekilde yansıtan yapılarından biridir. Kalıntıları arasından geçerken, zamanın gerisinde bir dünyada hissetmek oldukça kolaydır. Ayrıca, kale surları üzerinde yapacağınız yürüyüş, yalnızca tarihi dokuyu keşfetmekle kalmaz, aynı zamanda etkileyici manzaranın tadını çıkarmak için mükemmel bir fırsat sunar.

Sur boyunca ilerlerken, Ege Denizi'nin engin maviliği ve çevredeki adaların güzellikleri gözler önüne serilir. Bu yürüyüş, Simena'nın tarihine ve doğal çevresine dair derin bir bağ kurma şansı verir.

Simena'nın en üst noktasında yer alan bu kalıntılar, aynı zamanda bölgenin en yüksek noktalarından biri olup, ziyaretçilerine geniş bir perspektiften etrafı gözlemleme fırsatı sunar. Her adımda, geçmişin izleriyle birlikte doğanın eşsiz manzarası birleşerek büyüleyici bir tablo oluşturur. Burada geçirilen zaman, hem zihinsel bir yolculuk hem de ruhsal bir dinginlik sunar.

Kaleköy, Simena Antik Kenti'ne ev sahipliği yapmasının ötesinde, dar sokakları ve geleneksel köy atmosferiyle de ilgi çeker. Bu sokaklarda dolaşırken, yerel halkın yaşamına tanıklık edebilir, yöresel el sanatları ve kültürle iç içe bir deneyim yaşayabilirsiniz.

Ayrıca, köyün sokaklarında gezinmek, tarihin izlerini taşıyan taş binaların arasında bir zaman yolculuğuna çıkmak gibidir. Her köşe başında, bölgenin kültürel geçmişine dair yeni bir detay keşfetmek mümkündür.

Kaleköy'ün çevresi, sadece tarihsel kalıntılarla değil, doğal güzelliklerle de göz kamaştırır. Ege Denizi'nin berrak sularında serinlemek ve güneşin keyfini çıkarabileceğiniz plajlar, buranın en büyük cazibe noktalarından biridir.

Tekne turları ile çevredeki adaları keşfetmek, su altındaki yaşamı gözlemlemek ya da gizli koylarda yüzme molası vermek, Simena ve Kaleköy’ün sunduğu en özel deneyimlerden bazılarıdır. Bu turlar, adeta bir doğa keşfi yapmanızı sağlar ve denizin serin sularında huzuru bulmanıza olanak tanır.

Kaleköy, doğayla iç içe ve huzur dolu atmosferiyle, günlük hayatın koşturmasından uzaklaşmak isteyenler için mükemmel bir kaçış noktasıdır. Şehir gürültüsünden uzaklaşmak, sakinlik içinde zaman geçirmek isteyenler için uygun bir yer olan bu köy, ziyaretçilerine hem dinginlik hem de rahatlama sunar.

Kaleköy’de geçireceğiniz birkaç saat, zihin ve ruh sağlığınızı yenileyebilmeniz için harika bir fırsat yaratır. Modern dünyanın telaşından uzak, sakin ve huzurlu bir ortamda geçirilen her an, ruhunuza adeta ilaç gibi gelir.

Ziyaretiniz sırasında, köyün meşhur dondurmasını tatmayı da unutmayın. Yerel üretim olan bu dondurma, Simena’nın doğasına ve kültürüne özgü bir tat arayanlar için unutulmaz bir lezzet deneyimi sunar.

Haritada görüntüle

Kyaneai Ören Yeri

Kyaneai Antik Kenti, Likya Bölgesi'nin en önemli ve etkileyici yerleşimlerinden biridir. MÖ 4. yüzyıla kadar uzanan bir geçmişe sahip olan bu antik kent, Likya Birliği'nin üyelerinden biri olarak hem ticaret hem de kültürel açıdan önemli bir rol üstlenmiştir.

Tarihsel olarak önemli bir konumda bulunan Kyaneai, zaman içinde hem yerel halk hem de dışarıdan gelen tüccarlar tarafından sıklıkla ziyaret edilmiştir. Antik kentin kalıntıları, bölgenin tarihi dokusunu anlamak için günümüzde bile büyük bir öneme sahiptir.

Kyaneai'de yapılan kazılar, antik kentin zengin tarihini ve kültürünü gözler önüne sermektedir. Bu kazılarda, kayalara oyulmuş mezarlar, oda mezarları ve akropolis'teki kaya odaları gibi önemli yapılar gün yüzüne çıkmıştır.

Kentin en dikkat çeken yapılarından biri olan kaya mezarları, Likya Bölgesi'nin en iyi korunmuş örneklerinden biridir. Bu mezarlar, kayalara oyulmuş olup genellikle çeşitli süslemelerle bezelenmiştir.

Mezarlardaki bu süslemeler, dönemin sanatsal anlayışını ve halkın inançlarını yansıtan önemli izler taşır. Bu kaya mezarları, sadece ölü gömme ritüellerini değil, aynı zamanda Likya halkının estetik anlayışını ve inançlarını da anlamamıza yardımcı olur.

Kyaneai'deki Lykçe yazıtlar ise kentin dil ve kültür geçmişine dair eşsiz bilgiler sunmaktadır. Bu yazıtlar, Likya dilinin ve yazısının evrimini göstererek, dönemin sosyal yapısı ve kültürel ilişkileri hakkında önemli ipuçları sağlar.

Lykçe yazıtlar, sadece Kyaneai'nin tarihine ışık tutmakla kalmaz, aynı zamanda Likya Bölgesi'nin diğer yerleşim yerleriyle olan bağlantıları hakkında da bilgi verir. Kyaneai'deki bu yazıtlar, bölgenin kültürel ve dilsel zenginliğini gözler önüne serer.

Kentteki oda mezarları da dikkat çekici bir diğer yapıdır. Genellikle kayalara oyulmuş olan bu mezarlar, basit bir planla inşa edilmiştir. Yapılan araştırmalar, bu mezarların genellikle zengin aileler tarafından kullanıldığını ve bu kişilerin ölüleri için lüks bir gömme alanı oluşturduklarını ortaya koymuştur.

Oda mezarlarının bulunduğu alan, hem mimari hem de kültürel açıdan büyük bir öneme sahiptir. Kyaneai'nin akropolis bölgesinde yer alan kaya odaları ise, kent halkının dini ritüelleri ve törenleri gerçekleştirdiği alanlar olarak kullanılmıştır.

Bu odalar, kayalara oyulmuş olup, çeşitli süslemelerle zenginleştirilmiştir. Akropolis'teki kaya odaları, sadece dini değil, aynı zamanda toplumsal yaşamın önemli bir parçası olan törenler ve ritüeller için de kullanılmıştır.

Bu alanlar, dönemin inançlarını ve yaşam biçimlerini anlamak açısından büyük bir değer taşımaktadır. Bugün Kyaneai Ören Yeri, Türkiye'nin önemli tarihi miraslarından biri olarak kabul edilmektedir.

Hem yerli hem de yabancı turistler tarafından ziyaret edilen bu antik kent, Likya Bölgesi'nin tarihini, kültürünü ve inançlarını derinlemesine anlamak için büyük bir kaynak sunmaktadır. Ayrıca, bilim insanları ve arkeologlar tarafından sıkça ziyaret edilerek yapılan kazılar, kentin tarihi dokusunun gün yüzüne çıkmasını sağlamaktadır.

Haritada görüntüle

Akvaryum Koyu

Akdeniz’in masmavi sularına adım atmak ve su altı dünyasının derinliklerine dalmak isteyenler için Akvaryum Koyu, Kaş’ın en etkileyici ve görülmesi gereken alanlarından biri olarak öne çıkmaktadır.

Berrak suları, rengarenk mercanları ve zengin deniz yaşamıyla büyüleyici bir deneyim sunan bu koy, adeta bir cennet köşesi gibi karşımıza çıkıyor. Akdeniz’in doğal güzellikleriyle çevrili olan Akvaryum Koyu, deniz tutkunları ve doğa severler için harika bir kaçış noktası.

Akvaryum Koyu’na tekne turlarıyla ulaşmak oldukça kolaydır ve koy, gelenleri berrak sularıyla hemen etkisi altına alır. Burada geçireceğiniz her an, doğanın en güzel haliyle iç içe olmanızı sağlamaktadır.

Renkli mercanlar arasında yüzmek, farklı balık türlerini gözlemlemek ve suyun içinde kaybolmak, kendinizi adeta bir akvaryumun içinde hissetmenizi sağlar. Koyu ziyaret ettiğinizde, sadece suyun yüzeyine bakarak değil, aynı zamanda su altına dalarak doğanın mucizelerine tanıklık edebilirsiniz.

Şnorkelle yüzerek denizin derinliklerine inmeye cesaret ederseniz, deniz altındaki rengarenk mercanlar, balıklar ve diğer deniz canlıları ile karşılaşabilirsiniz. Bu canlılar, Akvaryum Koyu’nun sularında adeta birer sanat eseri gibi gözler önüne seriliyor.

Eğer dalış yapma yeteneğiniz varsa, bu koyda dalış yapmak, denizin derinliklerinde gizli kalmış güzellikleri keşfetmek için mükemmel bir fırsat sunar. Dalış sırasında, su altındaki hayatın ne kadar renkli ve çeşitli olduğunu keşfederken, bu benzersiz manzaraların tadını doyasıya çıkarabilirsiniz.

Akvaryum Koyu sadece su altı dünyasıyla değil, aynı zamanda çevresindeki doğal güzelliklerle de dikkat çekiyor. Koyu çevreleyen yeşil tepeler ve yemyeşil doğa, ziyaretçilere huzurlu bir atmosfer sunuyor.

Bu manzara, denizin berrak sularına karşı doğanın gücünü ve sakinliğini birleştirerek, ruhu dinlendiren bir atmosfer yaratıyor. Koyun etrafındaki doğal güzellikler, fotoğrafçılar ve doğa severler için harika bir keşif alanı oluşturuyor.

Buranın huzur verici ortamı, Kaş’a gelenlerin dinlenmek, rahatlamak ve doğayla baş başa kalmak için tercih ettikleri bir yer haline getiriyor. Özellikle yoğun şehir yaşamından uzaklaşmak isteyenler için Akvaryum Koyu, hem doğayla iç içe olmak hem de su altı dünyasını keşfetmek adına mükemmel bir seçenek.

Ziyaretçilere sunduğu benzersiz deneyimle, bu koy, hem yerli hem de yabancı turistler için Kaş’ın en değerli doğal alanlarından biri olarak öne çıkıyor. Akvaryum Koyu’nda geçireceğiniz her dakika, doğa ile bütünleşmeniz ve Akdeniz’in büyüleyici güzelliklerine tanıklık etmeniz için eşsiz bir fırsat sunuyor.

Haritada görüntüle

Büyükçakıl Plajı

Kaş’ın merkezine oldukça yakın bir konumda yer alan ve bölgenin en fazla tercih edilen plajlarından biri olan Büyükçakıl Plajı, hem doğal güzellikleri hem de sunduğu imkanlarla dikkatleri üzerine çekiyor.

Bu plaj, berrak ve temiz sularının yanı sıra harika kumsalıyla her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti kendine çekiyor. Kaş'ın eşsiz doğasında bulunan bu mekan, hem dinlenme hem de eğlence arayanlar için uygun bir seçenek sunuyor.

Büyükçakıl Plajı’na ulaşım son derece kolay. Kaş ilçe merkezinden otobüs veya taksiyle kısa sürede ulaşabileceğiniz plaj, sizi ulaşmakta zorlanmadan doğanın kucağına bırakıyor. Plaja vardığınızda karşınıza çıkan manzara, göz alıcı berraklıkta deniz ve etrafını saran yeşil doğa ile sizi adeta bir cennette hissettirecek.

Huzur dolu bir atmosfer sunan bu plajda, doğanın sunduğu güzelliklerin tadını çıkarabilirsiniz. Etrafındaki ormanlık alanlar ve denizle birleşen yeşillikler, hem görsel olarak hem de ruhsal olarak insanı dinlendiriyor. Bu nedenle Büyükçakıl Plajı, doğa ile iç içe bir tatil geçirmek isteyenlerin vazgeçilmez tercihlerinden biri oluyor.

Plajın geniş ve temiz sahili, güneşin keyfini çıkaran gezginler tarafından tercih edilebilir. Kumlarda yürüyebilir, denize girebilir veya sadece rahatça güneşlenebilirsiniz. Plajda şezlong ve şemsiye kiralama imkanınız da bulunuyor, böylece konforlu bir şekilde dinlenebilir, güneşin tadını çıkarabilirsiniz.

Deniz, sakin ve berrak olduğundan, suya girmek oldukça keyifli. Özellikle dalış tutkunları için bu plaj, oldukça cazip bir nokta. Temiz ve derin sularında dalış yaparak, renkli balıkları ve deniz altındaki zengin yaşamı gözlemleyebilirsiniz.

Büyükçakıl Plajı’nda hem keyifli bir deniz tatili geçirebilir hem de çevredeki mekanlarda lezzetli yemeklerin tadını çıkarabilirsiniz. Plajın yakınında bulunan restoranlar ve kafeler, geleneksel Türk mutfağından zengin menüler sunuyor.

Sahil boyunca sıralanan bu mekanlar, romantik akşam yemekleri için mükemmel bir atmosfer sağlıyor. Deniz manzarası eşliğinde içeceğinizi yudumlarken, enfes yemeklerin tadına varabilirsiniz. Özellikle gün batımına yakın saatlerde, bu mekanlarda romantik bir akşam yemeği yiyebilir, Kaş’ın büyüleyici manzarasına karşı keyifli bir vakit geçirebilirsiniz.

Bunun yanı sıra, plajda düzenlenen çeşitli etkinlikler de tatilcilerin ilgisini çekiyor. Su sporları yapmak, plaj voleybolu oynamak veya diğer eğlenceli aktivitelerde yer almak isteyenler için birçok seçenek mevcut.

Ayrıca, plajın huzurlu ortamı, günün sonunda gün batımını izlemek için ideal bir nokta sunuyor. Burada oturup denizin ufkunda kaybolan güneşi izlemek, oldukça sakinleştirici bir deneyim sunuyor.

Özellikle fotoğraf tutkunları için, Büyükçakıl Plajı, muazzam fotoğraf kareleri elde edebileceğiniz bir yer. Büyükçakıl Plajı, sunduğu doğal güzellikler ve geniş imkanları ile Kaş’ın en gözde tatil mekanlarından biri olmaya devam ediyor.

Doğayla iç içe bir tatil yapmak isteyenler, berrak sularında yüzüp güneşlenerek, dinlendirici bir tatil deneyimi yaşayabilirler. Huzur dolu atmosferi, konforlu plaj hizmetleri ve benzersiz manzarasıyla Büyükçakıl Plajı, Kaş’a gelenlerin mutlaka görmesi gereken yerlerden biridir.

Haritada görüntüle

Üçağız Köyü

Kaş’a bağlı Üçağız Köyü, hem tarihi hem de doğal güzellikleriyle ziyaretçilerine eşsiz bir deneyim sunuyor. Antik kalıntıların arasında yer alan bu köy, bölgedeki tekne turlarının başlangıç noktalarından biri olarak da önemli bir rol oynar.

Üçağız, geçmişin izlerini keşfetmek isteyenler için adeta bir açık hava müzesi gibidir. Köyün çevresinde, antik Roma dönemine ait Likya kaya mezarları ve Bizans dönemine ait kalıntılar, bölgenin tarihi dokusunu günümüze taşıyor.

Bu kalıntıları gezerek, tarihin derinliklerine doğru bir yolculuğa çıkabilir ve geçmişin izlerini adım adım takip edebilirsiniz. Üçağız Köyü'nün doğal güzellikleri de keşfedilmeye değerdir. Yeşil doğası, zeytin ağaçları ve yerel bitki örtüsüyle çevrili bu bölge, doğa severler için bir cennettir.

Köyün etrafında yapacağınız yürüyüşler, doğa yürüyüşleri ve trekking turları, size hem zihinsel hem de fiziksel bir yenilenme fırsatı sunacaktır. Her adımda karşınıza çıkacak olan doğal manzaralar, köyün huzurlu atmosferine daha da derinlik katıyor.

Köyün denizle olan bağlantısı da oldukça güçlüdür. Üçağız’a ulaştığınızda, denizin tuzlu kokusu ve dalgaların sesi sizi karşılar. Tekne turlarına katılarak, köyün çevresindeki gizemli adaları keşfedebilir, turkuaz suların tadını çıkarabilirsiniz.

Dalgalarla iç içe olacağınız bu turlar, denizin huzur verici etkisini yaşamanızı sağlayacaktır. Ayrıca, bu bölge, deniz sporları yapmayı sevenler için de uygun bir yerdir. Üçağız Köyü, sakin atmosferiyle de dinlenmek ve rahatlamak isteyenler için mükemmel bir seçenektir.

Köyde geleneksel taş evlerde veya butik pansiyonlarda konaklayarak, şehrin gürültüsünden uzaklaşabilir, köyün otantik havasını tam anlamıyla hissedebilirsiniz. Misafirperver köylüler, size köyün geleneksel yaşamını tanıtmak için her zaman hazırdır.

Bu sayede, sadece doğa ve tarih değil, aynı zamanda yerel kültürü de deneyimleyebilirsiniz. Üçağız Köyü, hem tarihi kalıntılarıyla geçmişi yaşatıyor hem de doğal güzellikleri ve huzurlu atmosferiyle konuklarına unutulmaz anlar vaat ediyor.

Tarihi keşifler yapabilir, doğayla iç içe yürüyüşler ve trekking turlarıyla kendinizi yenileyebilir, köyün sakin atmosferinde dinlenebilirsiniz. Üçağız, aynı zamanda hem tarihe hem de doğaya ilgi duyan tatilciler tarafından tercih edilebilir.

Haritada görüntüle

Hidayet Koyu

Kaş, doğal zenginlikleri ve pırıl pırıl deniziyle tanınan bir tatil cennetidir. Eğer deniz altı yaşamını keşfetmek ve unutulmaz bir deneyim yaşamak isterseniz, Hidayet Koyu mükemmel bir tercih olacaktır. Bu koy, Kaş merkezine oldukça yakın bir mesafede bulunuyor.

Bu koy, sakin atmosferi ve temiz deniz suyu ile dikkat çekiyor. Çukurbağ Yarımadası'nın ortasında bulunan Hidayet Koyu, adını burada uzun yıllar yaşayan Hidayet isminde bir kişiden almış. Bölgenin tarihi ve doğal yapısı, burayı özel kılan unsurlardan biri.

Hidayet Koyu, uzun bir süre bakir kalmış, fazla turist tarafından ziyaret edilmemiş bir alan olarak biliniyordu. Ancak son yıllarda burada açılan işletmeler sayesinde, koya olan ilgi artmış ve popülerlik kazanmış.

Bu değişim, koyun doğal yapısını etkilemeden, bölgenin sunduğu huzuru ve güzelliği koruyarak, ziyaretçilere daha konforlu bir deneyim sunuyor. Koyun masmavi denizi, özellikle dalış yapmak isteyenler için harika bir fırsat sunuyor.

Sualtı dünyası oldukça zengin olan Hidayet Koyu, dalgıçlar için ideal bir rotadır. Buraya gelen birçok kişi, denizin derinliklerinde farklı deniz canlılarını gözlemlemek için dalış yapmayı tercih ediyor.

Suyun netliği ve zengin deniz yaşamı, bu bölgeyi denizaltı fotoğrafçılığı ve dalış sporuyla ilgilenenler için cazip bir destinasyon haline getiriyor. Hidayet Koyu’nun sahili küçük ancak oldukça keyifli.

Burada rahatça vakit geçirebilir, denize girebilir ya da kıyıda oturup çevrenin huzur veren manzarasının tadını çıkarabilirsiniz. Koyda, işletmelerin sunduğu olanaklardan faydalanabileceğiniz gibi, herhangi bir ödeme yapmadan da denize girebilirsiniz.

Sadece sakin bir plaj deneyimi değil, aynı zamanda etrafınızdaki doğal yaşamla da etkileşimde bulunabileceğiniz bu koyda, Akvaryum Koyu’nda olduğu gibi, birçok farklı balık türünü görebilmeniz mümkün.

Eğer denizin derinliklerine inmek ve renkli balıklar arasında yüzmek isterseniz, bu koy tam size göre. Hidayet Koyu, aynı zamanda doğayla iç içe vakit geçirmek isteyenler tarafından da tercih edilebilir.

Çevresindeki doğa yürüyüşleri ile Kaş’ın benzersiz florasına tanıklık edebilir, koyun huzurlu atmosferinde dinlenebilirsiniz. Kaş’a gelen ziyaretçiler için mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri olan Hidayet Koyu, hem sakinliği hem de deniz yaşamının zenginliğiyle unutulmaz bir deneyim sunuyor.

Haritada görüntüle

Aperlai Antik Kenti

Kaş’ın en büyüleyici noktalarından biri olan Aperlai Antik Kenti, tarihi ve doğanın iç içe geçtiği bir yer olarak ziyaretçilerine unutulmaz anlar yaşatıyor. Kaş ilçe merkezine yaklaşık 30 kilometre uzaklıkta bulunuyor.

Denizin kıyısında yer alan bu antik kent, Likya döneminin önemli yerleşim alanlarından biriydi. Tarih boyunca hem Likyalılar hem de Roma ve Bizans İmparatorluklarına ev sahipliği yapmış olan Aperlai, bu medeniyetlerin izlerini taşıyan zengin kalıntılarla doludur.

Antik kente giden yolu keşfederken, buranın bir zamanlar ticaret ve denizcilik açısından ne kadar önemli bir yer olduğunu hissetmek mümkün. Aperlai’deki kalıntılar, surlardan lahitlere kadar uzanıyor.

Antik surlar, kenti dışarıdan gelen saldırılara karşı koruyan ve tarihin derinliklerinden günümüze ulaşan nadir yapılar arasında yer alıyor. Ayrıca, antik kentin farklı köşelerinde yer alan lahitler, burada yaşamış olanların kültürüne dair ilginç bilgiler sunuyor.

Bu kalıntılar, ziyaretçileri adeta zamanda bir yolculuğa çıkarıyor. Aperlai'nin bazı bölümleri ise deniz altına gömülmüş durumda ve bu durum, kentin tarihi ve doğal yapısına dair derin bir gizem katıyor.

Aperlai Antik Kenti’ne ulaşmak için deniz yolu en rahat seçenektir. Yalnızca teknelerle veya özel yatlarla buraya ulaşabilirsiniz. Bu deniz yolculuğu, hem kenti keşfetmek hem de denizin ve doğanın tadını çıkarmak için eşsiz bir fırsat sunuyor.

Tekne turları sırasında, denizin serin sularında yüzerken antik kentin kalıntılarını gözlemleyebilir, doğanın iç içe olduğu bu tarihi atmosferde benzersiz fotoğraflar çekebilirsiniz. Eğer tarih ve doğa tutkunuysanız, Aperlai Antik Kenti kesinlikle görmeniz gereken bir yer.

Burada geçmişin izlerini sürerken, doğal güzelliklerin de tadını çıkarabilirsiniz. Zengin tarih ve etkileyici manzaraların birleşimi, bu bölgeyi sadece bir arkeolojik alan değil, aynı zamanda bir doğa harikası kılıyor. Aperlai, tarihi ve doğal bir gezi arayan herkese keşfetmesi gereken bir nokta sunuyor.

Haritada görüntüle

İnceboğaz Plajı

Kaş ile Çukurbağ Yarımadası arasında, denizle buluşan İnceboğaz Plajı, hem doğası hem de sunduğu imkanlarla ziyaretçilerini cezbetmeye devam ediyor. Yarımadadaki bu plaj, merkezden fazla uzaklaşmadan deniz keyfini yaşamak isteyenler için mükemmel bir tercih.

İnceboğaz, ortasında geçen yol sayesinde, plajın her iki yakasında da farklı deniz deneyimleri sunuyor. Bir tarafta açık denizin engin mavilikleri uzanırken, diğer tarafta ise sakin ve dalgasız bir alan yer alıyor.

Bu farklılık, hem yüzmeyi sevenler hem de daha huzurlu bir ortamda denizin tadını çıkarmak isteyenler için uygun bir seçenek oluşturuyor. Kaş’tan sadece kısa bir yolculukla ulaşılabilen İnceboğaz, hem sakinliği hem de güzelliğiyle tercih ediliyor.

Mavinin her tonunu görebileceğiniz bu plajda, açık denizin ferahlığını hissedebilirken, dalgasız alanlarda daha rahat yüzme imkanı bulabilirsiniz. Plajda hem ücretli hem de ücretsiz alanların olması, her bütçeye uygun seçenekler sunuyor.

Eğer ilk kez Kaş’ta tatil yapıyorsanız, İnceboğaz Plajı'nda denize girerek bölgenin doğal güzelliklerini keşfetmeye başlayabilirsiniz. Plajın sunduğu farklı deneyimlerle, ilerleyen günlerde Kaş’ın diğer sahil ve koylarını da ziyaret ederek tatilinizi daha da unutulmaz kılabilirsiniz.

İnceboğaz Plajı, hem denizin hem de çevresindeki doğal peyzajın tadını çıkarabileceğiniz huzurlu bir kaçamak arayanlar için mükemmel bir alternatif. Özellikle Kaş’a kısa bir ziyaret yapacak olanlar için plaj, denize girebileceğiniz ve Kaş’ın eşsiz manzaralarını izleyebileceğiniz uygun bir nokta.

Sahil boyunca yürüyüş yaparak çevredeki doğal güzelliklerin tadını çıkarabilir, deniz kenarında oturup denizin huzur veren sesini dinleyebilirsiniz. İnceboğaz, sadece deniz keyfi için değil, aynı zamanda Kaş’ı keşfetmeye başlamak için de harika bir yer.

Haritada görüntüle

Antiphellos Antik Kenti

Kaş’ın merkezine oldukça yakın bir mesafede yer alan Antiphellos Antik Kenti, Likya Uygarlığının önemli yerleşim alanlarından biri olarak tarihe ışık tutmaktadır. Bölgedeki tarihi ve kültürel zenginlikleri gözler önüne sermektedir.

Bu antik kent, Phellos’un limanı olarak kurulduğu dönemde ticaretin merkezi olmasa da zamanla stratejik konumu sayesinde önemli bir ticaret merkezi haline gelmiştir. Bugün, Kaş’a gelen ziyaretçilere tarihsel derinlik ve doğal güzellikler sunan bu alan, hem arkeolojik hem de manzarasıyla büyüleyici bir deneyim sağlar.

Antiphellos, adını "kayalıklı yerin karşısındaki yer" anlamına gelen bir kelimeden alır, bu da kentin çevresindeki kayalıklarla olan güçlü bağını simgeler. Kaş’ın sahil kısmında yer alan bu antik kent, denizle doğrudan iç içe geçmiş bir konumda bulunur.

Bu özellik, Antiphellos'u çevresindeki diğer yerleşimlerden farklı kılar ve benzersiz bir peyzaj sunar. Antik kentin tarihi dokusu ve doğayla uyumu, onu keşfe çıkanlar için unutulmaz bir deneyim haline getirir.

Kentin yapıları, deniz manzarasıyla birleşerek tarihe adeta bir pencere açar. Bugün, kentteki çoğu yapının kalıntıları hala görülebilmektedir. Antiphellos Antik Kenti’nin en dikkat çekici yapılarından biri, denize bakan ve 26 oturma sırasına sahip olan tiyatrodur.

Bu tiyatro, hem Hellenistik hem de Roma dönemlerinin izlerini taşır ve tüm Kaş’ı görebileceğiniz bir konumda yer alır. Ziyaretçilere, antik dönemdeki toplumsal etkinlikleri hayal etme fırsatı sunan tiyatro, aynı zamanda muazzam bir deniz manzarasına sahiptir.

Tiyatroda otururken, Akdeniz’in masmavi sularını izlemek, geçmişin izlerini sürmek kadar etkileyici bir deneyimdir. Bu tiyatro, Antiphellos’un sadece bir yerleşim yeri değil, aynı zamanda kültürel bir merkez olduğunu da gösterir.

Antik kentteki diğer önemli yapılar arasında kaya mezarları, lahitler, tapınaklar ve surlar yer alır. Kaya mezarları, Likya bölgesinin geleneksel gömü yöntemlerini sergileyen önemli yapılardır ve bölgenin tarihi boyunca inşa edilen en özgün mezar tiplerinden biridir.

Lahitler ise, ölüleri onurlandırma şekillerine dair değerli bilgiler sunar. Tapınaklar ve surlar ise Antiphellos’un savunma yapıları ve dini hayatını gözler önüne serer. Surlar, Hellenistik dönemin taş işçiliğiyle yapılmış kalıntılarıyla dikkat çekerken, özellikle Meis Adası’na bakan yüzeydeki sur kalıntıları, bölgenin tarihsel gelişimi hakkında bilgi verir.

Antiphellos, Kaş’ın hem tarihi hem de doğal mirası arasında önemli bir yer tutmaktadır. Burada, tarihin izlerini takip ederken, aynı zamanda Akdeniz’in masmavi sularını izleyebilirsiniz. Kaş’ın doğal güzellikleriyle birleşen bu antik kent, ziyaretçilere bir zaman yolculuğuna çıkarma fırsatı sunar.

Geçmişin izlerini sürerken, antik yapıları keşfederken, denizin huzur verici manzarası eşliğinde yürüyüş yapabilirsiniz. Bu da, Antiphellos’u sadece tarih meraklıları için değil, aynı zamanda doğa severler için de cazip bir gezi noktası haline getirir.

Antiphellos Antik Kenti, ulaşım açısından da oldukça rahattır. Kent, Kaş merkezine yakın bir mesafede olup, buraya yürüyerek veya bisikletle kolayca ulaşılabilir. Kaş’ın dar sokaklarında yürüyerek veya bisikletle bu antik kenti keşfetmek, hem şehri hem de antik yapıları yakından görmek için mükemmel bir fırsat sunar.

Bölgedeki diğer turistik yerlere yakın olması, Antiphellos’u gezmeyi daha da pratik hale getirir. Antiphellos Antik Kenti, Kaş’ın saklı hazinelerinden biri olarak, hem tarihsel hem de doğal bir zenginlik sunar.

Geçmişin derinliklerine inerken, Akdeniz’in huzur veren sularını da izleyebilirsiniz. Antiphellos, tarihe ilgi duyanlar ve doğal güzelliklerle iç içe bir gezi yapmak isteyenler için unutulmaz bir deneyim vaat etmektedir.

Haritada görüntüle

Limanağzı Plajı

Kaş’ın en sakin ve huzurlu koylarından biri olan Limanağzı Plajı, bölgenin diğer ünlü plajlarına göre daha az bilinen bir noktada yer alıyor. Bu da, plajı, kalabalıktan uzaklaşarak daha sakin bir ortamda tatil yapmak isteyenler için uygun bir seçenek haline getiriyor.

Limanağzı, Kaş’ın merkezine yaklaşık 2 kilometre mesafede yer alırken, ulaşım için birkaç farklı seçenek sunuyor. Kaş’tan hareket eden teknelerle rahatça ulaşılabilecek bu plaj, aynı zamanda karadan da keşfedilebilir.

Büyük Çakıl'a kara yoluyla ulaşmak isteyenler, minibüslerden indikten sonra Likya Yolu'nun işaretlerini izleyerek yaklaşık 45 dakika süren bir yürüyüşe başlamak zorundadır. Ancak bu rota, zorlu ve engebeli bir parkur olduğu için herkesin tercih edeceği bir seçenek olmayabilir.

Aynı zamanda burası doğayla iç içe bir deneyim yaşamak isteyenler için oldukça keyifli bir fırsat sunmaktadır. Yürüyüş, doğanın huzur veren atmosferini keşfetmek ve doğal güzelliklerin tadını çıkarmak isteyenler için uygun bir rotadır.

Limanağzı Plajı, eşsiz güzellikteki turkuaz denizi, incecik kumları ve etrafını çevreleyen çam ağaçlarıyla adeta bir doğa cenneti. Sahilin ortasında yer alan bu muazzam manzara, her yıl yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor.

Plaj, sakin atmosferi ve temiz deniziyle, özellikle kalabalıklardan kaçmak isteyenler için mükemmel bir kaçış noktası. Deniz ise, berraklığıyla ünlü; şeffaf suyun içinde yüzmek, ziyaretçilere adeta bir huzur sağlıyor.

Limanağzı'nda su sporları yapma imkanı da mevcut; dileyenler, kano, sörf ya da tüplü dalış gibi su aktivitelerine katılabilir ve denizin tadını doyasıya çıkarabilirler. Plajda, aynı zamanda temel ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz birkaç tesis bulunuyor.

Yiyecek ve içecek seçenekleri sunan mekanlar, plajda geçireceğiniz zamanı daha konforlu hale getiriyor. Limanağzı, yalnızca denizi ve doğasıyla değil, aynı zamanda tarihi ve kültürel mirasıyla da dikkat çekiyor.

Ziyaretçilerin keşfetmesi gereken önemli bir nokta ise, Limanağzı’nın aynı zamanda Likya Yolu’nun bir parçası olması. Likya Yolu, antik çağlardan günümüze kadar uzanan tarihi güzergahı ile hem doğa yürüyüşçülerine hem de tarih meraklılarına hitap ediyor.

Limanağzı’na gelenler, bu yol boyunca yürüyüş yaparak, bölgenin eşsiz tarihi kalıntılarını keşfedebilir ve bu eşsiz rotada unutulmaz anılar biriktirebilirler. Limanağzı, Kaş’a yakın olmasına rağmen, kalabalıklardan uzak olabilmesi sayesinde, sakinlik ve huzur arayan tatilciler için adeta bir cennet.

Haritada görüntüle

Patara Antik Kenti

Patara Antik Kenti, tarihi ve doğal güzellikleri bir arada sunan, ziyaretçilerine adeta geçmişle bugün arasında bir köprü kuran benzersiz bir mekandır. Antik kent, Kaş ilçesinin batısında yer alıyor ve özellikle tarih meraklıları ile doğa severler için vazgeçilmez bir destinasyon haline gelmiştir.

Antik kente adım attığınızda, tarihi dokusunun sizi sarhoş eden atmosferiyle karşılaşırsınız. Kentin girişinde yer alan etkileyici antik tiyatro, buraya adım atan ilk kişiyi bile büyülemeyi başarır. Tiyatro, Roma dönemine ait mimarisiyle dikkat çeker ve hala çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapmaktadır.

Yaz aylarında düzenlenen konserler veya kültürel etkinlikler, antik tiyatronun sesine ve büyüsüne bir yenisini daha ekler. Bu alan, sadece geçmişin izlerini görmekle kalmaz, aynı zamanda ziyaretçilere keyifli bir sosyal deneyim de sunar.

Patara'da gezerken, zamanın nasıl geçtiğini anlamanız oldukça zor olacaktır. Kentin sokakları arasında dolaşırken, antik harabelerin ve kalıntıların içinde kaybolabilir, bu eşsiz tarihi alanın sizlere sunduğu gizemi keşfedebilirsiniz.

Patara Antik Kenti, MÖ 5. yüzyıldan itibaren önemli bir yerleşim yeri olmuştur ve pek çok yapının kalıntıları, dönemin kültürüne dair derin izler taşımaktadır. Şehirdeki tapınaklar, özellikle Roma dönemine ait yapılar, oldukça dikkat çekicidir. Ayrıca mezar anıtları, şehrin zengin tarihini ve eski zamanlarda yaşamış olan insanların inançlarını gözler önüne seriyor.

Patara'nın en öne çıkan özelliği, antik kent ile doğal güzelliklerin kusursuz bir şekilde birleşmesidir. Kentin hemen yanında bulunan Patara Plajı, belki de bu bölgenin en göz alıcı noktalarından bir tanesidir.

Beyaz kumları ve turkuaz rengi denizi ile ünlü olan bu plaj, yalnızca bir plaj olmanın ötesinde, hem doğal bir yaşam alanı hem de dinlenmek için mükemmel bir ortam sunuyor. Yaz aylarında, plajda güneşlenmek ve denize girmek oldukça keyifli olurken, aynı zamanda caretta carettaların yuva yapmaya geldiği bu alanda, bu zarif deniz kaplumbağalarını gözlemleme fırsatı da bulabilirsiniz.

Patara, aynı zamanda bu deniz kaplumbağalarının korunmasına yönelik çalışmalarla da tanınır, bu nedenle çevredeki doğal yaşamı görmek, burada geçirdiğiniz zamanı daha anlamlı kılar. Plajda şezlong ve şemsiye kiralayarak rahatça güneşlenebilir, berrak sularda serinleyebilir, denizin tadını çıkarabilirsiniz.

Bunun yanı sıra, çevredeki doğal güzellikler de keşfedilmeye değerdir. Patara, hem huzurlu bir kaçamak yapmak hem de tarihin derinliklerine inmeyi arzu edenler için ideal bir noktadır. Gün batımında, plajda keyifli bir yürüyüş yaparak, hem tarihe hem de doğaya olan bu yolculuğun sonlarına yaklaşırsınız.

Patara Antik Kenti, geçmişi ve doğayı bir arada yaşamanın, tarihi keşfederken modern dünyanın stresinden uzaklaşmanın en iyi yollarından biridir. Kaş’a yolunuz düşerse, Patara’yı ziyaret etmek, hem tarihi hem de doğal güzellikleri keşfetmek için bir fırsat sunacaktır.

Burada geçireceğiniz zaman, unutulmaz bir deneyim yaşamanıza olanak tanıyacaktır. Patara, sadece bir antik kent değil, aynı zamanda zamanın geçtiği bir mekan, geçmişin günümüze uzanan izlerini taşıyan eşsiz bir yer olarak sizleri bekliyor.

Haritada görüntüle

Kaputaş Plajı

Kaputaş Plajı, eşsiz doğası ve turkuaz rengi deniziyle adeta bir cennet köşesi olarak ziyaretçilerini ağırlıyor. Berrak sularında yüzme keyfi yapabileceğiniz bu plaj, beyaz kumları ve çevresindeki yüksek kayalıklarla dikkat çekiyor.

Özellikle devasa dalgaları sayesinde su sporları meraklıları için cazip bir rota haline gelmiş. Kaputaş, derin bir vadiye yerleşmiş ve buraya merdivenlerden inerek ulaşılabiliyor, bu da plajın gizemli ve huzurlu atmosferine katkı sağlıyor. Ayrıca, burada romantik bir gün batımını izlemek, doğanın içinde kaybolmak isteyenler için mükemmel bir fırsat sunuyor.

Doğal güzelliklerinin yanı sıra, Kaputaş Plajı, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle de öne çıkıyor. Plajın çevresinde Likya dönemine ait kalıntılar ve antik kentler bulunuyor, bu da bölgeyi tarihle iç içe keşfetmek isteyenler için cazip kılıyor.

Kaputaş, hem dinlendirici bir tatil hem de tarihi bir keşif yapmak isteyenlere hitap ediyor. Plajda, belediyeye ait küçük bir restoran da mevcut; burada denizin serin sularında yüzmenin ardından, lezzetli bir öğle yemeği yiyebilirsiniz.

Kaputaş Plajı, sakin atmosferi ve büyüleyici manzarasıyla ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim yaşatıyor. Hem doğa hem de tarih severler için ideal bir tatil noktası olan bu plaj, her türlü tatil beklentisini karşılayabilecek özelliklere sahip.

Haritada görüntüle

İlk Siparişine Özel %15 İndirim!
BayiGram’ı keşfetmeniz için tüm siparişlerinizde geçerli %15 indirim bizden!
BAYiGRAM

Kaş Kaç Günde Gezilir?

Eğer bölgedeki çeşitli plajları keşfetmek, antik kentleri ziyaret etmek ve Kekova'nın batık şehrini görmek istiyorsanız, bu deneyimi en iyi şekilde yaşamak için en az dört tam güne ihtiyacınız olacak.

Bu süre zarfında, tekne turlarıyla denizin tadını çıkarabilir ve tarihi zenginliklerin içinde kaybolabilirsiniz. Ancak daha hızlı bir tempo ile gezilecek yerleri görmek isterseniz, üç gün de yeterli olabilir. Bu zaman dilimi, bölgenin sunduğu her şeyi keşfetmek için uygun bir süre sunar.

Kaş'a Hangi Ay Gidilir?

Akdeniz'in eşsiz güzellikleriyle çevrili olan Kaş, ılık ve güneşli günleriyle ünlüdür. Bölgedeki hava genellikle rahatlatıcı bir sıcaklık sunar; kış aylarında ise ilçenin yüksek kesimlerinde zaman zaman kar yağışı gözlemlense de ilçe merkezi, 8-10 derecenin altına çok nadiren düşer.

Yaz aylarında ise sıcaklıklar yüksek seviyelere ulaşırken, nem oranı da artar ve bu durum sıcak havanın etkisini fazlasıyla artırır. Kaş'ı keşfetmek için en ideal zamanlar ise Nisan ve Mayıs ile Eylül ve Ekim aylarıdır.

Bu dönem içerisinde hava genellikle ılıman olur ve bölge, turizm bakımından oldukça yoğun bir sezon geçirir. Ancak, kısa süreli yağışlar görülebileceğinden, ziyaretçilerin yanlarında şemsiye veya yağmurluk bulundurmaları tavsiye edilir.

Kaş'ta Arabasız Gezilir mi?

Kaş'a ziyaret yapmayı planlayanlar için, arabanızla gelmek yerine toplu taşıma seçeneklerini tercih etmeniz daha pratik olabilir. Zira, bölgede yoğun trafik ve park yeri bulma sıkıntısı yaşanabiliyor. Ancak arabasız gelenler için ulaşım oldukça kolaydır.

Kaş'ın eski otogarı, şehrin tam merkezinde yer alıyor ve buradan hareket eden minibüslerle, çevredeki birçok plaja ve tarihi alana rahatça ulaşmak mümkün. Bu ulaşım seçenekleri, ziyaretçilerin konforlu bir şekilde gezebilmelerini sağlıyor.

Kaş gezinizden sonra Fethiye’ye gitmeyi düşünürseniz eğer mutlaka “Fethiye Gezilecek Yerler” isimli içeriğimize bakın!
 

Bu içeriği beğendin mi?
Emojilerle tepkini insanlarla paylaş!
YORUMLAR
Adımı Sansürle
    Bu yazıya henüz yorum yapılmamış, hemen sen yap!
    Bu yazıya henüz yorum yapılmamış, hemen sen yap!
+
Aktif Müşteri
+
Toplam İşlem
Kişi
Tam Zamanlı Çalışan
+
Sosyal Medya Platformu