Antalya Gezilecek Yerler
Antalya gezilecek yerler, Türkiye'nin en popüler tatil destinasyonlarından birinde sunulan zenginlikleri ve doğal güzellikleri keşfetmek isteyenler için birçok seçenek sunuyor. Akdeniz'in masmavi sularıyla çevrili bu muhteşem şehir, tarihi kalıntıları, büyüleyici plajları ve etkileyici doğasıyla her yaştan gezgine hitap eder.
Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Antalya, Roma, Bizans ve Osmanlı izlerini taşıyan antik kentleri ile kültürel bir zenginliğe sahiptir. Ayrıca, eşsiz plajları ve doğal parklarıyla doğaseverler için de büyüleyici bir atmosfer sunmaktadır.
Antalya geziniz sırasında çekmiş olduğunuz TikTok videolarının daha fazla kişiye erişmesi için TikTok takipçi satın al sayfamızı hemen ziyaret edin. Antalya’dan sonra Çanakkale’ye gitmeyi düşünürseniz eğer “Çanakkale Gezilecek Yerler” isimli içeriğimize göz atın.
Antalya Gezilecek Yerler Listesi
Antalya, Akdeniz’in en güzel köşelerinden biri olarak, ziyaretçilerine eşsiz bir deneyim sunan bir şehir. Tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış olan bu bölge, hem tarihi kalıntıları hem de doğal güzellikleriyle dikkat çekiyor. İşte Antalya’da gezilecek yerler:
Antalya Müzesi
Antalya Müzesi, Birinci Dünya Savaşı sonrasında kurtarılan tarihi eserlerin sergilenmesi için kurulmuştur. Şehir merkezinin kalbinde, Konyaaltı Plajı ve Atatürk Parkı’na sadece beş dakikalık yürüme mesafesinde bulunan müze, 30.000 metrekarelik geniş bir alan üzerine inşa edilmiştir.
14 farklı sergi salonuyla ziyaretçilerine zengin bir deneyim sunan Antalya Müzesi, Pamfilya ve Pisidya bölgelerinde gerçekleştirilen kazılardan elde edilen binlerce tarihi eseri bünyesinde barındırmaktadır.
“Antalya'da nereler gezilmeli?” sorunuz için en iyi yanıt olarak verilebilecek olan Antalya Müzesi, doğa tarihi salonundan imparatorlar salonuna kadar uzanan çeşitli bölümleriyle, tarih tutkunlarına unutulmaz bir keşif imkanı sağlamaktadır.
Karaalioğlu Parkı
Karaalioğlu Parkı, Akdeniz'in muhteşem falezleri üzerinde, denize hâkim bir konumda yer alıyor. 140.000 metrekarelik geniş bir yeşil alanı ile Türkiye'nin en büyük şehir parklarından biri olma özelliğini taşıyor.
Park, doğu-batı yönünde uzanan yürüyüş yolları, çeşitli kafeler ve çay bahçeleri ile dolup taşıyor. Ziyaretçilerine Konyaaltı sahilinin ve Bey Dağları'nın etkileyici manzaralarını sunan seyir terasları, burayı popüler bir gezi noktası haline getiriyor.
Antalya, geniş bitki çeşitliliğini gözler önüne seren pek çok peyzajlı bahçeye ev sahipliği yapmaktadır. 1940'larda kurulan Karaalioğlu Parkı ise, Türkiye’nin en eski kent parklarından biri olarak Antalya gezisi sırasında mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerler arasında öne çıkar.
Düden Şelalesi
Antalya'nın merkezine sadece 10 kilometre mesafede yer alan Düden Şelalesi, şehrin en göz alıcı doğal güzelliklerinden biridir. Kepez ilçesinde konumlanan bu muhteşem doğa harikası, kolay ulaşım imkanıyla ziyaretçilerini bekliyor.
Şelalenin etrafında bulunan ahşap yürüyüş yolları, seyir terasları, kafe, restoran ve çay bahçeleri, burada geçireceğiniz zamanın keyfini artırıyor. Yemek ve içecek ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz çeşitli işletmelerin yer alması, Düden Şelalesi’nin her an kalabalık olmasına neden oluyor.
Ayrıca, çevresinde birçok otelin bulunması, ziyaretçilere konaklama imkanı sunarak tatil sürelerini uzatma fırsatı sağlıyor. Bu sayede, Düden Şelalesi'nin 40 metre yükseklikten Akdeniz'e döküldüğü sıra dışı manzarayı gün boyunca izleyebilirsiniz.
Sandland
Antalya'nın en ilginç turistik noktalarından biri olan Sandland Antalya Kum Heykel Müzesi, her yıl binlerce ziyaretçiyi ağırlıyor. Lara Plajı'nda konumlanan bu açık hava müzesi, her yıl değişen temasıyla dikkat çekiyor ve ziyaretçilere, devasa kum heykeller arasında unutulmaz bir gezinti sunuyor.
Dünyanın dört bir yanından gelen sanatçıların 10 bin ton nehir kumu kullanarak yarattığı bu eserler, 10.000 m²'lik geniş bir alanda sergileniyor. Sandland, heykellerin üç haftadan fazla süren yapım süreçlerine de ev sahipliği yaparak sanatseverlere ilginç bir deneyim sunuyor.
Dünyanın ilk ve tek 12 ay boyunca açık kalan kum heykel müzesi olma özelliği ile, ziyaretçilere her mevsim keyifli bir keşif imkanı tanıyor. Sandland, hem sanatı hem de doğayı bir araya getirerek Antalya'nın kültürel zenginliğine önemli bir katkı sağlıyor.
Olimpos Antik Kenti
Antalya'nın güney sahilinde yer alan Olimpos Antik Kenti, Pahelis Antik Kenti ile birlikte bölgenin en büyük liman şehirlerinden birini oluşturuyor. Tarih tutkunları için vazgeçilmez bir destinasyon haline gelen bu antik kent, sadece tarihi dokusuyla değil, aynı zamanda canlı gece hayatıyla da dikkat çekiyor.
M.Ö. 160 yıllarında inşa edilen Olimpos, 11. ve 12. yüzyıllarda Rodos şövalyeleri tarafından yeniden yapılandırılmıştır. Günümüzde, ziyaretçilerine sunduğu benzersiz atmosferle Antalya'nın en popüler turistik noktalarından biri olma özelliğini korumaktadır.
Olimpos Antik Kenti içerisinde, konaklama seçenekleri ve kamp yapma imkânlarıyla dolu çeşitli işletmeler bulunmaktadır. Bu sayede hem tarihi bir yolculuğa çıkabilir hem de doğanın keyfini çıkarabilirsiniz.
Hıdırlık Kulesi
Antalya'nın merkezinde, Karaalioğlu Parkı'nın güney köşesinde yer alan Hıdırlık Kulesi, Kaleiçi Yat Limanı'na bakan etkileyici bir konumda inşa edilmiştir. Tarihi, M.Ö. 2. yüzyıla kadar uzanan bu kule, alt kısmı kare, üst kısmı ise silindirik bir biçimde tasarlanmış olup, 14 metre yüksekliğiyle Roma döneminin önemli eserlerinden biridir.
Hıdırlık Kulesi'nin, Roma İmparatoru Hadrianus için inşa edildiği düşünülmektedir. Ziyaretçiler, kulenin içindeki merdivenlerden çıkarak en üst kata ulaşabilir ve buradan Antalya’nın, yat limanının ve Kaleiçi’nin muhteşem manzarasını izleme fırsatını yakalayabilirler.
Günümüze kadar gelen Hıdırlık Kulesi, doğal yapısını koruyarak hem tarihi hem de turistik bir değer taşımaktadır. Antik dönemlerde deniz feneri ve gözetleme kulesi olarak kullanılmış olan bu yapı, bugün çevresini saran kafe, restoran, bar ve seyir teraslarıyla Antalya'nın en popüler gezi noktalarından biri haline gelmiştir.
Kurşunlu Şelalesi
Kurşunlu Şelalesi, merkezden yaklaşık 20 kilometre mesafede yer alan ve bölgenin en çok ilgi çeken doğal güzelliklerinden biri olarak öne çıkıyor. Ziyaretçilere her gün 08:00 ile 20:00 saatleri arasında kapılarını açan bu yer, çevresindeki zengin bitki örtüsüyle görenleri adeta büyülüyor.
Toplamda 33 hektarlık bir alana yayılan şelale, birçok farklı bitki türünü barındırıyor. 18 metre yüksekten düşen bembeyaz sular, ziyaretçilerin gözlerini kamaştıran bir manzara sunarken, 2 kilometre uzunluğundaki dik kanyon, tropikal bir atmosfer yaratıyor.
Ekolojik turizm açısından Antalya’nın önemli duraklarından biri olan Kurşunlu Şelalesi, aynı zamanda içindeki Tabiat Parkı ile de dikkat çekiyor. Bu park, birçok hayvan türüne ev sahipliği yaparak doğa severler için keşfedilmeyi bekleyen bir cennet sunuyor.
Karain Mağarası
Karain Mağarası, Türkiye'nin en büyük doğal mağaralarından biri olarak, Antalya şehir merkezinin 30 kilometre kadar dışında, Antalya-Burdur yolu üzerinde yer alır. Milyonlarca yıl önce doğal süreçlerle oluşan bu mağara, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış ve çeşitli dönemlerde yerleşim yeri olarak kullanılmıştır.
Kazılar sonucunda elde edilen buluntular, ilk çağlara kadar uzanan kişisel eşyalar ve etkileyici mağara resimleri, bu bölgenin zengin tarihini gözler önüne sermektedir. Ziyaretçiler, Karain Mağarası'na düzenlenmiş yürüyüş yolları aracılığıyla ulaşabilir ve burada, milyonlarca yıl süren jeolojik oluşumların sonucunda meydana gelmiş devasa sarkıtlar, dikitler ve göletler arasında keşif yapma imkanı bulurlar.
Mağara duvarlarına işlenmiş kabartma Roma yazıtları ve binlerce yıllık yaşam alanları, geçmişe dair unutulmaz izler sunarak tarih meraklıları için eşsiz bir deneyim yaşatır. Karain Mağarası, adeta bir zaman yolculuğuna çıkmak isteyenler için mükemmel bir durak noktasıdır.
Sapadere Kanyonu
Antalya'nın göz alıcı doğal güzelliklerinden biri olan Sapadere Kanyonu, 400 metre yüksekliğindeki dik kaya duvarları arasında akan serin suyu ile dikkat çekiyor. Bu etkileyici kanyon, suyun akışı ve çevresindeki yürüyüş parkurları ile keşfedilmeyi bekleyen eşsiz bir yer haline geliyor.
Sapadere Kanyonu, dar geçitleri, gizemli mağaraları ve doğal kaya havuzlarıyla macera severler için ideal bir destinasyon sunuyor. Bunun yanı sıra, kanyon binlerce endemik bitki türüne de ev sahipliği yaparak doğaseverlerin ilgisini çekiyor.
Kanyonun sunduğu manzarayı daha yakından görmek için seyir terasları harika bir seçenek. Dinlenmek ve güzel anılar biriktirmek için burada fotoğraf çekebilir, ayrıca buz gibi sularda yüzerek keyifli anlar yaşayabilirsiniz.
Kaleiçi
Antalya denildiği zaman şehrin kalbinde yer alan Kaleiçi ilk akla gelmektedir. Bu bölge, dar, Arnavut kaldırımlı sokakları ve tarihi Osmanlı konaklarıyla göz alıcı bir atmosfere sahiptir. Küçük yat limanı, Akdeniz'in masmavi koylarına tekne turları düzenlenmesine olanak tanırken, çevresindeki sayısız eğlence mekanı ve hediyelik eşya dükkanlarıyla ziyaretçilerine benzersiz bir deneyim sunar.
Kaleiçi, Yivli ve Kesik Minare gibi önemli yapılarla, Hıdırlık Kulesi, Karatay Medresesi ve Şehzade Korkut Camii gibi tarihi hazinelerle doludur. Her yıl binlerce turistin ilgi odağı haline gelen bu bölge, aynı zamanda güzel bir Akdeniz gecesi geçirmek için de ideal bir mekandır.
Restoranlar, her yaşam tarzına hitap eden menüleriyle Akdeniz ve dünya mutfağından lezzetler sunarken, kahve keyfi yapmak isteyenler için de sıcak bir ortam sağlar. Kaleiçi, Antalya'da keşfedilmesi gereken en popüler turistik destinasyonlardan biridir.
Aspendos Antik Kenti
Tarih ve kültür gezilerinin gözde duraklarından biri olan Aspendos Antik Kenti, merkezden yaklaşık 46 kilometre mesafede yer alıyor. M.Ö. 10. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilen bu antik yerleşim, günümüze kadar titizlikle korunmuş yapılarıyla dikkat çekiyor.
Roma döneminin mimari özelliklerini en iyi şekilde yansıtan Aspendos, bu özelliğiyle ziyaretçilerini etkiliyor. Antik kent, yaz aylarında düzenlenen klasik müzik festivalleri ve çeşitli sanatsal etkinliklerle de canlı bir atmosfer sunuyor.
Antik kentin içinde yer alan agoralar, su kemerleri, tapınaklar, akropol ve hamamlar gibi farklı mimari yapıların yanı sıra Roma dönemine ait zengin kültürel mirası keşfetmek de mümkün. Roma mimarisine ilgi duyanlar için eşsiz bir deneyim sunan Aspendos, aktiviteleriyle de tarihi zenginliğini gözler önüne seriyor.
Yanartaş (Chimera)
Yanartaş, dünya genelinde "Olimpos Dağı'nın sönmeyen ateşi" olarak tanınan etkileyici bir doğal oluşumdur. Kemer ilçesinin güneydoğusunda, çam ağaçlarıyla çevrili bir yamaçta yer alan bu ilginç alan, 2500 yıldan beri yanmaya devam etmektedir
Deniz seviyesinden 180 metre yükseklikte konumlanan Yanartaş, yer altındaki doğal gaz kaynaklarından beslenerek hiç sönmemekte, böylece hem gündüz hem de gece büyüleyici manzaralar sunmaktadır. Her yıl binlerce ziyaretçi, bu doğal güzelliği görmek için buraya akın etmektedir.
Yanartaş, çevresindeki Çıralı, Olimpos ve Adrasan gibi tatil beldelerine olan yakınlığı sayesinde doğa yürüyüşleri için popüler bir durak haline gelmiştir. Antik dönemlerden günümüze kadar pek çok efsaneye ilham kaynağı olmuş bu alan, aynı zamanda Olimpos Beydağları Milli Parkı sınırları içerisinde yer aldığı için koruma altındadır.
Antalya'ya yapılan bir gezide mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri olarak öne çıkmaktadır. Yanartaş, hem doğal güzelliği hem de tarihi derinliğiyle ziyaretçilerini büyülemeye devam etmektedir.
Damlataş Mağarası
1948 yılında açılışı yapılan bir taş ocağında meydana gelen bir kaza sonucunda keşfedilen Damlataş Mağarası, günümüzde Antalya ve Alanya’nın en önemli turistik cazibe merkezlerinden biri olarak öne çıkıyor. Türkiye’nin turizme açılan ilk mağarası olma özelliği taşıyan bu doğal oluşum, 50 metre uzunluğunda bir geçitle iç kısımlara ulaşıyor.
Mağaranın başarılı aydınlatma sistemi, ziyaretçilerin yürüyüş yollarında rahatça dolaşmasını sağlıyor. Nemli ve temiz havası, özellikle astım gibi kronik solunum problemleri yaşayan bireyler için şifa kaynağı olarak biliniyor.
Kendine has özellikleri sayesinde Damlataş Mağarası, her yıl birçok turistin ilgisini çekiyor ve hem yerli hem de yabancı ziyaretçiler arasında oldukça popüler hale geliyor. Antalya’nın en gözde doğal güzelliklerinden biri olarak, ziyaretçilerine benzersiz bir deneyim sunuyor.
Perge Antik Kenti
Hitit dönemine tarihlenen Perge Antik Kenti, Antalya'nın merkezine 16 kilometre mesafede yer almaktadır. Eski çağlarda "Parha" adıyla bilinen bu yer, Roma döneminde Anadolu'nun en gelişmiş şehirlerinden biri haline gelmiştir.
Perge, etkileyici heykelleri ve düzenli mimarisi ile dikkat çekerken, doğu-batı ve kuzey-güney yönlerinde planlanmış sütunlu caddeleriyle de öne çıkmaktadır. M.S. 2. yüzyılda inşa edilen 15.000 kişilik devasa antik tiyatrosu, anıtsal çeşmeleri ve Roma dönemi hamamlarıyla zenginleşen Perge, günümüzde Antalya'nın en çok ziyaret edilen antik kentlerinden biri olarak tarihin izlerini günümüze taşımaktadır.
Likya Yolu
Likya Yolu, Akdeniz ve Ege’yi buluşturan ve Fethiye kıyılarına kadar uzanan 35 kilometrelik tarihi bir yürüyüş rotasıdır. Dünyanın en etkileyici yürüyüş yollarından biri olarak görülen bu antik yol, Teke Yarımadası üzerindeki eski kentleri birleştirerek doğa ve tarih dolu bir keşif fırsatı sunmaktadır.
Yürüyüş yaparken karşılaşacağınız etkileyici doğal manzaralar eşliğinde, dünya genelinden gelen doğa yürüyüşü tutkunlarıyla birlikte ilerleme fırsatını yakalayacaksınız. Tarih boyunca deve kervanları ve tüccarlar tarafından kullanılan bu yol, zengin bitki örtüsü ve çeşitlilik gösteren vahşi yaşamıyla da dikkat çeker.
Likya Yolu'nu keşfetmek isteyenler, profesyonel rehberler eşliğinde günübirlik yürüyüş turlarına katılabilir veya rotanın tamamını kapsayan 30 günlük kamp gezilerine katılarak bu eşsiz deneyimi derinlemesine yaşayabilirler. Bu yolculuk, hem doğanın hem de tarihin derinliklerine inmeyi arzulayanlar için unutulmaz bir fırsat sunuyor.
Antalya Oyuncak Müzesi
2011 yılında, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile kapılarını açan Antalya Çocuk Müzesi, Türkiye'nin en dikkat çekici oyuncak müzelerinden biri olarak öne çıkıyor. İstanbul ve İzmir’in ardından üçüncü sırada yer alan bu müze, aileler için çocuklarıyla birlikte keyifli zaman geçirebilecekleri muhteşem bir destinasyon haline gelmiş durumda.
Antalya Çocuk Müzesi, 3,000’in üzerinde oyuncakla dolup taşan zengin koleksiyonuyla yalnızca çocukların değil, aynı zamanda geçmişe özlem duyan yetişkinlerin de ilgisini çekiyor. Ziyaretçiler, yıllar içinde evrilen oyuncakları yakından inceleyerek, kendi çocukluklarına dair tatlı anıları canlandırma fırsatı buluyor.
Müzedeki sergi alanlarında, sevilen çizgi film karakterlerinin oyuncakları ve heykelleri de yer alıyor. Şirinler, Temel Reis, Red Kit ve masal kahramanı Keloğlan gibi pek çok tanıdık yüz, ziyaretçileri nostaljik bir yolculuğa çıkarıyor. Bu özellikleriyle Antalya Çocuk Müzesi, her yaş grubundan ziyaretçiye hitap eden eşsiz bir deneyim sunuyor.
Alanya Kalesi
Alanya, Antalya’nın en popüler turistik bölgelerinden biri olarak, Alanya Kalesi ile öne çıkmaktadır. Bu etkileyici yapı, Akdeniz manzarasına hakim bir tepede, deniz seviyesinden 250 metre yükseklikte yer almaktadır. 10 hektarlık geniş bir alana yayılan kale, 6,5 kilometre uzunluğuyla dikkat çekiyor ve 13. yüzyılda inşa edildiği düşünülüyor.
Alanya Kalesi, 83 kulesi ve 140 burcu ile tarihi mirasın en iyi korunmuş örneklerinden biridir. Yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgi gösterdiği bu kale, zengin iç yapısıyla da dikkat çekmektedir. Kalede, tophane, saray kompleksi ve cami gibi çeşitli yapılar bulunuyor; bu da ziyaretçilere hem tarihi bir yolculuk hem de büyüleyici bir atmosfer sunuyor.
Kaputaş Plajı
Kaputaş Plajı, Antalya'nın muhteşem doğasında yer alan ve dünya çapında tanınan bir plajdır. Eşsiz güzelliği sayesinde her yıl binlerce turiste ev sahipliği yapan bu plaj, kayalıklarla çevrili gizli bir koyda yer almaktadır.
Turkuaz rengi ve kristal berraklığındaki denizi, yerli ve yabancı ziyaretçilerin ilgisini çeken başlıca unsurlardan biridir. Ayrıca, plajın doğal güzelliği, gezi tekneleri ve yatlar için de popüler bir mola noktası olmasını sağlamaktadır.
Antalya Yat Limanı’ndan hareket eden gezi tekneleri ya da Kalkan ile Kaş arasında hizmet veren dolmuşlarla yapılan yaklaşık on dakikalık bir yolculukla Kaputaş Plajı'na ulaşmak mümkündür. Burada, hiçbir yapılaşma ve tesis bulunmadığı için ziyaretçiler, doğanın içinde huzurlu bir yüzme deneyimi yaşayabilirler.
Yaz aylarında yoğun kalabalıklarla dolup taşan plaj, bahar ve sonbahar aylarında daha sakin bir atmosfere bürünür. Bu dönemlerde plajı ziyaret edenler, berrak sularda renkli balıklarla yüzerek Akdeniz’in eşsiz güzelliklerinin tadını çıkarma fırsatı bulabilirler.
Kızıl Kule
Alanya'nın en dikkat çekici turistik noktalarından biri olan Kızıl Kule, ziyaretçilerine tarihi bir yolculuk sunuyor. Selçuklu mimarisinin göz alıcı bir örneği olarak 1226 yılında I. Alaattin Keykubat tarafından yaptırıldığı tahmin edilen bu kule, dikdörtgen formuyla klasik Selçuklu stilini yansıtıyor.
33 metre yüksekliği ve 12.5 metrelik surları ile çevrili olan Kızıl Kule, ihtişamıyla görenleri etkiliyor. Kulenin birinci katında yer alan Alanya Etnografya Müzesi, ziyaretçilere bölgenin kültürel zenginliklerini tanıtmakta.
Gezginler, kulenin tepe noktasına ulaşmak için 85 taş basamak tırmanmak zorunda kalsalar da, bu zorluğun karşılığında sunulan muhteşem manzara ve tarihi atmosfer, bu deneyimi unutulmaz kılıyor.
Manavgat Şelalesi
Antalya'nın doğa gezileri ve rafting turları için en popüler duraklarından biri olan Manavgat Şelalesi, Antalya merkezine 76 kilometre uzaklıkta, yemyeşil ormanların arasında gizlenmiş bir cennettir. Beş metre yükseklikten dökülen su, karstik kaynaklardan beslenmesi nedeniyle dumanlı ve köpüklü bir görünüm sunar.
Şelalenin büyüleyici manzarası, geniş bir alana yayılarak izleyenleri kendine hayran bırakır. Ziyaretçiler, Manavgat Şelalesi çevresinde iyi düzenlenmiş yürüyüş yollarında keyifli yürüyüşler yapabilir, seyir teraslarından muhteşem manzarayı seyredebilirler
Canlı balık restoranları, piknik alanları ve çay bahçeleriyle dolu bu bölgede, kano veya bot turları gibi su sporlarıyla da eğlenceli anlar yaşayabilirler. Rafting meraklıları için kolay bir parkura sahip olan Manavgat Şelalesi, her yıl bir milyondan fazla ziyaretçi ağırlıyor ve Türkiye’nin en bilinen şelalelerinden biri olarak öne çıkıyor.
Tazı Kanyonu
Antalya'nın doğal güzelliklerinden biri olan Tazı Kanyonu, Köprülü Kanyon Milli Parkı sınırları içerisinde yer alıyor ve etkileyici manzarasıyla ziyaretçilerini büyülüyor. Antalya şehir merkezine 105 km uzaklıkta bulunan bu kanyon, 200 ile 400 metre arasındaki yüksekliğiyle adeta bir doğa harikası.
Milyonlarca yıl süren doğal süreçlerin sonucunda oluşmuş olan Tazı Kanyonu, antik dönemlerde "Bilgelik Vadisi" olarak anılmaktaydı. Kanyonu keşfederken, sert kayalıkların üzerinde dolaşan dar keçileri, vaşakları, tilkileri ve geyikleri görebilirsiniz.
Zengin bir ekosisteme sahip olan bu bölge, yıl boyunca doğa severlerin ilgisini çekiyor. Tazı Kanyonu, trekking ve dağcılık gibi çeşitli aktiviteler için mükemmel bir zemin sunarken, fotoğraf tutkunları için de eşsiz manzaralarla dolu bir keşif alanı oluşturuyor.
Tazı Kanyonu’nda kamp yapmak isteyenler için uygun alanlar da mevcut; bu sayede çadırınızla burada keyifli günler geçirebilirsiniz. Tazı Kanyonu'na girişte herhangi bir ücret talep edilmemesi, onu daha cazip hale getiriyor.
Phaselis Antik Kenti ve Phaselis Koyu
M.Ö. 7. yüzyılda inşa edilen Phaselis Antik Kenti ve çevresindeki el değmemiş güzelliğe sahip Phaselis Koyu, Antalya’nın mutlaka görülmesi gereken yerleri arasında yer alıyor. Rodoslu denizciler tarafından kurulduğu düşünülen bu antik kent, döneminin en büyük ticaret merkezlerinden biriydi.
Phaselis’in içinde yer alan devasa tiyatro, Helenistik dönemin mimari harikalarından biri olarak dikkat çekiyor. Ayrıca, çarpıcı Roma su kemerleri ve agora, antik çağın izlerini taşıyan diğer önemli yapılar arasında bulunuyor.
Phaselis Koyu ise çam ormanlarıyla çevrili, Antalya’nın gizli kalmış doğa cennetlerinden biri. Kalabalıklardan uzak, sakin bir koyda denize girmek isteyenler için ideal bir durak olan Phaselis Koyu, antik kenti gezdikten sonra mutlaka uğranması gereken bir yer.
Korunaklı yapısıyla bir zamanlar korsanlara ev sahipliği yapan bu koy, günümüzde dalış yapma, çam ağaçları altında kamp kurma, doğa yürüyüşlerine çıkma ve muhteşem doğa fotoğrafları çekme fırsatları sunuyor.
Göynük Kanyonu
Antalya’nın gözde tatil beldelerinden biri olan Göynük, doğa severler için mükemmel bir kaçış noktası. Antalya merkezine sadece 36 kilometre mesafede yer alan bu küçük belde, doğal güzellikleriyle dikkat çekiyor.
Özellikle 4.5 kilometre uzunluğuyla öne çıkan Göynük Kanyonu, ziyaretçilerine unutulmaz anlar sunuyor. Kanyon, iyi düzenlenmiş yürüyüş yolları, kamp alanları ve heyecan dolu tel köprüleri ile adrenalin tutkunları için ideal bir adres.
Her yıl binlerce macera arayan ziyaretçiyi ağırlayan Göynük Kanyonu'nda, jeep ve motosiklet turlarına katılabilir, paintball oynayabilir ya da zorlu tırmanışlar yaparak doğanın tadını çıkarabilirsiniz.
Konyaaltı Plajı
İlçe merkezine oldukça yakın bir noktada bulunan Konyaaltı Plajı, Altınkum bölgesinde yer almaktadır. Antalya’nın en popüler plajlarından biri olan bu sahile yürüyerek, özel araçlarla veya şehir içi minibüslerle kolayca ulaşabilirsiniz. Yaklaşık 7,5 kilometre uzunluğunda olan plajın 1,5 kilometrelik kısmı halka ücretsiz olarak hizmet vermektedir.
Plajın çevresinde, şezlong ve şemsiye kiralayabileceğiniz tesisler, yürüyüş ve bisiklet yolları ile her kesime hitap eden restoranlar ve kafeler yer alıyor. Sıcak suyu ile bilinen Konyaaltı Plajı, derinleşme hızı nedeniyle çocuklu aileler ve yüzme bilmeyenler için dikkatli olmayı gerektiriyor.
Gün boyunca kano, deniz bisikleti ve uçurtma sörfü gibi çeşitli su sporlarıyla eğlencenin tadını çıkarabilir, ayrıca yamaç paraşütü ile plajın muhteşem manzarasını kuş bakışı izleyebilirsiniz. Bu plaj, hem dinlenmek hem de aktif bir tatil deneyimi yaşamak isteyenler için mükemmel bir seçim.
Patara Antik Kenti
Patara Antik Kenti, Kaş ile Ölüdeniz arasında yer alan, tarihi zenginlikleri ve doğal güzellikleriyle dikkat çeken bir destinasyondur. Her yıl yerli ve yabancı binlerce turisti ağırlayan bu antik kent, özellikle ünlü plajıyla ön plana çıkmaktadır.
Patara Plajı, caretta caretta deniz kaplumbağalarının yaşam alanı olarak bilinir ve bu özelliğiyle ekolojik turizmin önemli bir parçasını oluşturur. Tarihi mirasını günümüze kadar korumayı başaran Patara, tarih ve arkeoloji meraklıları için vazgeçilmez bir ziyaret noktasıdır. Antik kalıntıları ve muhteşem doğasıyla ziyaretçilerini büyülemeye devam etmektedir.
Üçağız Köyü
Antalya'nın göz alıcı köylerinden biri olan Üçağız, Kekova Adası ve Simena (Kaleköy) arasında gizli bir cennet gibi saklıdır. Bu arkeolojik sit alanı, tarih ve doğanın bir araya geldiği bir noktada konumlanır.
Salaş balıkçı restoranlarıyla dolu küçük limanı, asırlık taş evleri ve el değmemiş doğal güzellikleriyle Üçağız, ziyaretçilerine sakin ve huzurlu bir atmosfer sunar. Bu tarihi sahil köyü, adeta zamanın durduğu bir mekandır.
Bölgedeki ender doğal limanlardan birine sahip olan Üçağız, tekne ve yat turizmi açısından da dikkat çekmektedir. Ziyaretçiler, çevresinde yürüyüş yaparak antik kalıntıları keşfedebilirler. Antik surlar, tapınaklar ve akropoller, bu büyüleyici köyün tarihi dokusunu yansıtır.
Aile lahitleri ve deniz manzaralı etkileyici antik duvarlar, fotoğraf tutkunları için mükemmel kareler sunar. Antalya’da kesinlikle görmeniz gereken yerler arasında bulunan Üçağız, hem tarihi hem de doğal güzellikleriyle keşfedilmeyi bekleyen bir hazine gibidir.
Yivli Minare
Yivli Minare, I. Alaaddin Keykubat döneminde inşa edilen ve günümüzde Antalya'nın en tanınmış simgelerinden biri olarak öne çıkan etkileyici bir Selçuklu yapısıdır. 38 metre yüksekliği ile gökyüzüne meydan okuyan bu minare, ziyaretçilerini 90 basamaklı bir merdivenle ağırlamaktadır.
Kesme taş, tuğla ve turkuaz renkli çinilerin ustaca kullanılmasıyla inşa edilen Yivli Minare, hem Akdeniz hem de Kaleiçi manzarasını en etkileyici şekilde gözler önüne serer. Ziyaretçiler için girişin ücretsiz olması, yaz aylarında burayı oldukça kalabalık hale getiren turist gruplarının ilgisini artırmaktadır.
Kleopatra Plajı
Kleopatra Plajı, Mısır'ın ünlü kraliçesi ile özdeşleşen güzelliğiyle, Alanya'nın yanı sıra Antalya'nın da en popüler ve önemli plajlarından biri olarak öne çıkıyor. Her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlayan bu plaj, 2 kilometrelik sahil şeridi boyunca uzanan ince altın sarısı kumları ve turkuaz rengi, cam gibi denizi ile ziyaretçilerine eşsiz bir deneyim sunuyor.
Mavi bayrakla taçlandırılmış olan Kleopatra Plajı'na giriş ücretsizdir. Ayrıca, konforlu bir gün geçirmek isteyenler için şezlong ve şemsiye kiralama hizmeti sunan işletmeler de mevcut. Bu plaj, hem dinlenmek hem de su sporları gibi aktiviteler için tercih edebilirsiniz.
Hadrian Kapısı (Üç Kapılar)
Antalya’nın tarihi dokusunu yansıtan ve antik çağların izlerini taşıyan Hadrian Kapısı, şehrin merkezinde konumlanmış bir tarihi kapıdır. Kaleiçi'ne açılan bu kapı, aynı zamanda “Mermer Kapı” olarak da bilinmektedir.
M.Ö. 130 yılında Roma İmparatorluğu tarafından inşa edilen bu etkileyici yapı, antik surların bir parçası olarak kentin koruma işlevini de üstlenmiştir. Hadrian Kapısı, ihtişamını Korint tarzında yapılan devasa mermer sütunlarından alıyor.
Ziyaretçileri karşılayan bu tarihi eser, mimari zarafetiyle dikkat çekmekte ve Antalya’nın en çok ilgi gören yapılarından biri haline gelmiştir. Zamanla gelen ziyaretçi akınları, kapının tarihi ve kültürel önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.
Antalya Aquarium
Konyaaltı Plajı'na oldukça yakın bir mesafesinde bulunan Antalya Aquarium, dünyanın en büyük akvaryum komplekslerinden biri olarak dikkatleri üzerine çekiyor. Ziyaretçilerini büyüleyen 40 tematik akvaryumun yanı sıra, 131 metre uzunluğunda ve 3 metre genişliğindeki tünel akvaryumuyla da öne çıkıyor.
Bu etkileyici tünel, deniz yaşamının derinliklerine yolculuk yapma imkanı sunarak her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlıyor. Antalya Aquarium, zehirli vatozlar ve piranalardan oluşan ilginç deniz canlılarıyla dolu.
Bunun yanı sıra, ziyaretçiler için kayak yapma imkanı sunan bir yapay kar parkı, dünyanın en zehirli ve vahşi tropik hayvanlarının sergilendiği Wild Park ve çok boyutlu bir sinema salonu da bulunuyor.
Restoranlar, kafeler ve dondurmacılar gibi çeşitli tesisleriyle ailelerin ve arkadaş gruplarının keyifli vakit geçirmesini sağlıyor. Antalya Aquarium, sadece bir akvaryum değil, aynı zamanda eğlence dolu bir deneyim sunan bir kompleks olarak dikkatleri üzerine çekiyor.
Köprülü Kanyon
Ekstrem doğa sporları tutkunları için vazgeçilmez bir adres olan Köprülü Kanyon, Antalya'nın merkezine yaklaşık 85 km uzaklıkta yer alıyor. Türkiye’nin en uzun kanyonlarından biri olma özelliği taşıyan bu kanyon, toplamda 14 km uzunluğa sahip.
Milli park içerisinde konumlanan Köprülü Kanyon, yüksekliği 100 metreyi bulan dik kaya duvarları ile göz alıcı bir manzara sunuyor. Rafting, kaya tırmanışı ve kamp gibi aktiviteler için ideal bir ortam sağlayan bu doğal cennet, macera arayanların en çok tercih ettiği bölgelerden biri haline gelmiş durumda.
Termessos Antik Kenti
Antalya’nın en iyi korunmuş antik yerleşimlerinden biri olan Termessos Antik Kenti, şehrin merkezine yaklaşık 30 kilometre mesafede yer alıyor. Deniz seviyesinden 1150 metre yükseklikteki bu kadim kent, Güllük Dağı’nın zirvelerine inşa edilmiş.
Termessos, etkileyici antik tiyatrosu ile dikkat çekiyor ve yalnızca Türkiye'nin değil, dünya genelindeki en önemli antik alanlar arasında sayılıyor. Luvi ve Solym Uygarlıkları tarafından kurulduğu düşünülen bu tarihi kentte, günümüzde aktif kazı çalışmaları devam ediyor.
Bu kazılarda ortaya çıkarılan eserler ise Antalya Müzesi’nin özel bir bölümünde sergilenerek, ziyaretçilere antik döneme dair eşsiz bir bakış sunuyor. Termessos, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle keşfedilmeyi bekleyen önemli bir hazine niteliğinde.
Geyikbayırı
Türkiye'nin yaz turizmi açısından en önemli merkezlerinden biri olan Antalya, yaz aylarında sıcak iklimiyle öne çıkıyor. Birçok kişi, deniz ve havuz aktiviteleriyle sıcak havanın tadını çıkarırken, bunaltıcı sıcaklardan kaçmanın başka yolları da var.
Bu sıcaklardan kurtulmak isteyenler için Geyikbayırı, doğa ile iç içe bir kaçış noktası sunuyor. Burada, tertemiz havada huzur dolu bir gün geçirmek mümkün. Geyikbayırı, Antalya ziyaretinde gezilecek en popüler yerler arasında bulunuyor.
Antalya şehir merkezine yaklaşık 26 kilometre mesafede bulunan Geyikbayırı, özellikle kamp yapma, kaya tırmanışı ve dağcılık gibi doğa sporları için ideal bir alan. Bu yeşil bölge, şehir hayatına en yakın doğal alanlardan biri olarak dikkat çekiyor.
Geyikbayırı’nda yer alan yeme-içme tesisleri, yerel lezzetlerle donatılmış menüler sunuyor. Ayrıca, ahşap yayla evlerinin muhteşem manzarası eşliğinde keyifli anlar geçirebilir, burada güzel fotoğraflar çekebilirsiniz. Geyikbayırı, sıcak yaz günlerinde doğayla baş başa kalmak isteyenler için mükemmel bir alternatif oluşturuyor.
Antalya'nın Nereleri Meşhur?
Türkiye’nin en popüler şehirlerinden birisi olan Antalya’da meşhur birçok yer bulunuyor. İşte Antalya’nın gezilecek meşhur yerleri:
- Kaleiçi
- Konyaaltı Plajı
- Lara Plajı
- Düden Şelalesi
- Perge Antik Kenti
- Aspendos
- Köprülü Kanyon
- Olympos
Antalya'da Kışın Nereye Gidilir?
Antalya, kış aylarında da ziyaret edilebilecek pek çok güzel yere sahip. İşte kışın Antalya'da gidilebilecek bazı yerler:
- Kalkan: Kış aylarında daha sakin bir atmosfer sunan Kalkan, güzel manzaraları ve şirin kafe-restoranlarıyla dikkat çeker.
- Kaş: Tarihi dokusu ve doğal güzellikleriyle Kaş, kışın da gezilebilecek bir diğer harika yerdir. Dalış yapabilir veya sahilde yürüyüş yapabilirsiniz.
- Antalya Kaleiçi: Tarihi şehir merkezi olan Kaleiçi, kışın bile keşfedilmeye değer. Dar sokaklarında yürüyüş yapabilir, eski Osmanlı evlerini görebilirsiniz.
- Düden Şelalesi: Doğayla iç içe bir yer arıyorsanız, Düden Şelalesi’ni ziyaret edebilirsiniz. Kış aylarında su debisi arttığı için manzarası oldukça etkileyicidir.
- Olympos: Tarihi kalıntıları ve doğal güzellikleri ile Olympos, kış aylarında da doğa severler için güzel bir seçenektir.
- Saklıkent Kanyonu: Doğa yürüyüşleri için harika bir yerdir. Kış aylarında da yürüyüş yapabilir, muhteşem manzaralar eşliğinde vakit geçirebilirsiniz.
- Antalya Müzesi: Kış aylarında iç mekan etkinlikleri için Antalya Müzesi’ni ziyaret edebilir, bölgenin tarihini keşfedebilirsiniz.
Antalya Kaleiçi’nde Neler Var?
Antalya'nın Kaleiçi bölgesi, tarihi ve kültürel zenginliğiyle tanınan, dar sokakları ve Osmanlı mimarisini yansıtan evleriyle adeta zamanda yolculuk sunan bir semttir. İşte Kaleiçi'nde görebileceğiniz bazı önemli yerler:
- Hadrian Kapısı (Üçkapılar)
- Kaleiçi Yat Limanı
- Hıdırlık Kulesi
- Kesik Minare Camii
- Antalya Oyuncak Müzesi
- Yivli Minare ve Camii
- Antalya Surları ve Sokaklar
- Müze ve Sanat Galerileri
- Alışveriş ve El Sanatları
- Kafe ve Restoranlar
