Bozcaada Gezilecek Yerler
Bozcaada gezilecek yerler açısından zengin bir tarih ve doğa hazinesidir. Kuzey Ege'nin bu şirin adası, benzersiz güzellikleri, eşsiz manzaraları ve büyüleyici atmosferiyle ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunar.
Tarihi dokusu, masmavi koyları ve otantik sokaklarıyla her köşesi keşfedilmeyi bekleyen bir cennet olan Bozcaada, hem huzurlu bir kaçamak hem de keşif dolu bir yolculuk arayanlar için ideal bir rotadır. “Bozcaada’da nereler gezilir?” sorunuz için en iyi yanıt.
Bozcaada geziniz sırasında çekmiş olduğunuz eşsiz manzara fotoğraflarının daha fazla beğeni alması için hemen şimdi Instagram beğeni satın al sayfamıza göz atın!
Bozcaada Gezilecek Yerler Listesi
Türkiye'nin büyüleyici güzelliklerinden biri olan Bozcaada, Çanakkale Boğazı'nın hemen girişinde, doğa ile tarihin muhteşem bir uyum sergilediği özel bir ada. Türkiye'nin en büyük üçüncü adası olarak bilinen Bozcaada, huzurlu bir tatil arayışında olanların vazgeçilmez rotalarından biri haline gelmiştir.
Kristal berraklığındaki masmavi denizi, sessizlikle çevrelenmiş bakir koyları ve geçmişin izlerini taşıyan tarihi dokusuyla bu eşsiz ada, ziyaretçilerine hem dinginlik hem de keşif dolu bir deneyim sunuyor. İşte, Bozcaada’da gezilecek yerler:
Bozcaada Sokakları
Türkiye’nin Ege Denizi’ndeki saklı cennetlerinden biri olan Bozcaada, sessizlik ve huzur arayan tatilciler için adeta bir kaçış noktasıdır. Adanın Arnavut kaldırımlı sokakları, tarihi taş konakları ve çiçeklerle bezenmiş renkli cepheleri, ziyaretçilerine geçmişin izlerini hissettiren benzersiz bir atmosfer sunar.
Rum Mahallesi ve Türk Mahallesi olarak ikiye ayrılan bu sevimli ada, her köşesinde keşfedilecek farklı güzellikler barındırır. Rum Mahallesi’nin beyaza boyalı taş evleri ve cumbalı balkonları, Türk Mahallesi’nin sıcak ve samimi sokaklarıyla birleşerek adanın ruhunu oluşturur.
Çiçeklerle donatılmış dar sokaklarda yürürken, mis kokulu yasemin ve begonvillerin arasında kendinizi masalsı bir atmosferin içinde bulabilirsiniz. Modern dünyanın karmaşasından ve gürültüsünden uzaklaşarak bu huzur dolu sokaklarda kaybolmak, hem ruhunuza hem de bedeninize iyi gelir.
İster günün erken saatlerinde güneşin ilk ışıklarıyla sokakları keşfetmek, ister akşamüstü gün batımına karşı sevdiklerinizle keyifli bir yürüyüş yapmak için Bozcaada’nın sakinliği sizi büyüleyecektir.
Ada gezisi, feribot iskelesinden itibaren başlar. İlk duraklardan biri olan Bozcaada Kalesi, tarihi ve stratejik önemiyle dikkat çeker. Kale surlarından adanın ve çevresindeki masmavi denizin nefes kesen manzarasını izleyebilirsiniz.
Buradan Çınar Çarşı Caddesi’ne doğru ilerlerken küçük ama bir o kadar da şirin butik mağazalar, otantik kafeler ve yerel ürünler satan dükkânlar size eşlik eder. Yol boyunca adanın kendine özgü dokusunu yansıtan butik oteller de dikkat çeker.
Bu otellerde konaklayarak hem Bozcaada’nın eşsiz manzarasına uyanabilir hem de adanın yerel lezzetlerini deneyimleyebilirsiniz. Bozcaada, aynı zamanda gastronomi tutkunlarının da gözdesi olarak öne çıkmaktadır.
Ege ve Akdeniz mutfağının taptaze lezzetlerini sunan restoranlar, adaya özgü mezeler ve zeytinyağlılar ile damaklarınızda unutulmaz tatlar bırakır. Yaz akşamları, bu restoranların teraslarında deniz manzarası eşliğinde yemek yemek, adada yapılacak en keyifli etkinliklerden biri olarak öne çıkar.
Yanında adanın ünlü şaraplarından birini yudumlayarak bu anın tadını çıkarabilirsiniz. Şarap üretimiyle de bilinen Bozcaada, bağları ve şarap tadım etkinlikleriyle geleneksel lezzetleri yaşamak isteyenler için farklı bir deneyim sunar.
Fotoğraf meraklıları için Bozcaada sokakları gerçek bir hazine gibidir. Doğal güzellikler, tarihi yapılar ve renkli detaylar, her köşe başında sizi bekler. Gün doğumundan gün batımına kadar her an, adanın ışığı ve dokusuyla benzersiz kareler yakalamanızı sağlar.
Özellikle Rum Mahallesi’nin taş evleri ve begonvillerle süslenmiş balkonları, fotoğraf albümünüzde mutlaka yer alması gereken görüntüler sunar. Bozcaada, sadece yaz aylarında değil, yılın her döneminde farklı bir güzelliğe sahiptir.
Sonbaharda sakinleşen ada, sararmış yaprakların rüzgarla dans ettiği huzurlu atmosferiyle içsel bir dinginlik sunar. İlkbaharda ise doğanın canlanışıyla birlikte adanın renkleri daha da belirginleşmektedir.
Denizi, doğası, tarihi ve lezzetleriyle Bozcaada, herkesin ruhuna dokunacak bir şeyler sunar. Bu büyülü adayı keşfetmek, anılarınızda her zaman özel bir yere sahip olacak. Bozcaada’nın taş sokaklarında atacağınız her adım, huzur dolu bir tatilin başlangıcıdır.
Polente Feneri
Bozcaada’nın en etkileyici simgelerinden biri olan Polente Feneri, Batı Burnu’nda, denize hâkim bir noktada ziyaretçilerini karşılıyor. 1861 yılında inşa edilen bu zarif fener, bembeyaz yapısıyla oldukça popüler.
Çevresini saran 17 devasa rüzgâr gülüyle de adanın doğa ile teknolojiyi buluşturduğu bir sembol haline gelmiş durumda. Bölge, hem doğal güzellikleri hem de ilham veren atmosferiyle yıl boyunca hem yerli hem yabancı turistlerin ilgi odağı oluyor.
Polente Feneri’nin en dikkat çeken özelliklerinden biri, nefes kesici gün doğumu ve gün batımı manzaraları. Güneşin denizle buluştuğu bu büyüleyici anlarda, gökyüzünün renk cümbüşüne tanık olabilir ve bu eşsiz atmosferi ölümsüzleştirmek için harika fotoğraflar çekebilirsiniz.
Fenerin yanında sıralanan rüzgâr gülleri ise sadece etkileyici bir görsel şölen sunmakla kalmıyor, aynı zamanda rüzgârdan elektrik üreterek adanın enerji ihtiyacının bir kısmını karşılıyor. Bu özelliğiyle Polente Feneri ve çevresi, doğal güzelliklerin yanında sürdürülebilir enerjinin bir örneği olarak da öne çıkıyor.
Bozcaada’yı keşfe çıkanlar için Polente Feneri, adeta bir başlangıç noktası niteliğinde. Doğanın ve tarihin iç içe geçtiği bu alan, hem doğa yürüyüşleri hem de sakinlik arayanlar için ideal bir ortam sunuyor.
Fenerin çevresi, piknik yapmak, kitap okumak veya sadece dalgaların ve rüzgârın sesini dinleyerek huzur bulmak için mükemmel bir yer. Ayrıca, fotoğraf tutkunları için fenerin ve rüzgâr güllerinin oluşturduğu muhteşem manzara, unutulmaz kareler yakalama fırsatı sunuyor.
Polente Feneri’ne ulaşım da oldukça kolay. Bozcaada merkezinden kiralanan bisikletlerle fenerin bulunduğu noktaya kısa bir sürede ulaşabilir, yol boyunca adanın üzüm bağları ve doğal güzellikleri arasında keyifli bir sürüş deneyimi yaşayabilirsiniz.
Alternatif olarak, yürüyerek veya araçla da bu bölgeyi ziyaret edebilirsiniz. Yolculuk boyunca karşılaşacağınız muhteşem manzaralar, Polente Feneri ziyaretini daha da özel kılar. Burada geçireceğiniz bir gün, yalnızca huzur dolu bir atmosfer sunmakla kalmayacak, aynı zamanda adanın enerjik ve doğal yüzünü de gözler önüne serecek.
Polente Feneri, sadece bir turistik nokta değil, aynı zamanda doğanın, tarihin ve modern teknolojinin bir araya geldiği büyüleyici bir deneyim vaat ediyor. Bozcaada’nın ruhunu tam anlamıyla hissetmek isteyen herkes için Polente Feneri, mutlaka görülmesi gereken bir durak.
Bozcaada Kalesi
Bozcaada’nın simgesi ve en gözde turistik noktalarından biri olan Bozcaada Kalesi, hem stratejik konumu hem de görkemli yapısıyla tarih ve doğa tutkunlarını kendine hayran bırakıyor. Adaya feribotla yaklaştığınızda sizi ilk karşılayan bu tarihi yapı, zamanın izlerini günümüze taşıyan etkileyici bir kaledir.
Denizin hemen kıyısında yer alan kale, adeta geçmişin gözcüsü gibi yükselerek ziyaretçilerini selamlar. Ne zaman inşa edildiği kesin olarak bilinmese de, kalenin tarih boyunca Venedik, Ceneviz, Bizans ve Osmanlılar tarafından aktif bir şekilde kullanıldığı bilinir.
Özellikle Fatih Sultan Mehmet döneminde genişletilerek günümüzdeki ihtişamlı görünümüne kavuşan Bozcaada Kalesi, birçok medeniyetin izlerini taşır. Kalenin mimarisi de gezginleri etkilemeyi başarmaktadır.
İç ve dış kale bölümleriyle birlikte 8 burçtan oluşan yapı, içinde barındırdığı tarihi cami, cephanelikler, sarnıçlar ve surlarıyla tarihe merak duyanlara bir açık hava müzesi hissi yaşatmaktadır.
Surlarından Bozcaada’nın eşsiz manzarasını izlemek ise bu tarihi ziyareti taçlandıran bir deneyimdir. Gün batımında kaleden görülen manzara, adanın mistik atmosferini daha da güçlendirir ve unutulmaz bir anıya dönüşür.
Bozcaada Kalesi, yalnızca mimarisi ve tarihi önemiyle değil, aynı zamanda içinde barındırdığı müze ile de dikkat çeker. Bu müze, adanın tarihine ışık tutan arkeolojik ve etnografik eserleri sergileyerek ziyaretçilere adanın geçmişine bir yolculuk yapma fırsatı sunar.
Burada sergilenen eserler, adanın yüzyıllar boyunca ev sahipliği yaptığı medeniyetlerin kültürel zenginliklerini ortaya koyar. Ayrıca, kale, adada düzenlenen birçok kültürel ve sanatsal etkinliğe de ev sahipliği yaparak yaşayan bir tarih mekanı olma özelliğini korur.
Bozcaada Kalesi’nin etkileyici tarihinin yanı sıra, konumu ve çevresi de bir o kadar cezbedicidir. Kaleyi gezdikten sonra, yakınında bulunan sahil şeridinde yürüyüş yapabilir, çevredeki kafelerde adaya özgü lezzetlerin tadına bakabilir ve adanın kendine özgü atmosferini daha yakından hissedebilirsiniz.
Bozcaada’nın pırıl pırıl denizi, tarihi dokusu ve kalenin görkemi bir araya geldiğinde, burası hem ruhunuzu hem de zihninizi dinlendirecek bir destinasyon haline gelir. Bozcaada Kalesi, yalnızca bir tarihi yapı değil, aynı zamanda adanın ruhunu yansıtan bir simgedir.
Onun gölgesinde dolaşırken, Bozcaada’nın zengin kültürel mirasına tanıklık eder ve geçmişin bugüne nasıl taşındığını derinlemesine hissedersiniz. Her köşesinde farklı bir hikaye saklayan bu büyüleyici yapı, Bozcaada’nın hem tarihine hem de doğal güzelliklerine açılan bir kapıdır. Bu nedenle, adaya gelen her ziyaretçinin mutlaka görmesi gereken bir duraktır.
Ayazma Plajı
Bozcaada’nın göz kamaştıran doğasında kendine özgü bir güzellik sunan Ayazma Plajı, merkeze yalnızca 3 kilometre mesafede yer alıyor. Kısa bir yürüyüşle ya da minibüs ve teknelerle kolayca ulaşabileceğiniz plaj, tertemiz havası ve masmavi sularıyla her yıl binlerce ziyaretçiyi kendine çekiyor.
İsmini, hemen yakınında bulunan tarihi Ayazma Manastırı’ndan alan bu özel plaj, hem doğal hem de tarihi dokusuyla büyüleyici bir atmosfere sahip. Altın rengi kumlarla bezeli geniş sahili, Ayazma Plajı’nı sadece Bozcaada’nın değil, Ege’nin en sevilen plajlarından biri haline getiriyor.
Yaz aylarında oldukça canlı ve hareketli olan bu bölge, güneşlenmekten su sporlarına kadar pek çok aktivite seçeneği sunuyor. Plaj boyunca sıralanmış turistik tesislerde şezlong ve şemsiye kiralayabilir, ihtiyaçlarınızı rahatça karşılayabilirsiniz.
Kafeler ve restoranlar ise gün boyunca birbirinden lezzetli yiyecek ve içecek alternatifleri sunarak tatilinizi daha keyifli hale getiriyor. Ayazma Plajı, su sporları meraklıları için adeta bir cennet niteliği taşıyor. Hafif rüzgârları sayesinde su kayağı, rüzgâr sörfü, uçurtma sörfü ve deniz paraşütü gibi heyecan verici etkinliklere katılabilirsiniz.
Hem eğlenceli hem de dinlendirici bir gün geçirmek isteyenlerin favori adreslerinden biri olan plaj, Ege’nin serin sularında yüzmenin yanı sıra macera dolu bir deneyim arayanlara da hitap ediyor. Plajdaki keyif dolu saatlerin ardından, akşamları bölgenin sunduğu huzuru keşfetmek mümkün.
Gün batımında sahil boyunca yürüyüşe çıkabilir, Bozcaada’nın büyüleyici manzaralarının tadını çıkarabilirsiniz. Eğer akşam yemeği için farklı bir lezzet deneyimi arıyorsanız, sahildeki restoranlarda Ege mutfağının eşsiz tatlarını keşfedebilirsiniz.
Mevsimine göre hazırlanan taptaze balıklar ve yöresel mezeler, günün yorgunluğunu unutturacak lezzetler sunuyor. Ayazma Plajı’na ulaşım da oldukça kolay. Çınarlı Çarşı Caddesi üzerinden geçen minibüslerle ya da kısa bir yürüyüşle plaja ulaşabilirsiniz. Deniz yolculuğunu tercih edenler için ise tekneler harika bir alternatif.
Kolay ulaşımı, doğal güzellikleri ve sunduğu olanaklarla Ayazma Plajı, Bozcaada’da unutulmaz bir tatil deneyimi yaşamak isteyenler için ideal bir destinasyon. Hem huzur arayanlara hem de macera peşindeki tatilcilere hitap eden bu eşsiz plaj, ada tatilinizin en güzel anılarından biri olmaya aday.
Bozcaada Rum Mahallesi
Bozcaada, hem tarihi dokusu hem de doğal güzellikleriyle Türkiye’nin en özel tatil beldelerinden biridir. Adanın en gözde bölgelerinden biri olan Rum Mahallesi, geçmişiyle bugünü birleştiren atmosferiyle ziyaretçilerini adeta bir zaman yolculuğuna çıkarır.
Kurtuluş Savaşı sonrasında yaşanan nüfus mübadelesi öncesinde 500 yıl boyunca Rumların yaşadığı bu mahalle, bugün hala zengin kültürel mirasını koruyarak kendine özgü bir kimlik taşımaktadır.
Ada, bu tarihi mahalleleriyle ve etkileyici yapılarıyla her yıl pek çok turisti cezbetmektedir. Rum Mahallesi, adanın en sevilen gezilecek alanlarından biridir. Burada, adanın simgesel yapılarından olan Meryem Ana Kilisesi ve Bozcaada Saat Kulesi gibi önemli tarihî yapıları ziyaret edebilirsiniz.
Meryem Ana Kilisesi, hem dini hem de mimari açıdan büyük bir öneme sahiptir, bölgedeki en eski yapılar arasında yer alır. Saat Kulesi ise mahallenin merkezinde yer alır ve ada halkı için bir zaman ölçüsü olmanın ötesinde, Bozcaada'nın en tanınan simgelerinden biridir. Bu yapılar, adanın tarihini ve kültürünü anlamanızı sağlayan önemli duraklardır.
Rum Mahallesi’nin dar, Arnavut kaldırımlı sokakları, yürüyüş yapmak için mükemmel bir atmosfer sunar. Bu sokaklar, adeta bir açık hava müzesini andıran eski taş evleriyle çevrilidir. Mavi ve beyazın hâkim olduğu renklerle boyanmış taş evler, adanın geleneksel mimarisini yansıtırken, rengarenk çiçeklerle süslü yürüyüş yolları, bu bölgede dolaşırken huzur veren bir görsel şölen oluşturur.
Gün batımına doğru bu sokaklarda yapılan bir akşam gezisi, unutulmaz bir deneyim sunar. Denize doğru uzanan sokaklardan birine girdiğinizde, büyüleyici bir manzara karşısında kaybolabilirsiniz. Rum Mahallesi’nde gezdikten sonra, adanın taze deniz ürünleriyle ünlü balık restoranlarında keyifli bir akşam yemeği yiyebilirsiniz.
Ada, deniz ürünleri açısından oldukça zengin olup, özellikle taze balık, kalamar ve midye gibi leziz seçenekler sunar. Ayrıca, sahil kenarındaki yol üstü kafelerinde mola vererek, huzurlu deniz manzarasının tadını çıkarabilir ve Bozcaada'nın rahatlatıcı atmosferine kendinizi bırakabilirsiniz.
Daha eğlenceli bir akşam geçirmek isterseniz, canlı müzik eşliğinde eğlenceli bir gece geçirebileceğiniz meyhaneleri de ziyaret edebilirsiniz. Bu mekanlar, adanın geleneksel eğlence kültürünü yansıtır ve akşam saatlerinde sosyal bir ortam yaratır.
Rum Mahallesi, sadece dışarıdan bakıldığında değil, aynı zamanda içinde barındırdığı taş konaklarıyla da büyüler. Bazı taş konaklar, bugün hâlâ yerel halk tarafından yaşanmakta olup, iç mekanları ziyaretçilere geçmişi anlama fırsatı sunar. Bu konaklar, geleneksel mimari detayları ve ahşap işçilikleriyle dikkat çeker.
Bu tarihi konakların içini gezerek, geçmişin izlerini daha yakından hissedebilirsiniz. Ayrıca, birkaç günlük konaklama için butik oteller de bu mahallede yer alır. Tarihi Rum evlerinde konaklamak, adanın atmosferini daha yakından yaşamak isteyenler için mükemmel bir fırsattır.
Burada kalırken, ada kültürünü en derinlemesine deneyimleyebilirsiniz. Bozcaada'nın Rum Mahallesi, geçmişle geleceği birleştiren bir mekan olmasının yanı sıra, ziyaretçilere unutulmaz bir kültürel deneyim sunmaktadır.
Renkli sokakları, tarihi yapıları, lezzetli yemekleri ve huzurlu atmosferiyle, bu mahalle, Bozcaada'nın en özel köşelerinden biridir. Her adımda farklı bir hikayeye tanıklık ederken, adanın ruhunu ve geleneklerini keşfetmek için mükemmel bir fırsat sunuyor.
Bozcaada Akvaryum Koyu
Bozcaada’nın güney ucunda yer alan Akvaryum Koyu, adanın en büyüleyici ve keşfedilmeyi bekleyen doğal güzelliklerinden biridir. Mermer Burnu’nda bulunan bu eşsiz koy, yemyeşil ormanlarla çevrilidir ve suyu, berraklığıyla göz kamaştıran bir akvaryum gibi görünür.
Denizin kristal berraklığı ve renk tonları, insanı adeta başka bir dünyaya taşıyan bir huzur atmosferi yaratır. Akvaryum Koyu, adanın en ünlü dalış noktalarından biri haline gelmiştir. Şnorkelli, tüplü ve tüpsüz dalış yapabilme imkânı sunan bu koy, dalgıçlar ve su altı dünyasına ilgi duyanlar için ideal bir cennet gibidir.
Su altındaki renkli balık sürüleriyle yüzeyde gezerken bile tanışabileceğiniz bu muazzam ekosistem, Akvaryum Koyu’nu benzersiz kılar. Akvaryum Koyu'nun bir diğer çekiciliği, burada herhangi bir yapılaşmanın bulunmamasıdır.
Yalnızca doğayla iç içe, huzurlu bir atmosfer sunan bu alan, kamp yapmayı sevenlerin ilk tercih ettiği yerlerden biridir. Çevredeki doğal güzelliklere zarar verilmemiş ve koyun bakir hali korunmuştur.
Koyun kıyısında, altın sarısı kumlarda güneşlenebilir, berrak suda yüzerek serinleyebilir ve doğanın sesini dinlerken ruhunuzu dinlendirebilirsiniz. Böylesine doğal bir ortamda, insanın günlük hayattan uzaklaşıp kendini tamamen doğanın kollarına bırakması mümkündür.
Akvaryum Koyu, Bozcaada merkeze yaklaşık 6 kilometre uzaklıkta yer almaktadır. Bu mesafe, koya ulaşmayı oldukça kolaylaştırır. Yürüyerek gitmek isteyenler için keyifli bir doğa yürüyüşü sunan yol, aynı zamanda tekne turlarıyla da ulaşılabilir.
Yaz aylarında, her yarım saatte bir hareket eden minibüslerle de koya rahatça ulaşılabilir. Bu farklı ulaşım seçenekleri, ziyaretçilerin koya kolayca ulaşarak tüm günlerini burada geçirebilmelerini sağlar.
Akvaryum Koyu’na ulaştığınızda, sizi bekleyen turkuaz renkteki deniz, yılın tüm yorgunluğunu atmanız için adeta bir davettir. Deniz suyu, o kadar berraktır ki, suya her daldığınızda derinlikteki kaya ve balıkların ayrıntıları net bir şekilde gözlemlenebilir.
Koy, sadece dalış yapmayı sevenlere hitap etmekle kalmaz, aynı zamanda sessizliğe ve sakinliğe ihtiyaç duyan herkes için ideal bir kaçış noktasına dönüşür. Doğal güzelliklerin tadını çıkarırken, aynı zamanda çevredeki sakin atmosferin keyfini sürmek, Akvaryum Koyu’nu Bozcaada'nın en cazip yerlerinden biri haline getiren unsurlardan sadece birkaçıdır.
Burada geçirilen zaman, şehrin gürültüsünden uzaklaşan her birey için unutulmaz bir deneyime dönüşecektir. Gerek denizin güzelliği, gerekse doğanın kucaklayıcı etkisi ile Akvaryum Koyu, adanın huzurlu, doğal bir köşesi olarak, her yıl yüzlerce yerli ve yabancı turistin ilgisini çekmeye devam etmektedir.
Çayır Plajı
Bozcaada'nın kuzeyinde yer alan ve adanın en dikkat çeken plajlarından biri olan Çayır Plajı, rüzgârlı ve dalgalı deniziyle su sporları meraklıları için tam bir cennet. Yıl boyunca hem profesyonel sporcuların hem de yeni başlayanların tercih ettiği bu plaj, sunduğu benzersiz koşullarla, adanın su sporları merkezi haline gelmiş durumda.
Çayır Plajı, altın renkli ince kumları ve berrak deniziyle adeta doğanın kusursuz bir birleşimi. Hem dinlenmek hem de heyecan arayanlar için benzersiz bir deneyim sunuyor. Sahil boyunca güneşlenerek, dinlendirici bir gün geçirebilir, çevredeki manzaraların tadını çıkarabilirsiniz.
2010 yılından itibaren hizmet vermeye başlayan sörf okulları, bu plajı su sporlarıyla tanıştıran başlıca faktörlerden biri. Bu okullar, hem deneyimli sörfçüler hem de bu spora yeni adım atmak isteyenler için çeşitli eğitimler sunuyor.
Kısa bir eğitim alarak, dalgalar üzerinde özgürce kaymanın keyfini çıkarabilirsiniz. Ayrıca, uçurtma sörfü, rüzgâr sörfü, deniz paraşütü ve yelken gibi heyecan verici su sporlarını yapma fırsatına da sahip oluyorsunuz.
Plajda, her seviyeden sporcunun kendini geliştirebileceği çeşitli alanlar ve koşullar mevcut. Çayır Plajı'nın etrafı, sadece su sporlarıyla ilgilenenlerin değil, aynı zamanda rahatlatıcı bir tatil arayanların da ilgisini çekecek pek çok olanak sunuyor.
Çevredeki bağ evleri, oteller, restoranlar ve kafeler, plaj ziyaretçilerine hem yerel hem de uluslararası mutfaklardan lezzetler sunuyor. Akşamları ise plajın etrafındaki eğlence merkezlerinde, canlı müzik eşliğinde keyifli vakit geçirebilirsiniz.
Ayrıca, donanımlı kamp alanları da doğayla iç içe bir deneyim arayanlar için mükemmel bir seçenek oluşturuyor. Bu alanlar, doğa severlerin rahatça kamp yapabilmesi için her türlü imkânı sunuyor.
Çayır Plajı, Bozcaada merkezine yaklaşık 4 kilometre mesafede yer alıyor. Bu yakınlık, plajı hem araçla hem de toplu taşıma ile kolayca ulaşılabilir kılıyor. Yaz aylarında, her yarım saatte bir hareket eden minibüsler sayesinde, ulaşım oldukça rahat ve hızlı.
Yürüyerek gitmek isteyenler içinse, plaja giden yol boyunca adanın doğal güzelliklerini keşfetme fırsatı da sunuluyor. Bozcaada'nın sunduğu huzur ve eğlenceyi bir arada yaşamak isteyenlerin tercihi olan Çayır Plajı, her yaştan ve her seviyeden ziyaretçiye hitap ediyor.
Ayazma Manastırı
Bozcaada'nın en dikkat çekici tarihi yapılarından biri olan Ayazma Manastırı, adanın merkezine sadece 2 kilometre mesafede, Ayazma Plajı ile Beylik Koyu arasında yer alıyor. Bu tarihi yapı, Bozcaada'nın zengin geçmişinde önemli bir yere sahip olup, adada günümüze ulaşabilen iki manastırdan biri olarak öne çıkıyor.
Ayazma Manastırı, adını çevresindeki doğal su kaynaklarından alır ve 1734 yılında, Rumlar tarafından Azize Aya Paraskevi adına inşa edilmiştir. O tarihten bu yana, manastır hem dini hem de kültürel bir merkez olma işlevini sürdürmüştür.
Manastır, yapısal olarak Rum mimarisinin güzel örneklerinden birini sunar. Taş yapısı, zamanla korunan asırlık çınar ağaçları ve iç kısmındaki küçük mağara, ziyaretçilere mistik bir atmosfer sunar.
Bu mağara, özellikle dilek tutmak isteyenlerin uğradığı, mum yakarak dileklerini diledikleri bir alan olarak bilinir. Manastırın çevresinde yer alan doğa harikaları, bu bölgeyi hem sakinlik arayanlar hem de fotoğrafçılar için cazip bir yer haline getirir.
Her yıl, Temmuz ayında düzenlenen Paraskevi Günü kutlamaları ise bölgeye olan ilgiyi artıran önemli bir etkinliktir. Bu özel gün, adaya gelen hem yerli hem de yabancı turistler için büyük bir dini kutlama ve toplumsal bir etkinlik olarak dikkat çeker.
Ayazma Manastırı, günümüzde de aktif olarak kullanılmakta olup, bölgeye gelen ziyaretçilere birçok farklı etkinlik imkanı sunmaktadır. Doğa yürüyüşleri ve fotoğrafçılık turları gibi etkinlikler, manastırın çevresindeki doğal güzellikleri keşfetmek için ideal fırsatlar sunar.
Ayrıca, bisikletle yapılacak gezilerle manastıra ulaşmak, bölgenin doğasını daha yakından deneyimlemek isteyenler için oldukça popülerdir. Manastırın yakınlarındaki doğal kaynaklar ise, halk arasında şifalı olduğuna inanılan sulardan oluşur. Ziyaretçiler bu suların tadına bakarak hem ruhsal hem de bedensel yenilenme hissi yaşar.
Ayazma Manastırı, sadece dini bir yapı olmanın ötesinde, Bozcaada’nın tarihi, kültürel ve doğal dokusunu keşfetmek isteyenlerin ilk uğrak noktalarından biri haline gelmiştir. Bozcaada'nın geçmişine tanıklık etmek, yerel yaşamı deneyimlemek ve doğa ile iç içe olmak isteyenler için bu manastır, ziyaretçilerine çok yönlü bir deneyim sunar.
Sulubahçe Plajı
Sulubahçe Plajı, Ayazma Plajı ile Habbele Plajı arasında, doğanın kucakladığı bir köşe olarak sakinliği ve doğal güzellikleriyle öne çıkar. Eşsiz manzaralarla çevrili bu plaj, kampçılar için adeta bir cennet niteliği taşır.
Burada, denizin berrak sularında serinleyebilir, kayalıkların üzerinde güneşlenerek doğayla baş başa keyifli bir gün geçirebilirsiniz. Sahilde hiçbir tesis veya yapılaşma bulunmadığından, bölge tamamen doğal haliyle korunmuştur ve bu da burayı daha da özel kılar.
Sulubahçe Plajı, sadece kamp yapmak isteyenler için değil, aynı zamanda kalabalıktan kaçmak isteyen herkese huzur verici bir kaçış noktası sunar. Özellikle yaz aylarında, şehrin gürültüsünden ve kalabalığından uzaklaşarak doğa ile iç içe olmak isteyenler için harika bir yer.
Plajın temiz denizi, incecik kumsalı ve etrafını saran yemyeşil doğa, burada geçireceğiniz zamanı unutulmaz kılar. Ayrıca, plaj çevresindeki kayalıklarda güneşlenmek, doğanın tam ortasında dinlenmek isteyenler için mükemmel bir fırsat sunar.
Sulubahçe Plajı, yalnızca doğaseverler ve kampçılar için değil, aynı zamanda tekne turlarının da popüler bir uğrak noktasıdır. Tekneyle yapılan gezilerde bu güzel plaj, denizden farklı bir açıdan izlenebilir ve muazzam güzellikteki manzaralar keşfedilebilir.
Bozcaada Yel Değirmenleri
Bozcaada, hem tarihi hem de doğal güzellikleriyle büyüleyici bir destinasyon olarak, ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunuyor. Ada, geçmişte kıyılarında taş mimarili küçük yel değirmenleriyle tanınırdı. Bu değirmenler, zaman içinde çeşitli zorluklara rağmen ayakta kalmayı başarmıştır.
2019 yılında restore edilerek yeniden turizme kazandırılmıştır. Bugün, Bozcaada’nın simgelerinden biri haline gelen bu yel değirmenleri, sadece adanın tarihi dokusunu yansıtmakla kalmaz, aynı zamanda adanın benzersiz doğal güzellikleriyle de iç içe geçmiş bir manzara sunar.
Yel değirmenlerinin kesme taş mimarileri, kubbeli çatıları ve beyaz rüzgâr gülleri, Bozcaada’nın görsel kimliğini oluşturur. Feribotla adaya gelenler, bu tarihi yapıları hemen karşılama alanında görebilir, Bozcaada’nın eşsiz havasını soluyarak bu nostaljik yapıları keşfe çıkabilirler.
Yel değirmenleri, yalnızca birer yapı değil, aynı zamanda adanın ruhunu yansıtan önemli simgelerdir. Zaman içinde Bozcaada’nın farklı noktalarına yayılan bu yel değirmenleri, adanın köy hayatının, tarım kültürünün ve rüzgârın gücünün birer sembolü olmuştur.
Ada merkezine oldukça yakın bir konumda yer alan yel değirmenlerine ulaşmak ise oldukça kolaydır. Sadece 10-15 dakikalık bir yürüyüş mesafesinde bulunan bu eşsiz yapılar, denize hakim bir noktada inşa edilmiştir. 4 metre çapındaki bu değirmenler, 6,5 metre yüksekliğiyle adanın en yüksek yapılarından biridir.
Özellikle sabahın erken saatlerinde veya akşam saatlerinde, gün doğumu ya da gün batımında, yel değirmenlerinin çevresindeki manzara oldukça etkileyicidir. Çiftler, bu muazzam manzaranın içinde romantik fotoğraflar çekmek için sıklıkla burayı tercih etmektedir.
Doğanın huzur veren sessizliğinde, adanın etrafındaki muazzam manzarayı izlerken, zamanın nasıl geçtiğini anlamayabilirsiniz. Yel değirmenlerinin bulunduğu alandan Bozcaada Kalesi ve Bozcaada Yat Limanı gibi önemli mekanlara panoramik bir bakış açısı da elde edebilirsiniz.
Bu noktalarda sadece adanın en güzel manzaralarını değil, aynı zamanda bölgenin tarihini ve kültürünü yansıtan pek çok detay da gözler önüne serilmektedir. Yel değirmenlerine ulaşmak için sadece yürüyüş yapmanız gerekmiyor; aynı zamanda doğa gezileri yaparak ya da bisiklet kiralayarak da bu eşsiz alanlara rahatlıkla ulaşabilirsiniz.
Bisikletle yapacağınız geziler, hem çevreyi keşfetmek hem de adanın özgün atmosferini daha yakından hissetmek için mükemmel bir seçenek sunar. Bozcaada, doğal güzellikleri ve tarihi yapılarıyla huzurlu bir kaçış noktasıdır.
Yel değirmenleri, adanın bu sakin, tarihi atmosferini tam anlamıyla yansıtan önemli simgelerden biri olarak, her yıl binlerce ziyaretçiyi kendine çekmektedir. Bu büyüleyici yapıları gezmek, adanın hem geçmişine hem de bugününe tanıklık etmenizi sağlar.
Köprülü Mehmet Paşa Camii
Bozcaada'nın tarihi evlerinin ve Arnavut kaldırımlı dar sokaklarının arasında yükselen Köprülü Mehmet Paşa Camii, adanın simgelerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle caminin minaresi, bu güzel adayı keşfe çıkanların dikkatini hemen çeker.
İlk olarak Venedikliler döneminde inşa edilen bu cami, 1655 yılında Osmanlı İmparatorluğu'nun en güçlü sadrazamlarından biri olan Köprülü Mehmet Paşa tarafından kapsamlı bir şekilde yenilenmiş ve bugünkü halini almıştır. Bu yenileme, camiye Köprülü Mehmet Paşa’nın adını kazandırmıştır.
Yalı Camii olarak da bilinen bu tarihi yapı, adanın en eski camilerinden biri olma özelliğini taşır. Döneminin mimari özelliklerini yansıtan ve sade fakat bir o kadar da zarif olan iç tasarımı, klasik Osmanlı cami yapılarının izlerini sürer.
Dikdörtgen planlı olarak inşa edilen cami, kırma çatısı ve özgün yapısıyla dikkat çeker. İç mekanındaki sade dekorasyon ve taş işçilikleri, camiye mistik bir hava katmaktadır. Bu özellikleriyle cami, Bozcaada’nın mimarî zenginliğini ve Osmanlı döneminin etkilerini görsel olarak yansıtan bir örnek oluşturur.
Köprülü Mehmet Paşa Camii'nin bulunduğu bölge, Bozcaada'nın kalbinde yer almakta olup, çevresindeki tarihi yapılarla birlikte adanın kültürel dokusuna katkıda bulunan önemli bir noktadır. Bugün de hala ibadete açık olan bu camiye gelenler, hem ruhsal bir dinginlik bulabilir hem de Osmanlı mimarisinin nadide örneklerinden birini keşfetme fırsatını yakalarlar.
Ziyaretçiler caminin huzurlu atmosferinde bir süre vakit geçirerek, adanın tarihine ve kültürüne daha yakın bir bağ kurmuş olurlar. Aynı zamanda, Köprülü Mehmet Paşa Camii’nin çevresindeki sokaklar, adanın tarihi dokusunu yansıtan taş yapılarla doludur.
Arnavut kaldırımlarıyla bezeli bu sokaklar, adanın sakin yaşam tarzını gözler önüne sererken, ziyaretçilere nostaljik bir gezi deneyimi sunar. Ada halkı, camiyi ve çevresindeki tarihi yapıları koruyarak, geçmişle günümüz arasında bir köprü kurmuş ve adanın kültürel mirasını yaşatmaktadır.
Bozcaada Müzesi
Bozcaada Müzesi, 2006 yılında ziyarete açılmış olup, adanın Rum Mahallesi’nde yüzlerce yıllık taş bir konakta yer almaktadır. Zengin koleksiyonlarıyla, hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çeken bu müze, adanın tarihine dair derin bir bakış sunmaktadır.
Bozcaada’nın Rumlar ve Türkler tarafından yüzyıllarca birlikte yaşanmış zengin kültürel mirasını sergileyen müze, ziyaretçilerini adanın geçmişine yolculuğa çıkarıyor. 2013 yılında UNESCO’dan ödül kazanmıştır.
Bozcaada Müzesi, özellikle adada yapılan kazılar sonucu ortaya çıkan arkeolojik eserleri, Çanakkale Savaşı ve Kurtuluş Savaşı dönemine ait belgeleri ve savaşlarda kullanılan silahlarıyla dikkat çekiyor.
Etnografya bölümünde ise, Rumlar ve Türklerin günlük yaşamlarına dair objeler, adanın uzun yıllardır süregelen şarapçılık geleneğiyle ilgili aletler ve Bozcaada kültürünü yansıtan fotoğraflar sergileniyor.
Aynı zamanda Yerel Tarih Araştırma Merkezi olarak da hizmet veren müze, Bozcaada’nın kültürel mirasını koruyarak geleceğe taşımaktadır. Müze, Bozcaada merkezinde, Lale Sokak üzerinde ziyaretçilerini bekliyor.
Habbele Plajı (Mitos Plajı)
Bozcaada'nın batısında, Ayazma Plajı'nın hemen yanında yer alan Habbele Plajı, ada merkezine sadece 8 kilometre mesafede, huzurlu bir deniz keyfi sunuyor. İnce kumlu sahili ve balık sürülerinin bile gözlemlenebileceği turkuaz renkli sığ deniziyle, özellikle acemi yüzücüler ve çocuklar için ideal bir yüzme alanı oluşturuyor.
Dalış turları ve tekne gezileri için popüler bir destinasyon olan bu plaj, aynı zamanda Bozcaada'nın en güzel gün batımı manzaralarını izleyebileceğiniz noktalardan biri olarak öne çıkıyor. Gün boyunca denizin tadını çıkarıp, akşam saatlerinde kızıl gün batımının eşliğinde yürüyüş yapabilirsiniz.
Bozcaada Yat Limanı
Bozcaada Yat Limanı, Geyikli-Bozcaada feribot iskelesinin hemen yanı başında konumlanmış, huzurlu atmosferi ve doğal güzellikleriyle adanın en sevilen mekanlarından biridir. Küçük ama son derece etkileyici bir liman.
Bu bölge, rengarenk balıkçı sandalları ve gezi tekneleriyle bezeli denizi, Bozcaada Kalesi’nin etkileyici silüetiyle bütünleşerek ziyaretçilerine unutulmaz manzaralar sunar. Bu muazzam manzaralar eşliğinde yapacağınız bir akşam yürüyüşü, Bozcaada’nın huzurlu ortamını keşfetmenin en keyifli yollarından biridir.
Yat limanı, çevresindeki balık restoranları, kafeler, barlar, hediyelik eşya dükkanları ve butik otellerle adeta bir yaşam merkezi haline gelir. Özellikle yaz aylarında, burası hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgi odağı olur.
Günün her saatinde hareketliliğin yaşandığı bu bölge, sabahın erken saatlerinden gece geç saatlere kadar canlı ve dinamik bir atmosfer sunar. Akşamları ise, denizden esen serin rüzgar, akşam güneşinin limana yansıyan altın ışıklarıyla birleşir, burayı daha da büyüleyici kılar.
Yaz aylarında, yat limanından düzenlenen günübirlik ve saatlik tekne turları ile Bozcaada’nın ve Çanakkale’nin göz alıcı koylarını keşfetmek mümkündür. Bu turlar, doğanın eşsiz güzelliklerini ve berrak sularını keşfetmek isteyenler için ideal bir seçenektir.
Tekneyle yapılan gezilerde, adanın farklı kıyılarını görmek, denizle iç içe olmak ve muazzam manzaraların tadını çıkarmak mümkündür. Ayrıca, denizle daha derin bir bağ kurmak isteyenler için uzman eğitmenler eşliğinde tüplü ve tüpsüz dalış imkanları da sağlanır. Bu dalışlar, adanın su altı dünyasını keşfetmek isteyen dalgıçlar için oldukça popülerdir.
Akşam saatlerinde ise, Bozcaada Yat Limanı, sakin bir yürüyüş yapmak isteyenler için mükemmel bir rota sunar. Limanda yürüyüş yaparken, balıkçı teknelerinin nazlı bir şekilde sallanışı, limana yakın olan kafe ve restoranlardan yayılan yemek kokuları ve yerli yabancı turistlerin güleryüzlü halleri eşliğinde huzurlu bir atmosferde kaybolabilirsiniz.
Bu yürüyüş sırasında, Bozcaada’nın muazzam manzaralarını fotoğraflamak da oldukça popülerdir. Özellikle Bozcaada Kalesi ve denizin birleştiği noktada çekilecek fotoğraflar, her açıdan büyüleyici bir kare sunar.
Bozcaada Yat Limanı, sadece bir turistik alan olmanın ötesinde, adanın ruhunu hissedebileceğiniz bir yaşam alanıdır. Gündüzleri tekne turları ve dalış etkinlikleriyle denizle iç içe olmanın keyfini çıkarırken, akşamları ise eşsiz bir yürüyüş rotası ve fotoğraf çekme fırsatları sunarak, her anı bir anıya dönüştürür.
Bozcaada Meryem Ana Kilisesi
Bozcaada'nın en önemli simgelerinden biri olan Meryem Ana Kilisesi, hem yerli hem de yabancı turistlerin uğrak noktalarından biridir. Adadaki Rum Ortodoks cemaatinin tek ibadet yeri olarak hizmet veren bu kilise, Venedikliler dönemine ait olabileceği düşünülen bir yapıdır.
2007 yılında orijinaline sadık kalarak restore edilen kilise, küçük çan kulesiyle adanın manzarasına güzellik katar. Mavi ve beyaz renklerle boyanan yapısı, Bozcaada'nın Rum Mahallesi'nde, Bozcaada Kalesi ve feribot iskelesine kısa bir mesafede konumlanmaktadır.
Alaybey Camii ve Alaybey Hamamı
Bozcaada'nın tarihî zenginlikleri arasında yer alan Alaybey Camii ve Alaybey Hamamı, adanın en eski yapılarından biridir. 1700'lü yıllara tarihlenen bu iki yapı, Bozcaada Kalesi kumandanı tarafından inşa ettirilmiş olup, Alaybey Mahallesi'ne kısa bir yürüyüş mesafesinde bulunuyor.
Kırmızı kesme taşlarla yapılan cami, zarif kemerli yapısı ve ahşap kapılarıyla dikkat çekiyor. Minaresi ise beyaz kesme taşlardan yapılmış olup, özellikle taş ve ahşap oymalarıyla etkileyici bir görünüme sahip.
Caminin pencereleri, Barok tarzında tasarlanmış olup, mimari detaylarla ilgilenenlerin ilgisini çekecek nitelikte. Caminin hemen yanında yer alan Alaybey Hamamı, 17. yüzyılda inşa edilmiş ve 1960'lara kadar hizmet vermiş. Osmanlı hamam mimarisinin güzel bir örneğini sergileyen bu yapıda, kalın duvarlar ve sıcaklık-soğukluk bölümleri hamam kültürünü yaşatan unsurlar arasında.
Tuzburnu Koyu
Bozcaada'nın batı kıyısında yer alan Tuzburnu Koyu, sakin suları ve farklı mavi tonlarıyla özellikle çocuklu ailelerin gözdesi. Genellikle huzurlu ve rüzgârsız deniziyle bilinen koy, poyrazlı havalarda ise rüzgârıyla su sporları için mükemmel bir alan sunuyor.
Uçurtma sörfü ve deniz paraşütü gibi aktiviteler için ideal bir ortam sağlayan Tuzburnu, bakir doğasıyla da dikkat çekiyor. Burada hiçbir yapı veya tesis bulunmadığı için doğal güzelliklerini bozulmadan korumayı başarıyor.
İnce kumlarla kaplı sahilinde güneşlenebilir veya kamp yaparak doğayla iç içe bir gün geçirebilirsiniz. Ayrıca, zengin balık çeşitliliği ve harika su altı manzaralarıyla fotoğrafçılar için de popüler bir rota.
Tuzburnu Koyu'na ulaşmak oldukça kolay; tekne turlarıyla gitmek mümkün olduğu gibi, bir saatlik yürüyüş veya minibüsle de kısa sürede ulaşılabiliyor. Polente Feneri'ne yakın konumu sayesinde, deniz fenerini ziyaret ettikten sonra burada zaman geçirerek masmavi sularda rahatlayabilirsiniz.
Aburga Ahmet Dede Türbesi
Bozcaada'nın önemli denizcilerinden Aburga Dede'nin türbesi, adanın tarihi mezarlık alanında, Yat Limanı'nın hemen sol tarafında yer alıyor. Hem ada halkı tarafından çok sevilen hem de denizciler tarafından denize açılmadan önce dua ve adaklar için ziyaret edilmektedir.
Aburga Dede Türbesi, 1714 senesinde yapılmıştır. Osmanlı döneminde Bozcaada'da yapılan ilk türbe olma özelliğine sahiptir. Bozcaada'ya ve denize hakim bir konumda bulunan bu türbe, ziyaretçilere hem manevi bir huzur sunuyor hem de muazzam bir manzara eşliğinde unutulmaz fotoğraflar çekme fırsatı veriyor.
Tekirbahçe Koyu
Bozcaada'nın turistik cazibesi yüksek bölgelerinden biri olan Tekirbahçe Koyu, Poyraz Liman Koyu'nun biraz ilerisinde yer alır. Bu koy, her bütçeye hitap eden otelleriyle öne çıkarken, tatil köylerinde yer alan su parkları ve su sporları merkezleriyle de ziyaretçilerine farklı eğlence seçenekleri sunar.
Berrak denizi, adeta bir akvaryumu andırarak yüzme keyfi yaşatırken, yelkenli teknelerden rüzgar sörfüne kadar pek çok etkinlik için de ideal bir ortam sağlar. Yaz aylarında oldukça yoğun olan koy, ulaşım açısından da oldukça rahat bir noktada bulunur; sadece 15-20 dakikalık yürüyüşlerle ya da minibüslerle kolayca ulaşılabilir.
Beylik Koyu
Bozcaada'nın en gözde koylarından biri olan Beylik Koyu, denizin ve güneşin tadını çıkarmak isteyenler için ideal bir destinasyon. Altın rengi kumsalı ve turkuaz deniziyle ünlü olan bu koy, 2015 yılında karaya oturan bir gemi nedeniyle Batık Gemi Koyu olarak da anılmaktadır.
Dalgaların sessizliği ve çevresindeki huzur, burada unutulmaz bir deneyim yaşamanızı sağlar. Beylik Koyu, kalabalıklardan uzaklaşmak ve sadece denizin keyfini çıkarmak isteyenler için mükemmel bir seçenek.
Şnorkelle dalış yaparak su altındaki zenginliklere tanıklık edebilir, doğanın büyüleyici güzelliklerini keşfedebilirsiniz. Özellikle çocuklu aileler için sığ ve ılık deniziyle güvenli bir yüzme alanı sunan koy, ailece keyifli bir gün geçirmek için de uygundur.
Beylik Koyu'nun en çarpıcı özelliklerinden biri de gün batımında ortaya çıkan manzarasıdır. Koy, teknelerle olduğu kadar doğa yürüyüşleri ve minibüslerle de kolayca ulaşılabilen bir konumda bulunur. Eğer Bozcaada'ya bir gezi planlıyorsanız, Beylik Koyu kesinlikle listenizde olmalı.
Ayana Koyu
Bozcaada'nın güney kıyısında yer alan Ayana Koyu, doğanın saflığını ve huzurunu arayanlar için mükemmel bir kaçış noktası. Akvaryum Koyu'nun hemen yanında bulunan bu koy, berrak denizi ve her ton maviye bürünen suyu ile ünlüdür.
Adada 500 yılı aşkın süredir yaşayan Rumların azizesi Azize Anna'dan adını alan Ayana Koyu, sakin atmosferiyle dikkat çeker. Rüzgarlı havası ve hafif dalgaları ile su sporları için ideal olan bu koyda, tüplü ve tüpsüz dalış turları ile su altı dünyasını keşfetmek mümkündür.
Mükemmel su altı manzaralarını yakalayarak unutulmaz fotoğraflar çekebilirsiniz. Ayana Koyu, hiçbir yapılaşma ve tesisin bulunmaması sayesinde, bakir doğasını korumayı başarmıştır. Kalabalıklardan uzaklaşmak ve huzurlu bir deniz keyfi yapmak isteyen aileler için de en güzel Bozcaada koylarından biri olarak öne çıkmaktadır.
Poyraz Liman Koyu
Bozcaada’nın merkezine yalnızca 15 dakikalık kısa bir yürüyüş mesafesinde yer alan Poyraz Liman Koyu, adanın en gözde ve en yakın koylarından biri olma özelliğini taşıyor. Hem doğal güzellikleri hem de sunduğu çeşitli olanaklarla, hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgi odağı haline gelmiştir.
Bu koy, Bozcaada’nın turizm açısından en gelişmiş bölgelerinden biridir. Poyraz Liman Koyu, sadece konforlu konaklama seçenekleriyle değil, aynı zamanda sakin atmosferi ve doğasıyla da öne çıkmaktadır.
Bu güzel koya, bağ evlerinden butik otellere, apart otellerden pansiyonlara kadar farklı türde pek çok konaklama tesisi hizmet veriyor. Ziyaretçilerin farklı bütçelere ve tatil anlayışlarına uygun bir seçenek bulması oldukça kolay.
Özellikle doğayla iç içe olmak isteyenler için bağ evleri ve kamp alanları, huzur dolu bir tatil arayanlar için ideal tercihler arasında yer alıyor. Koyun hemen çevresinde yer alan balık restoranları, taze deniz ürünleriyle ünlü mekanlar ve samimi kafeler, lezzet tutkunlarına unutulmaz bir deneyim sunuyor.
Ayrıca eğlenceli mekanlar ve canlı müzik dinlemek isteyenler için de seçenekler mevcut. Denizi, korunaklı yapısı sayesinde son derece sakin ve dalgasızdır. Yarım daire şeklindeki koy, her iki taraftan sert rüzgârlardan korunmuş olup, sakin bir deniz deneyimi arayanlar için mükemmel bir ortam sunuyor.
Ilık ve huzurlu denizi, acemi yüzücüler ve çocuklu aileler için oldukça güvenli ve keyifli bir seçenek oluşturuyor. Koyda, denizin tadını çıkarmak isteyenler için iskeleler, şezlonglar ve şemsiyeler kiralayabileceğiniz turistik tesisler de bulunmaktadır.
Ziyaretçiler, Poyraz Liman Koyu’nda sadece deniz keyfi yapmakla kalmayıp, aynı zamanda doğanın tadını çıkararak farklı aktiviteler de gerçekleştirebiliyorlar. Koy çevresinde yapılan doğa yürüyüşleri, bisiklet turları ve fotoğraf çekimleri, bölgenin sunduğu doğal zenginlikleri keşfetmek isteyenler için harika fırsatlar sunuyor.
Ayrıca koyun etrafındaki zeytinlikler ve bağlar, adanın geleneksel tarımını gözler önüne seriyor ve bölgeyi gezenlere eşsiz manzaralar sunuyor. Bozcaada merkezine yakınlığı sayesinde Poyraz Liman Koyu, kamp yapmak isteyenler için de oldukça cazip bir alternatife sahip.
Koyun etrafında yer alan donanımlı kamp alanları, denize sıfır konumda olup, masmavi deniz manzarası eşliğinde çadır kurmak isteyen doğa severlere hitap ediyor. Bu kamp alanları, temiz tuvaletler, duşlar ve ortak kullanım alanları gibi olanaklar sunarak konforlu bir kamp deneyimi sağlıyor.
Poyraz Liman Koyu, hem deniz hem de doğa ile iç içe bir tatil geçirmek isteyenler için Bozcaada’nın en ideal yerlerinden biri. Ziyaretçiler, sakinliği, doğal güzellikleri, kaliteli hizmetleri ve çeşitlilik gösteren mekanları ile unutulmaz bir tatil deneyimi yaşayabilirler.
Geyikli
Bozcaada ile Geyikli arasındaki feribot seferleri sayesinde yalnızca 30 dakika gibi kısa bir süre içinde ulaşabileceğiniz Geyikli, hem doğal güzellikleri hem de huzurlu atmosferiyle günübirlik geziler için en çok tercih edilen yerlerden biridir.
Geyikli, temiz denizi, ince kumlu sahili ve göz alıcı manzarasıyla ünlü Geyikli Plajı’na ev sahipliği yapmaktadır. Sahilde sıralanan rengarenk balıkçı sandalları, geleneksel denizcilik kültürünü yansıtarak beldeye ayrı bir güzellik katmaktadır.
Doğal güzelliklerin ve sakin atmosferin ön plana çıktığı Geyikli, yıllar boyunca birçok dizi ve filme de ilham vermiştir. Beldenin eşsiz manzarası ve huzurlu ortamı, sanatçılar için yaratıcı bir ortam sunmuştur.
Geyikli'nin plajları, yürüyüş yolları ve köyün çevresindeki yeşil alanlar, hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çeker. Beldede vakit geçirenler, burada zamanın nasıl geçtiğini anlamadan doğal güzelliklerin tadını çıkarabilir.
Geyikli'nin dikkat çeken bir diğer özelliği ise organik ürünlerle hazırlanan kahvaltılar sunan sahil bahçeleri ve taze deniz ürünleriyle ünlü balık restoranlarıdır. Sabah kahvaltısı için organik yöresel ürünler tercih edenler, zeytinyağlılar, peynir çeşitleri, taze ekmek ve sebzelerle hazırlanan kahvaltılarla güne enerjik bir başlangıç yapabilir.
Öğle veya akşam yemeğinde ise, kaliteli balık restoranlarında taze deniz ürünlerinin tadını çıkarabilirsiniz. Geyikli'nin deniz ürünleri, taze ve lezzetli olmasının yanı sıra, yöresel tatlarla birleşerek zengin bir mutfak deneyimi sunar.
Doğa yürüyüşleri yapmayı sevenler için Geyikli çevresi, meyve bahçeleri ve yemyeşil alanlarla doludur. Özellikle bahar ve yaz aylarında, yürüyüş yaparken doğanın tüm canlılığına tanık olabilirsiniz.
Ayrıca, sessiz ve sakin sokaklarında bisiklet kiralayarak köyün güzelliklerini keşfe çıkmak da oldukça popüler bir aktivitedir. Geyikli'nin sakin atmosferi, burada geçirilen zamanın rahatlatıcı ve dinlendirici olmasını sağlar.
Geyikli'nin en büyüleyici yanlarından biri de gün batımı manzaralarıdır. Özellikle sahil boyunca yürüyüş yaparken veya bir sahil restoranında akşam yemeğinizi yerken, güneşin batışını izlemek büyüleyici bir deneyim sunar.
Akşam saatlerinde sahil restoranlarında romantik bir akşam yemeği yemek, Geyikli'nin sunduğu en keyifli aktivitelerden biridir. Akşamın huzurlu atmosferinde, deniz kenarında sevdiklerinizle birlikte geçireceğiniz keyifli bir akşam, beldedeki ziyaretinizi unutulmaz kılacaktır.
Bozcaada 1 Günde Gezilir mi?
1 günde adayı gezmek mümkündür, ancak zaman kısıtlaması nedeniyle adanın tüm cazibe merkezlerini keşfetmek zor olabilir. Yine de, 1 günde adanın ana noktalarını gezmek için yeterli zamanı bulabilirsiniz. İşte 1 günde gezebileceğiniz Bozcaada'nın bazı önemli yerleri:
- Bozcaada Kalesi: Ada merkezine oldukça yakın olan bu kale, adayı yüksekten görmenizi sağlar ve tarihi bir öneme sahiptir.
- Rüzgar Gülleri: Adanın güneydoğusunda yer alan rüzgar gülleri, özellikle fotoğraf meraklıları için harika bir durak olabilir.
- Ayazma Plajı: Denize girmek isterseniz, Ayazma Plajı popüler bir tercih. Suyu temiz ve güzel manzarasıyla bilinir.
- Bozcaada Merkez: Ada merkezindeki dar sokaklarda dolaşabilir, kafelerde zaman geçirebilir ve yerel dükkanlardan hediyelikler alabilirsiniz.
- Şarap Bağları ve Şarap Tadımı: Bozcaada, şaraplarıyla ünlüdür. Adada birçok şarap üreticisi bulunur ve bunların bazılarında tadım yapabilirsiniz.
Bozcaada Kaç Günde Gezilir?
Bozcaada, doğal güzellikleri, tarihi dokusu ve eşsiz atmosferiyle keşfetmeye değer bir yer. Adanın tüm güzelliklerini doya doya yaşamak için 2-3 günlük bir gezi planı yapmalısınız. Zamanınız kısıtlıysa, 2-3 günde de adanın öne çıkan turistik noktalarını gezebilirsiniz.
İlk gününüzü Bozcaada Köyü'ne ayırarak, adanın tarih kokan sokaklarında keyifli bir yürüyüş yapabilirsiniz. Bu tarihi köyde şirin kafelerde vakit geçirebilir, butik dükkanlardan hediyelikler alabilirsiniz.
Ayrıca, adanın ünlü şaraplarını tatmak isterseniz, Bozcaada'nın meşhur bağlarını ziyaret edebilirsiniz. İkinci günde ise, Ayazma ve Habbele Plajları gibi muazzam koylarda denizin tadını çıkarabilir, Bozcaada’nın doğal güzelliklerini keşfe çıkabilirsiniz. Eğer daha fazla zamanınız varsa, adanın diğer sakin yerlerini de gezip keşfetmek mümkündür.
Bozcaada'ya Ne Zaman Gitmeli?
Bozcaada, yılın her mevsiminde ziyaret edilebilecek, iklimi sayesinde dört mevsimi de doyasıya yaşatan bir yerdir. Özellikle kuzey rüzgarlarının etkisiyle serinleyen ada, yaz aylarında popülerliğini arttırsa da, ilkbahar ve sonbahar ayları, adayı keşfetmek için en uygun zamanlardır.
İlkbaharda doğa canlanırken, ada rengarenk çiçeklerle bezenir, bağlar yeşerir ve üzümler olgunlaşmaya başlar. Sonbahar ise daha sakin bir hava sunarak, Bozcaada’yı keşfetmek isteyenlere huzurlu bir deneyim sağlar. Bu dönemde adanın tadını daha az kalabalık ve yoğun bir ortamda çıkarabilirsiniz.
Bozcaada'da Gün Batımı Nerede İzlenir?
Bozcaada, Türkiye'nin en güzel adalarından biri olup, özellikle gün batımını izlemek için harika noktalara sahiptir. İşte Bozcaada'da gün batımını izleyebileceğiniz bazı popüler yerler:
- Polente Feneri: Ada'nın batısında konumlanan bu fener, Bozcaada'nın en muazzam gün batımı manzaralarından birine ev sahipliği yapmaktadır. Polente Feneri'ne gitmeden önce, günün saatine dikkat ederek, fenerin etrafındaki kayalıklardan unutulmaz bir gün batımının keyfini çıkarabilirsiniz.
- Ada Merkez ve Kordon Boyu: Bozcaada'nın merkezinden deniz kenarına kadar uzanan sahil boyunca da güzel bir gün batımı izlenebilir. Özellikle yaz aylarında, deniz ve gökyüzü arasındaki geçiş renklerini görmek için bu alanı tercih edebilirsiniz.
- Ayazma Plajı: Bozcaada'nın en bilinen plajlarından biri olan Ayazma Plajı'nda gün batımı da oldukça etkileyici. Plajın sakin ortamında, denizin üzerine yansıyan renkler oldukça güzel bir manzara oluşturur.
Bozcaada’dan sonra keşfedecek bir yer arıyorsanız Çanakkale Merkezi ziyaret edebilirsiniz. Mutlaka “Çanakkale Gezilecek Yerler” isimli içeriğimize göz atın!
-
Instagram
Ücretsiz Takipçi -
Instagram
Ücretsiz Beğeni -
Instagram
Ücretsiz İzlenme -
TikTok
Ücretsiz Takipçi -
TikTok
Ücretsiz Beğeni -
TikTok
Ücretsiz İzlenme -
Youtube
Ücretsiz Abone -
Youtube
Ücretsiz İzlenme -
Youtube
Ücretsiz Beğeni -
Twitter
Ücretsiz Takipçi -
Twitter
Ücretsiz Beğeni -
Twitter
Ücretsiz Retweet
